Ahmet Aslan

Ahmet Aslanİdil yazarı
Yazar
7.6/10
8 Kişi
25
Okunma
9
Beğeni
4.661
Görüntülenme

Hakkında

1969 yılında Urfa'da dünyaya getirilmişim;doğumumla da annem ölmüş,bu yüzden gördüğüm her kadına,içimden sarılıp geçtim... 1975'de Hatay'ın Reyhanlı ilçesine pamuk işçiliği için göç etmiş ve orada yerleşmiş bir babanın tek oğluyum..ilkokulu aynı ilçede okudum ve otuz yaşıma dek inşaatlarda amele olarak çalıştım.  (Ahmet Aslanla yapılan bir röportajdan alınmıştır)
Unvan:
Yazar
Doğum:
Urfa, 1969

Okurlar

9 okur beğendi.
25 okur okudu.
19 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Evim yok seni konuk etmek için olmayacak olmasın yüzümde iki göz bir konak yeter ki çalsın kapıyı gözlerin yetmezse alnımın çatısı var yetmezse başımın üstünde yerin yetmezse kalbim ne kapı ne anahtar...
Hayat 'görme'den ibarettir: karanlıkta göz bebeklerinin büyümesi bakmak için değildir. Günebakan çiçekleri güneşe bakmaz, güneşle göz göze görüşme halindedir. İnsan 'bakış açısı'nda yüzdü ve bu bulanık suda boğulmaktadır. İki gözünün yüzüne süs olsun diye verildiğini unuttu, unuttukça iç gözünün önüne duvar ördü, unuttukça duvarı sıvadı ve o ferini kaybetti... Çarşıya çıktığımızda işyerlerinin dev tabelalarıyla çarpışırız: estetikten uzak tabelalar gözümüze sokulur, zihnimize vidalanır, bu da bize körlüğü miras bırakır ve bu miras bir sonraki nesle devredilir... Ve trafik levha, işaret ve lambaları görme özürlüler için değil, gözlerini dört açmış insanlar içindir. Ne tuhaf değil mi? Gözlerinde, aklında bir sorun yokken uyarılıyorsun; kör müsün? Hayır, görüyorum! Öyleyse gel 'bakış açısı'ndan başlayalım değiştirmeye: bu körlüğü görme açısıyla tersine çevirdiğimizi göreceksin.
Sayfa 101 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ne büyük bir yitim gözlerin varken gözlerimi yummak
Sayfa 14 - ömer faruk hatipoğlu
Yine tam akım gökyüzü Giyinmiş mavisini tepeden tırnağa Bir güneşle göz kırpıyor Bir ayla Karşılık alınca da toprak anadan Milyonlarca yıldızla patlatıyor gözlerini Derler ki yıldızdır o kayanlar Bence Gökyüzü taş atıyordur Sevgilisinin penceresine
Elbiselerin de kalpleri var
Çöp bidonunun yanına düzgünce katlanıp indirilmiş giysilere rast gelmiştim: etiketlerine baktığımda dört-beş yaş yazılıydı. Üç gömlek, iki pantolon, iki de atlet. Dört yaşındaki oğluma uyabileceklerini düşünüp giysileri kucakladım. Kucağımda, sokağa terk edilmiş, babasını arayan bir çocuğun sıcaklığını hissederek doğruldum. İki üç adım atmıştım ki karşı apartmanın balkonunda asılmış çocuk giysileri ilişti gözüme: kucağımdakilerle yaşıttılar. Hava sakin olmasına rağmen giysilerin titremekte olduğunu gördüm. Birkaç adım daha atmıştım ki titreyişleri şiddetlendi... Sanırım kucağımdaki giysilerle kardeştiler. Gerisin geriye yürüyerek giysileri aldığım yere bıraktım ve sağıma soluma bakmadan hızlı adımlarla ayrıldım oradan. Annenin içi acır, çocuğunun sökük pantolonunu dikerken bile.
Sayfa 92 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
Sense uzak çok uzakta Bir deniz gibisin resimlerde
Ahmet Aslan
Ahmet Aslan
Rızkımı veren Hüda' dır, kula minnet eylemem.
Ahmet Aslan
Ahmet Aslan
Reklam
"sadece susarak özlüyorum seni.. hiç tanımadan, ne garip.."
Ahmet Aslan
Ahmet Aslan

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Sunay Akın tv programında ilk kitabını ve şairi tanıtmıştı, çoban şair... Sonra ikinci kitabını çıkardığında tv programına davet etmişti... Köyden kasabaya inince, çantasını kitapla doldurduğundan söz ediyordu. Daha çok okuyabilmek için sonradan çobanlığı tercih ettiğini söylediğini anımsıyorum. Bu fikir bana da ilginç gelmişti, bizim kapıcı gördükçe, ben de kapıcı olsam ne kadar çok kitap okumaya vaktim olurdu demişimdir... Dikkat edin bizim kapıcı dedim, kapıcı mesleğini genellemedim. Çünkü bizim apartmanda kapıcı bir şey yapmıyor... Çoban şair artık köydeki taşları, hayvanları, bitkileri vs.. imgeleştirmeye başlamış...aşmıştı adam... evinizin penceresini açıp kapatıver her sabah aç kapa, aç kapa mutluluktan sımsıcak oluyor evimiz. aşık bu evler birbirine biliyorsun, aç kapa, aç kapa penceresini, eviniz evimize göz kırpıyor olsun. ağaçları görmüyor musun, nasıl da kol-kola bu havada bu dans bu havada ya şu iki bacadan yükselen duman, nasıl da sarmaş dolaş havada hangisi dibinde üşüyen bilir, dışarıda alev alan bu havada. evinizin penceresini diyorum, aç kapa, aç kapa bütün gün herkes bilsin, kimseler bilmez, iki ev, birbirine aşık, iki ev.
İdil
İdilAhmet Aslan · Kora Yayın · 20079 okunma
Resim