Adli Moran İletileri

Toda'ların tanrısı Uen, Mukurti dağının tepesinde oturmaktadır. Efsaneye göre, ilk manda sürüsünü, otu süt haline getiren bu şaşılacak hayvanları topraktan Uen çıkarmıştır. Ama tanrı mandaları Toda'lara hizmet etsinler diye dünya yüzüne getirmemiş, tam tersine insanları mandalara hizmet etmesini istemiş. Gerçekten Toda'ların inanışlarına göre, dünya yaratıldığı zaman, tanrı Uen dağda çok geniş bir delik açmış, bu delikten bin altı yüz manda çıkmış. Toda kabilesine bağlı ilk insan da, son mandanın kuyruğuna sıkı sıkı yapışmış durumda dünyaya gelmiş. Toda'lar tanrılarının sürülerine sakınarak bakarlar, Üzerlerine titrerler. Onların en büyük uğraşları, hayatta tek amaçları budur.

Adli Moran

S.

Şango Yoruba'ların gök gürültüsü tanrısıdır. Hırsızlık ve kötülük yapanlar suçlandırılacağı zaman, bu tanrı hatırlanır. Evine yıldırım rastlayan biri, bu tanrının gazabına uğramış olarak kabul edildiğinden, sihirbazlara ağır para cezası ödemeğe zorlanır.

Adli Moran

Reklam

S.

İmparator Fu-hi'nin yani gök tanrısının öz oğlu olan ve önünde buhurdanlar tüten bu Tıp tanrısına dua etmeğe gelen insanlar, ondan iki şey isterler: İlaç ve Tabut... Evet, sadece iki şey: Hayat ve Ölüm isterler.

Adli Moran

S.

Bu tanrı elindeki oltayla denizlerin diplerindeki adaları avlayarak suların üzerine çıkarıp insanlara armağan etti; güneşi kementle ya kalayıp dönüşünün hızını azaltarak günleri uzattı; ateşi çalıp insanlara verdi; ama günün birinde de ölümü yenmeyi aklına koydu. Ölüm tanrıçasının koynuna girdi, ama ne ölümü yenebildi, ne de kendini kurtarabildi: Ölüm onun canını aldı.

Adli Moran

S.

Adaları, gezegenleri ve adalar halkını dünyaya getirirken harcadığı çaba yüzünden Tangarca’nın döktüğü terler denize karışmış ve sular tuzlanmış. Bununla beraber, dünyanın yaradılışı tesadüfle olmamış, tanrı oltayla balık avlıyormuş, oltasına ağırca birşey takılmış, yukarı çekmiş, bu dünya imiş, ama tam o sırada olta kopmuş ve dünya, parçalanarak adalar halinde etrafa dağılmış.

Adli Moran

S.

Önemli birisi, bir gece düşünde bilinmeyen bir tanrı gördü diye ortaya yeni bir dinin çıktığı çok görülmüştür.

Adli Moran

Reklam

S.

Siyu'lar cenge gitmeden önce, gene tanrıların gazabına karşı vücutlarında kendi elleriyle yaralar açarlar. Onlara bakılacak olursa, bu yaralar düşmanın açması beklenen yaraları önleyecektir. Güyan'da cenkçiler aynı sonucu elde etmek amacıyla acıdan bayılıncaya kadar gözlerine kırmızı biber sürerlermiş. Tanrıların gazabı ilkel insanların gözünde korkunç bir şeydir. Sond takım adalarında erkekler düşmanları tarafından baskına uğramasınlar diye kadınların uyumaları yasaktır.

Adli Moran

S.

Eski insanlar tanrıların yalnız gazabından değil, kıskançlıklarından da çok korkarlardı. İşte, başlarına gelebilecek felaketleri önlemek amacıyla kurban adetini benimsemişlerdi. Kabilenin çocuklarını ya da delikanlılarını öldürürlerken tanrılara yaranmaktan çok borçlarını peşin peşin ödiyerek gelecekte uğrayabilecekleri felaketlerden korunmaları için bir nevi rüşvet veriyorlardı. Bunlara benzer birçok adetler Afrika'da ve Güney Amerika'da hala vardır. Örneğin Hotanto'lar ağır hastalanan bir çocuğun parmaklarını iyileşinceye kadar kemik kemik keserler. Vücudun bir kısmını böylece ayırmakla, vücudun kendisini kurtaracaklarına inanırlar.

Adli Moran

S.

En sonunda tanrı Tane, insanları üretti, öyle ki, kadını karanlıkta, toprakta koyun koyuna durumda en alt tabakada meydana getirdi: Topraktan bir kadın biçimi yoğurdu ve ona can verdi: Adını "Hine - ahu- one''.. yani Kumdan-kadın koydu. Sonra onunla evlendi. İlk ölümlüler ilk kuşağı meydana getirdiler. Ama, tanrılarla insanlar arasında hiçbir zaman esaslı bir ayrım olmadı, çünkü dünyanın doğuşu sırasında beliren ve ölümsüz olan tanrılardan başka, büyük şefler ve kişiler halinde yeni tanrılar ortaya çıktı, bunların da ruhları tanrılaştırıldı.

Adli Moran