Ahmet Burak Turan

Türk Canavarları Sözlüğü yazarı
Yazar
7.3/10
33 Kişi
157
Okunma
3
Beğeni
1.225
Görüntülenme

Ahmet Burak Turan Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Burak Turan sözleri ve alıntılarını, Ahmet Burak Turan kitap alıntılarını, Ahmet Burak Turan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
SU ANASI
Kazan ve Sibirya Tatarlarının, Kumukların ve Karaçayların söylencelerinde Su Anası, Suğ Anası, Suv Anası isimleriyle anılan bir ruhtan bahsedilir. Anadolu'daki Çay Ninesi'yle benzer özellikler taşımaktadır. Sibirya'da yaşayan Türk boylarından Samoyedlerin aktardığına göre ise Su Anası aynı zamanda şamanları seçerek onlara çiçek hastalığının tedavisini öğretmektedir. Araştırmacı A. A. Popov, 30. yy. başlarında yaptığı bir derlemede şunları aktarıyor: Kabileden çiçek hastalığına yakalanan bir kişi üç gün boyunca ölü gibi yattı. En sonunda onu gömmeye karar verdik. Ama tam bu sırada, hasta bir ses duydu ve uyanıp duyduklarını bize söyledi. Ona şöyle söylenmişti: "Su Anası'ndan hediye alacaksın. Şaman adın Huttari olacak." Sonra hasta tekrar transa daldı. Bize daha sonra anlattığına göre Su Anası'nı görmüş. Memesinden süt emmiş. Su Anası ona şöyle demiş: "Çocuğumsun, bu nedenledir ki mememi emmene izin veriyorum. Pek çok zorlukla karşılaşacaksın, hiç gücün kalmayacak. Ama sonra iyileşeceksin.” Bundan sonra Su Anası'nın kocası, hasta şaman adayına iki yardımcı, bir gelin ve cehenneme giden yolu bildiği için bir fare verir. Hasta cehenneme gider ve çiçek hastalarının nasıl eziyet çektiğini görür. Kendi kalplerini çıkarıp kazanlarda kaynatmaktadırlar. Anlatı, Su Anası ile ilgili bunları söylemekte. Aynı anlatıda Suların Efendisi ismiyle de anılıyor. Başkurtlar ise Su Sahiplerinin hepsinin suda yaşadığını, saray kapılarının ise, nehrin en derin yerinde bulunduğuna inanmaktadır.
"Heybeliada'da söylenegelediği üzere, Rum mezarlıklarında geceleri olağanüstü güzellikte genç bir kadın dolaşmaktadır. Gelin veya Rumca Nife olarak bilinen kadın, gelinlik giyer ve mezarların arasında bu şekilde sabaha dek yürür. Kendisiyle göz göze gelen erkekleri cazibesiyle mezarlığa çeker. Onun ağına düşen erkek gecenin sonunda mutlaka ölür."
Reklam
Kâbus Cini ya da Kamos, yalnız kişileri uyku sırasında rahatsız eden, üzerine çöken kötü bir varlık. Kamos'la karşılaşan kişi nefes alamaz duruma gelir, boğulur ama uyanıp kendine gelemez. İnsanlara kâbusları ve korkuları gönderen odur. Sessizce gezer.
Erlik Han
Altay Yaratılış Destanı'da Erlik'in kovuluşu: "Tanrı kızıp bbağırdı, sesi gökte çınladı: İn yerin dibine, in artık in, in buradan! Neyin var neyin yoksa, al tümünü, buradan in! Kur yerin en dibine, ne istersen kendine! Topla damın, deveni, in yerin en dibine! Kendine ne istersen, ordunu, askerini! Kur yerin en dibine, sarayını, kaleni! Sönmez ateş alevi, göklerde hiç sönmesin, Ne Güneş ve ne de Ay, gözüne görünmesin! Yerin en diplerine seni kapatacağım! Bil, seni kıyamette ancak çağıracağım!"
UYLAK
Artvin bölgesinde yaşadığına inanılan Uylak adında kötü bir ruh vardır. Geceleri dışarıda dolaşan insanlara ilişir ve kişiye adıyla seslenip, onu korkutur. Bazen de karanlıktan taş atar, uzaktan seslenip alay eder. Israrcılığıyla bilinen bir varlıktır. Kişi kaçmaya çalışsa bile peşini bırakmaz, onu çıplak ayaklarıyla takip eder. Bu şekilde davranmasına bölgede Uylama denilmektedir.
Azman, Türk mitolojisinde sıra dışı güçleri olan vahşi bir hayvan olarak karşımıza çıkar. Keskin dişleri, iri gövdesi, büyük ayakları, keskin pençeleri ve sert derileri vardır. Oğuz Kağan Destanı'nda bahsi geçen Kıyant adlı tek boynuzlu yaratık, Gılgamış Destanı'ndaki Humbaba adlı dev öküz ve Korkut Ata öykülerinde bahsi geçen Beserekler bu tür için örnek gösterilebilir.
Reklam
165 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.