Sana ceza, Yaradan'a yalvarmadın,
Allah deyip geceleri kalkıp inlemedin.
Gerçeklerden sözler söyledim, işitmedin,
Zâlimlerin elini uzun kıldım ben işte.
Allahım beni salasın öz yoluna,
Nefs elinde harab tamam oldum ben işte.
Fisk ve fücur dolup taşıp haddini aştı,
Boğularak isyan içinde kaldım ben işte.
Yaşım yedi, ömrüm gitti, göğe uçtum,
Bağrım taştı, aklım şaştı, yere düştüm,
Nefs ve şeytan ile hayli zaman çok vuruştum,
Sabr ve rıza makamlarını aştım dostlar.
Aşk belâsı başa düşse, ağlar eyler,
Aklını alıp, şaşkın kılıp, hayran eyler,
Gönül gözü açıldıktan sonra giryân eyler,
Lâ-mekânda Hakk'tan dersler aldım ben işte.
Aşktır, ruhumuzu diriltip bizi yeni bir hayatın şarkısını söylemeye davet eden. Aşk, bir melodidir yaşamın sırlarını içinde gizleyen. Yaşamayı, gönülden söylenen içli bir türküye çevirendir aşk.
Âhir zaman ümmetleri süslerler evlerini,
Nefs hevâya sevinip bozar hep huylarını,
Şan ve şefkatler ile dik tutar boyunlarını;
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.
Âhir zaman ümmetleri, dünyâ fâni, bilmezl. Gidenleri görerek ondan ibret almazlar,
Erenlerin yaptığını görüp göze iliştirmezler, Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.
Dertsiz insan insan değil, bunu anlayın, Aşksız insan hayvan cinsi, bunu dinleyin, Gönlünüzde aşk olmasa, bana ağlayın, Ağlayanlara gerçek aşkımı armağan eyledim.”