Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu

Düşman Geliyor Top Başına yazarı
Yazar
7.3/10
7 Kişi
22
Okunma
5
Beğeni
1.089
Görüntülenme

Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu Gönderileri

Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu kitaplarını, Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu sözleri ve alıntılarını, Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu yazarlarını, Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu Boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi, En kesif orduların yükleniyor dördü, beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe, desem, sığmazsın.
Türk askeriyle Türk gemicisinin hesaba, kitaba; akıl ve mantığa sığmayan o atalar mirası ezelî yiğitliği 18 Mart hücumunda bütün parlaklığı ve olanca haşmetiyle düşmanların karşısına dikilip: • Boğazlardan geçip İstanbul’a varamazsın! diye kükreyen bu şahlanış geçici bir hamle değildi. Türk kanında ve yaradılış hamurunda gizli bu hasletini daha sonraki hücumlarda da; Irak, Kafkas ve Kanal cephelerinde de, Karpat dağlarının buzlu yamaçlarında da o zamanki silâh arkadaşı Avusturya-Macar kıtalarıyla omuz omuza Moskoflara karşı dövüşürken de, hattâ yıllarca sonra ana vatandan binlerce kilometre uzaktaki Kore siperlerinde de gösterecekti.
Reklam
Türkün, birbirinden parlak galibiyetlerle dolu, şerefli tarihinde “18 Mart Çanakkale Zaferi” pek kıymetli bir yer tutar. Çünkü Mehmetçik 1914-18 Cihan Harbi’ne katılmak zorunda kaldığı vakit, gafil avlandığı Trablusgarp ve Balkan harplerinden çok yorgun çıkmış ve bu iki kahpe çullanışın üzerinden henüz bir yıl geçmişti. Buna rağmen Avrupalıların artık bitti, tükendi sandıkları Mehmetçik, 1915 yılı Martının 18. günü İstanbul kapılarını zorlamaya kalkışan dünyanın en azametli, en kudretli iki büyük devletinin işbirliği yapmış deniz kuvvetlerine karşı o parlak zaferi kazanmaya muvaffak oldu. Öyle bir zafer ki, hesaba, mantığa sığmayan, akılları durduran bu yiğitlik mucizesi karşısında dost da, düşman da parmak ısırdılar.
18 Mart saldırısı sonrasında sadece İngiliz ve Fransız Donanması değil kendi müttefiklerimizde dahil olmak üzere bütün dünya, Osmanlı Devleti’ni küçük görmenin ne kadar hatalı bir yaklaşım olduğunu anlayacaktır.
Milli kaynaklarımızdan ziyade düşman kaynaklarına dayanarak vermiş olduğumuz izahlardan anlaşılmaktadır ki, nispeten hazırlıksız bir durumda olan Mehmetçik, yeter sayıda top ve kâfi miktarda cephaneden mahrum bulunmasına rağmen o parlak zaferi elde ederken düşman zırhlılarının taşıdıkları son sistem toplara karşı, onlara nispetle su götürmez derecede eski sistem toplarla dövüşmüş, hücum eden düşman zırhlılarının çoğunu Allah’ına sığınarak yolladığı mermilerle hurdahâş etmiş, fakat asıl başarıyı, üç düşman zırhlısına son ölüm darbesini indiren mayınlar olmuş, mayınlar sağlamıştır.
Biz, muhterem İngiliz muharririnin bu kadar çok kullandığı “eğer”lerine, İranlıların şu atalar sözü ile mukabele edeceğiz: “Eğer” ra bâ “meğer” izdivac kerdend, Ez işân peçe şüd: “Keşki” nam... Bunun açık Türkçesi şudur: “Eğer" ile “meğer”i evlendirdiler, Onların “Keşke” adlı bir çocukları oldu.
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.