Abidin Nesimi Fatinoğlu

Yılların İçinden yazarı
Yazar
6.0/10
2 Kişi
3
Okunma
2
Beğeni
1.811
Görüntülenme

En Eski Abidin Nesimi Fatinoğlu Gönderileri

En Eski Abidin Nesimi Fatinoğlu kitaplarını, en eski Abidin Nesimi Fatinoğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Abidin Nesimi Fatinoğlu yazarlarını, en eski Abidin Nesimi Fatinoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Babam tarafı, Hanya’nın eşrafından sayılır. Hanya iç kale (Kastel) Kadiri tekkesi şeyhi ailesindendir. Babam tarafı mavi gözlü, uzun boylu idi. Tip itibariyle Girit’in Otokton halkından yani Minos ırkından olmaması gerekir. Daha çok Dinarik veya Alpın ırktan olması gerekir. Esasen bir tarikat ehli oluşu da bu ailenin Dinarik ırktan olmasını hatırlatır. Girit’e tarikatler daha çok Arnavutluk’tan geçmiştir.
Türkiye toplumu tamamıyla pederşahi bir toplum olduğundan, kişi baba soyu tarafından tanımlanır. Şimdi ben de aynı yolu izleyeceğim. Dedem Ahmet Ata «Kalemiye Sınıfı» na intisap etmiş, dedemin ağabeysi Ethem efendi de tekkeye şeyh olmuştur. Ailece Kadiri olmamıza karşılık babam, Bektaşîliğe meyletmiş, Resmo Bektaşi tekkesine intisap etmiştir. Babam (Istihrac-ı Haydarı — Tebrişat-ı Muhiddin-i Arabi) adlı kitabının önsözünde, Resmo Bektaşi dergâhına mensup olduğunu açıklar. Dedem gümrükte ufak bir memurmuş. Ailece imkânları müsait olduğundan ikisi kız, beş çocuğuna da yüksek tahsil yaptırmıştır. Büyük amcam Ahmet Rıza veterinerdi, küçük amcam Ali, eczacı idi, büyük halam Fatma, tnas idadilerinde (Kız Lisesi) tarih, küçük halam Hatice, tnas idadilerinde edebiyat hocası idiler.
Reklam
Babam Galatasaray’da okumuş, oradan Mekteb-i Mülkiye’ye (Siyasal Bilgiler Fakültesi) geçmiş, oradan 1304 (1888) yılında mezun olmuştur. Hasan Çankaya’ nın «Mülkiyelilerin Şeref Kitabı»nm II. Baskısının 1304 mezunları arasında babamın hayatı hakkında oldukça geniş bilgi vardır. Babam edebiyata ve sosyal konulara meraklı idi. Mekteb i Mülkiye
Sonra İttihatçılara ihanet ederek öldürüldü orası ayrı
Girit eşrafının yardımıyla Hanya’da, Mektebi Mülkiye programına uygun bir halk üniversitesi açmıştır. Ayrıca yakın arkadaşları Ahmet Saki'nin başkanlığında, merkezi Hanya’da ve Paris’te de şubesi olan «Girit Muhibbi İnsaniyet Cemiyet-i İslâmiyesi»ni kurmuş ve onun genel sekreterliğini yapmıştır. Demeğin yöneticileri arasında Girit eşrafından Hamit Beyzade, Behçet Beliğ bey de bulunmuştur. Dernek Girit’te Türkçe ve Paris’te Fransızca aylık Girit Hailesi’ni fasiküller halinde çıkarmış, ayrıca (Girit Hıristiyanlarının Numune-i Mezalimi) adlı kitabı yayınlamıştır. Kitaptaki klişeler Viyana’da yaptırılmıştır. Derneğin bütün yayınlan babam tarafından yazılmıştır. Bu dernek daha sonra Paris şubesi yoluyla, İttihat ve Terakki’ye katılmıştır. Babamın ittihatçılığı bu şekilde olmuştur.
Girit’de ilerici, devrimci hareketlerin erken başlaması sebepsiz değildir. Daha 19. yy. da Halepa Kararnamesi ile Girit’te bir «Eyalet Meclisi» kurulmuştur. Bu eyalet meclisinin iki türlü yetkisi vardı. Biri şimdiki il genel meclislerinin yetkileri gibi mahallî tasarruflar, diğeri, şimdiki parlamento tasarruflanna benzeyen lejislatif (kanun koyma) tasarruflar. Î1 genel meclisinin mahallî tasarruftan Girit valisinin, lejis- latif tasarruflarsa zat-ı şahanenin tasdikiyle yürürlüğe giriyordu. Girit eyalet meclisi seçiminde müslüman ve hıristiyanlann ayn ayn partileri vardı. Hıristiyanların partileri sınıf partileriydi. Müslümanlann partileri de bu yüzden sınıf esasına dayanıyordu. Girit’te müslümanların kurduğu ilk parti (Yalınayaklar Partisi — Ksipoliton Koma) ’dır.
