Ahmet Necip Günaydın kitaplarını, Ahmet Necip Günaydın sözleri ve alıntılarını, Ahmet Necip Günaydın yazarlarını, Ahmet Necip Günaydın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz ne toptan ne mitralyözden, ne ateşten kaçmayacağız. Vücutlarımız kale yaparak memleketimizi müdafaa etmek için Anadolu kadınlarının hiçbir şeyden yılmaz, korkmaz, azimkar kadınlar olduğunu göstereceğiz.
Darüleytam Yetimler Yurdu Müdiresi Makbule Hanım
Kurtuluş Savaşımız, stratejistlerin deyimi ile bir "topyekûn" savaştır. Dünya üzerinde kadın, erkek, çocuk, yaşlı ve genci ile bütün insan gücünün topluca yönetildiği, bütün ekonomik kaynakların bir elden kullanıldığı ilk modern savaştır.
M. Kemal Paşa Anadolu'da bir millî hareket meydana getirmeye çalışıyor. Bu çocukça bir hayaldir! Bütün cihanın kuvvetine karşı... harpten ezilmiş zavallı Anadolu'nun kuvveti ile... kafa tutmasının ne hükmü olabilir? Anadolu'da ne kalmıştır, ne var ki direniş oluşturabilsin?
İngiliz basını
Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bütün bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklâlini feda ediyorlar!
Atatürk
Saltanat başkenti ve hilafet merkezi ise hükümdar saraylarına kadar boğucu bir biçimde işgal suretiyle devletin kalbinde yabancı tekeli ve hükmü altına girdi ve bütün bu haksız saldırılara karşı merkezi hükümet, tarihte örneği görülmemiş bir şekilde katlandı ve sürekli zayıf ve güçsüz kaldı. İşte bütün bu haller milletimizi uyandırdı. Artık milletimiz pek güzel anladı ki, İtilaf Devletleri, bu vatanda kutsal ve geleceğine sahip bir güç ve milli irade olmadığı sanısına kapıldı. Ve bu sanı yüzünden cansız bir vatan, kanunsuz bir millet neleri hak etmişse onların uygulanmasına koyuldu. Bu duruma razı ve teslim olmanın yok olma faciasından başka bir sonuç vermeyeceği kanısı kuvvet buldu.
Tarih 2 Eylül 1919. Sivas olağanüstü bir güne hazırlanıyordu. Erkenden Sivas halkı, buruk bir sevinç içindeydi. Bir yandan işgallerin, katliamların, tecavüzlerin verdiği bir ıstırabı bir yandan kurtuluş ümidi olarak görülen Millî Mücadele'nin liderini şehirlerinde misafir edecek olmalarının sevincini yaşıyorlardı.
Sivas Vilâyeti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nin 24. Maddesinde bahsi geçen 6 Doğu Vilâyetinden birisi olarak, "karışıklık çıktığında işgal edilecek" yerler arasındaydı. Bu madde ile Ermenistan devletine yurt sağlanmak isteniyordu. Istanbul hükümeti de milli mücadelecilerin karışıklığa sebep olacakları gerekçesi ile kongrenin yapılmasına karşı çıkıyordu.
Kongrenin ilk günü delege sayısı 20'yi geçmiyordu. Bu durum karşısında M. Kemal Paşa, beraberindeki mücadele arkadaşlarından bir kaçını birer ilin delegesi olarak kongreye kattı. Bir kısmı illerden gelme, bir kısmı Sivas'ta atanma 20 - 25 delegenin katılmasıyla Sivas Kongresi'nin açılışı gerçekleştirildi...
Istanbul Hükümeti ve işgal kuvvetlerinin engellemeleri, aleyhte propagandaları katılımı düşüren etkenlerin başında gelmektedir.
Kongre, gününde yani Mustafa Kemal'in tayin ettiği ve her türlü engeli yenerek Sivas'a ulaştığı günün akabinde toplandı. Millî tarihin büyük Türk rönesansı, ihtilâl ve kurtuluş kongresi diye anacağı Sivas Kongresi, gelecekteki her 4 Eylül bir millî bayram günü olarak kutlansa yeridir. 4 Eylül 1919 hakikaten Türk tarihinde başlı başına bir dönüm noktası olmuştur; millî ihtilâl, savaş, kurtuluş, inkılâp, cumhuriyet devrini getiren hamlenin vatan bütünlüğü adına temelini Sivas Kongresi teşkil etmiştir.