eşiğine vardığım o esrik gülüşte sarkıyorum
hiç güneş doğmamış adeta hep eski gülüşümden
kalma bir gölgenin ucunda
bir elimde hatıralar
aklımda ah o vazgeçemediğim her şeye şaşkın
o çocuğun ciddiyete öykünmüş hali
ben bir kuşun kanatlanışında gülerdim o vakit
kuşların kuşlarım olmasını istediğimden çok önceleri
o çok eski gülüşümden kalma bir var olmaya uzanıyorum
ki adıma kuşlar uçsun
ben bakıp bakıp kendime
o çok çok geçmiş kendime geleyim
görüldüğü gibi anlatılmıyor rüya
yazıldığı gibi söylenmiyor mısra
deftere yazacakken seninle mi konuşuyorum
sana söyleyecekken deftere mi yazıyorum
bilmiyorum
cümle cümle eksik kalıyorum
sen yine de
bulmayı uman suyu çizmeye devam et
Kaçtığı yerde azabına hapsolmuş gerçeklerin bir teması var. Biraz daha, az daha. Sonra sanki bir kocaman ezbere hüsran hüsran aldanmışlığın son nefesi.