Girit’te müslümanların kurduğu ilk parti (Yalınayaklar Partisi — Ksipoliton Koma) ’dır. Bunu «Eşref Partisi» izlemiştir. Yalınayaklar Partisi hakkında A. Cevat Emre’nin hatıralarında ve babamın Sahib-i Zuhur kitabında genişçe bilgiler vardır. «Yalınayaklar Partisi» yalnızca emekçilerin değil, aynı zamanda emekten yana olanların da partisi idi. Genellikle belediye seçimlerini, eyalet meclisi üyeliklerini bu parti kazanırdı. İlerici, özgürlükçü bir parti idi. O devirde gerçekleşmesi hayal gibi gelen birçok hususu, bu parti iktidara geldiği zaman gerçekleştirmiştir. Örneğin: Müslüman kadınların yolda peçeleri açık olarak gezmelerini, Ramazan’da geceleri sahurda davul çalınmasını yasaklamalarını gösterebiliriz. Bu partinin liderleri, gizli İttihat ve Terakki Cemiyetine girmişlerdi. Yalınayaklar Partisi’nin lideri Ahmet Argiris’di. Babamın ana tarafı da Argirislerdendi. Yalınayaklar Partisi lideri,. Abdülhamit II döneminde Trabzon’a sürgün edilmişti.
Reklam
Abdülhamidin iyi yanlarından biri sürgün etse bile rızka mani olmazdı
Babam Girit’e Rumların asker çıkarması üzerine İstanbul’a gelmiş, Abdülhamit Han ’nin cuma selâmlığı töreninde arabasına bir ıslahat lâyihası atmıştır. Bunun üzerine babam Nusaybin’e sürgün edilmiş ve daha sonra da oranın kaymakamlığına atanmıştır. II. Abdülhamit sürgüne yolladığı kişilere ya bir aylık bağlar, ya bir görev verirdi. CHP gibi siyasal sürgünleri açlıkla ölüme mahkûm etmezdi.
Bir süre babam Nusaybin’e kaymakamlık yaptıktan sonra serbest bırakılmış, İstanbul’a gelerek gazetecilik yapmıştır. 1908 öncelerinde Mülkiye kaymakamlığı yapmıştır. İttihat ve Terakki’nin Halâskâr Zabıtan hareketiyle iktidardan uzaklaştırılmasıyla, «Büyük Kabine» babamın da görevine son vermişti. İşte o zaman babam da İstanbul’a gelmiş, yayın hayatına başlamıştır.
Bektaşîlik, Alevîlik, Karmatîlik ve İttihatçılara tesirleri
Babam ilk ittihatçı devrimciler gibi o da merkezî devlete karşı Batı’nın asosiasyon sosyalci (belediyelere, meslekî kuruluşlara, kooperatiflere geniş yetki vermeyi amaçlayan) görüşünden yana idi. Babam bu görüşe Batı literatürü yolundan değil, İslâmî yoldan Hüseyniyül Alevîlikten, Ahilikten, Karmatîlikten mülhem olarak gelmiştir. Merkezî devlete karşı «cemiyet-i içtimaiye» tezini önermiştir. Malûmdur ki, Hüseyniyül-Alevî toplumlarda merkezî devletin görevini ayrı ayrı şûralar görür. Yalnız babam değil, ilk ittihatçıların hemen hepsinin siyasal partilere, merkezî devlete ve parlamentoya sempatileri yoktu. Ama hepsi de parlamentosuz bir meşveretten yana idi. Bunu en iyi biçimde sistemleştiren Kör Ali Bey’dir. Kör Ali Bey bunu «Meslekî Temsilcilik» adıyla gerçekleştirmiştir.
Daha doğru olurdu, bugün kim seçtiği vekile ulaşabiliyor?
Tunalı Hilmi de ferdî temsile dayanan parlamentoya karşı idi. O da parlamentonun yerine, il genel meclislerinin seçtiği bir parlamentoyu geçirmeyi düşünüyordu. İl genel meclisi de ferdî temsilcilerle değil, beledî temsilciliklerle kurulmalıydı.
363 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.