Adil Akkoyunlu Gönderileri
Adil Akkoyunlu kitaplarını, Adil Akkoyunlu sözleri ve alıntılarını, Adil Akkoyunlu yazarlarını, Adil Akkoyunlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hatırlıyorlar ve hemen unutuyorlar.
"Bir insan,bu güzel duygularını yitirirse geriye insanlığından ne kalır !
Sevgi olmasa ,merhamet olmasa neye yarar insan ? Dünya neye yarar? Ne tadı kalır hayatın?"
Sayfa 21Kitabı okudu
Ve ahiretin daha hayırlı, daha sürekli olduğunu unutmamak gerek...
Dünya hayatında da, ahirette de ancak Yaratana itaatle esenlige erişebileceğini bilmek gerek...
Fırsat eldeyken, hayatın kıymetini bilmek gerek. Yaratana itaatte kusur etmemek gerek.
Onun için Allah'ın son yan çok sevdiği ciğerparesi, hayatta kalan tek evladı kızı Fatima'ya: "Ey Peygamberin kızı Fatıma, ahiret gününün sorumluluğundan seni kurtaracak işler yapmaya bak. Peygamber kızı olmak sana bir şey kazandırmaz. Ben, seni o günün dehşetinden kurtaramam." diyordu. Müthiş bir söz!.. Başkalarına güvenenler, Peygamber'in, kızına söylediği bu sözü bir daha okusunlar!
Bu mesajıyla, kurtuluşları için kimseye güvenmemeleri hususunda ümmetine ders vermek istiyordu Kutlu Resul (a.s.)
Amin
Hz. Yusuf!.. O, şöyle dua ediyordu:
"Rabbim, beni Müslüman olarak (yaşat, Müslüman olarak) öldür ve salih kullarının arasına kat."
Kaçış yok ölümden. "Sizin, kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır."890 "Nerede olsanız, sağlam kaleler içinde de bulunsanız; yine ölüm, sizi bulur."
Nasıl olsa ölüyor insan. Az da yaşasa, çok da... Her canlı gibi, insan da Allah'a can borcunu ödüyor bir gün. Emaneti teslim ediyor sahibine.
İbadetten başka ne ile kazanılır Allah'ın memnuniyeti? O, memnun olmayacaksa, tamamı senin olsa; yaşamaya değer mi dünya?
Allah (cc.), kitabını şifa reçetesi olarak gönderdi kullarına. Her konuda şifa...
İbadetler, fertlere, ailelere ve toplumlara bütün kötülüklerin kapısını kapar; güzelliklerin ve iyiliklerin kapısını açar. İnsanı olgunlaştırır. Ahlakını güzelleştirir. İnsanı, insanlaştırır. Aşağıların aşağısına düşmekten, hayvanlaşmaktan korur.
İbadetlerin, insanı kötülüklerden koruyacağını açıklıyor
Rabbimiz:
"Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki; muttakilerden (günahlardan ve kötülüklerden korunmuş) olasınız."
Anlatılır; Züleyha, kapıları kapatıyor, orada bulunan bir putun üzerini örtüyor, Yusuf'u çağırıyor. Soruyor Yusuf:
- Onu niçin örttün?
- Ondan utanıyorum, diyor Züleyha. Bunun üzerine Yusuf şöyle diyor:
Sen, görmeyen, işitmeyen; anlamayan, bilmeyen, insana fayda ve zarar veremeyen bir puttan utanırken; ben nasıl her şeyi gören, bilen, insanı hesaba çekecek olan Allah'tan korkmam ve utanmam?
Allah'ın kendilerini gözetlemediğini mi sanıyorlar? Kullardan korkup utanip da, Yaratan'ı umursamayanların durumunu anlamakta güçlük çekiyor insan. Oysa kendisinden korkup utanılmaya, Allah, kullarından daha çok layık değil mi?