Rasul önüne bir garip gelmiştir,
"Garip ve müptelayım" deyip söylemiştir.
Rahim eyledi Rasul onun haline;
Dileğini onun verdi eline.
Rasul dedi ona: "Ben de yetimim;
Yetimlikte, gariblikte yetişmişim"
Muhammed dediler "Her kim yetimdir,
Biliniz, o benim has ümmetimdir."
Yetimi görseniz, incitmeyiniz;
Garibi görseniz, dağ etmeyiniz.
Yetimler bu cihanda ezilmiştir,
Gariblerin işi zordur...
Gariplerin işi daima riyazettir,
Diri değil, garip ölü gibidir
Allah'a garipler bellidir,
Garibi sabah akşam sormuştur.
Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen,
Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol sen,
Mahşer günü dergahına yakın ol sen,
Ben-benlik güden kişilerden kaçtım ben işte.
Nafile oruç tutar, halklara şeyhlik satar,
İlmi yok amadan beter, ahir zaman şeyhleri.
Beline kuşak bağlar, özünü adam sanır,
Arasat’da bırakılır ahir zaman şeyhleri.
Başına sarık vurur, ilmi yok neye yarar,
Oku yok yayını çeker, ahir zaman şeyhleri.
Alayından al eyler, muameleni mal eyler,
Sahibsiz ömrünü yel eyler ahir zaman şeyhleri.
Şeyhlik uludur, Hazret’e ulaştıran iştir,
Aş vermez bağrı taştır, ahir zaman şeyhleri.
Miskin Ahmed neredesin, Hakk yolunda ne edesin,
İlmin yok ne haldesin ahirzaman şeyhleri.
Evvel-Ahir iyiler gitti, kaldım yalnız,
Cahillerden işitmedim bir güzel söz,
Kalbim yoktur, dilim yoktur, kulak hem göz,
Didar için ölmeden önce ölmeyim mi?