Abdullah Battal Taymas

Kazan Türkleri yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
6
Okunma
2
Beğeni
652
Görüntülenme

Abdullah Battal Taymas Sözleri ve Alıntıları

Abdullah Battal Taymas sözleri ve alıntılarını, Abdullah Battal Taymas kitap alıntılarını, Abdullah Battal Taymas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hüsrev Gerede'nin Kayınpederi Galip Kemali'nin Büyük Dolandırıcılık Hikayesi
Güme giden Paralar Şuracıkta eski yol arkadaşım Sarısakal Lütfullah Efendiye bir daha dönelim : Bu kişi «İstanbul'da İtibar-ı Milli Bankasına yatırılan» parasına çok büyük ümitler bağlamış olacak ki karısını ve çocuklarını Perm'de bırakıp, o günlerin çok ağır yol zahmetlerine katlanmayı da göze alarak, bu uzun İstanbul seyahatına çıkmaya
Sayfa 235 - 1. baskı - Eylül 2000
Reklam
Sovyet Sosyalist Devrimi Orta Asya Türklerinin Özgürleşmesine Katkı Yaptı
1917 ihtilâli , Rusya'da yaşayan diğer kavimler için olduğu gibi, Türkistanlılar için de çok geniş imkânlar açmıştı.
Sayfa 38 - 1. baskı - Eylül 2000
1917-1920'de Çar Yanlılarına Aklar, Sovyet Yanlılarına Kızıllar Deniyordu
Kazan'ın "Aklar" Tarafından İşgali Rusya'da iç harp günlerinde Bolşeviklere "Kızıllar" denilmesine mukabil onlara karşı isyan eden ve savaş açan kuvvetlere, kim olursa olsun, "Aklar" deniliyordu.
Sayfa 98 - 1. baskı - Eylül 2000
Avusturyalı Yahudi Subay'ın Öğrenme Aşkı
Kendisiyle Peterpavul'da tanıştığım Krasnoyarsk imamını evinde ziyaret ettiğim sırada orta boylu, sarı sakallı bir ecnebi ile karşılaşmıştım. Bu, oradaki Türk, Alman ve Avusturyalı esir subaylar kampında oturan Don isimli Avusturyalı Yahudi bir subay idi. Bu kişi arasıra izin alıp şehre çıkıyor ve Kazanlı bir Türk olan imamı da ziyaret ediyormuş. O zaman anlaşılmıştı ki; «ahval icabı» sakal koyuveren bu adam, uzak bir memleketteki esirler kampında dahi ellerini kavuşturup, yalnız vatan hasretini çekip, kurtuluş gününü bekleyip üzülerek vakit geçirmiyormuş. Bu kamptaki bizimkilerin ne öğrenmeye çalıştıklarını bilmiyorum amma, Avusturyalı Yahudi subay, esaret arkadaşları olan Türk subaylarından Türkçe hatta bazı Suriyeli subaylardan da Arapça dersleri alıyor ve böylelikle bu şark dillerini elde etmeye çalışıyormuş. Konuşurken anladığıma göre bu azimkar adam daha o zaman bu lisanlardaki bilgilerini epey ilerletmiş bulunuyordu. Kendisi molladan da Arapça'ya ve Kazan Türk lehçesine aid bazı sualler sormaktan geri durmuyormuş. Bu Yahudiler çok tuhaf insanlardır. Nerede ve ne gibi şartlar içinde bulunursa bulunsunlar, boş oturmayı sevmezler, mutlaka bir işle uğraşmak, bir şeyler öğrenmek isterler.
Sayfa 239 - 1. baskı - Eylül 2000
"Burjuva" Kimdir? Bu zümreye mensup olan kimseye, biraz da pejoratif nüans verilerek "burjuy" deniliyordu. Amma "burjuy" kimdi? Geniş halk kütleleri şöyle dursun, hatiplerin bile çokluğu bu kelimenin medlulünü pek iyi bilmiyordu. Bundan "bourgeoisie", "bourgeos" kelimelerinin tarihteki ve Economie-Politique ilmindeki manalarına pek o kadar önem verilmiyordu. Cahil halk, başta kendisinden üstün olan herkesi «burjuy» sayıyordu; ancak hesapsız hatipler ve yazarlar tarafından söylenen kışkırtıcı sözler neticesinde "burjuazia"nın o devre mahsus yeni bir manası meydana çıkmıştı. Şöyle ki, halk artık "bourgeosie"yi "harbi uzatan, emekçilerin kanını emen insanlar zümresi" diye bellemeye başlamıştı. Peki, bu insanlar kimlerden ibaretti? Cephe gerisinde kalan, ceket giyen, kravat takan herkes "burjuy" sayılıyordu ve bunlara karşı derin bir husumet hissi besleniyordu.
Sayfa 69 - 1. baskı - Eylül 2000
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.