Alexandre Meinesz Gönderileri
Alexandre Meinesz kitaplarını, Alexandre Meinesz sözleri ve alıntılarını, Alexandre Meinesz yazarlarını, Alexandre Meinesz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yaşam evrim geçirir", bir görüş değil, bir kuramdır.
(..) insanoğlunun dünyada gerçekten tek başına bulunduğunu, kaderi ile yüz yüze olduğunu anlayan bazı Yunan filozoflarını düşünmeye başladım. Eğer bugün, benimle beraber olsalardı, düşünceleri gezegenimize sessizce hükmeden yaşamların o sessiz dünyasına yönelirdi. İnsanoğlu hâlâ tek başına kaderi ile yüzleşiyor, fakat günümüzde şunun anlaşılması gerekir ki, bu gezegen üzerinde hâkim konumdaki yaşamı kendisi oluşturmamaktadır. İnsan, yalnızca yaşamın kırılgan bir öğesidir ve kaderi, küçük bir astronomik olayın ya da diğerlerinden daha patojen olan bir parazit bakterinin insafına kalmıştır. Kaderi, çevresini saran başka yaşamlara ve son zamanlarda da kendisinin onlar üzerine yaptığı etkilere bağlıdır.
Genetik bilgiler, yaşam işlevlerini ve şekillerini yönetir; bunlar, bir baskıdan diğerine yeni değişiklikler getirip bunlardan yararlanırken, geçmişi de korurlar.
(..) unutmayalım ki, yaşamlarımız vücudumuzun içinde yaşayan bakterilere de bağlıdır. Aynı nedenle, yaşamlarımız diğerlerinden daha fırsatçı olan, insanı içinde çoğalabileceği ve bu arada yok edeceği bir cennet olarak gören yeni bir patojen bakterinin insafına da kalmış durumdadır.
Dinler, felsefeler ve ideolojik akımlar saygıdeğer ve yararlı olabilir. Genellikle çok eski bir geçmişin mirası olan törenler, simgeler, gelenekler, diller ve doktrinler tarafından desteklenen manevi, ahlaki ve politik değerler, erkek ve kadınları, toplumları ve vatandaşları belli davranış çizgilerinde veya ortak tutkularda birleştirebilir. Aslında biyolojik ilerleme, insanlık için bu denli yararlı olan bu değerlere karşı değildir; bu değerler, evrime ilişkin bilimsel ilerlemelere değer dahi katabilir. Yaşam tarihinin anlaşılması, eğitimle ve dur durak bilmeksizin değişen, çoğalan ve gelişen bilgi ile artar. Bu bilgiler, doğa karşısında yaptığımız yanlışlıkları daha iyi irdelememiz ve çocuklarımız için daha iyi bir gelecek bırakmamız açısından giderek artan bir gereklilik kazanmakta. Bu yüzden, insanın doğa karşısında giderek artan hakimiyetinin yıkıcı devingenliği içinde, bilimsel keşiflerin ortak bilgi ve prensiplerle bütünleştirilmesinin engellenmesi, insanlık için tehlike yaratmaktadır. Çağın gereksinimlerini karşılamaktan uzak bazı kemikleşmiş doktrinlerin bilmesinlerciliği, bireyleri karalamaktan veya bilim ile en koyu kökten dinciler arasında mevcut uçurumu genişletmekten başka bir işe yaramayacaktır.
(..) eğer bilim bize yaşamı daha iyi koruma olanağı sağlıyorsa, bu olanağı neden kullanmayalım?
Bu bağlamda bilim ve dini inanç bir çatışma olmaksızın ve birbirlerini görmezden gelmeksizin yan yana var olabilirler.
DNA da bir fosilleşmiş bilgi birikimidir. Aslında, geçmişte genetik şifrede meydana gelen her değişiklik, çok az değişikliğe uğrayarak biriktirilmiş ve saklanmıştır. Genlerimizin çoğunun bütün memelilerin taşıdığı genlerle, bazılanının da daha basit organizmalarla aynı olmasının nedeni, budur.
Yaşamın tarihi konusunda yarın daha fazla bilgiye sahip olabileceğimize ilişkin gerçek ümit, bugün çelişkiye düşmek korkusu ile bizi aşırı tedbirli davranmaya yönlendirmemelidir. Bugünün bilgilerini bütünleştiren hayal gücü, yannın keşiflerine yön verebilir.
Teoriler varsayımlar sonsuza değin var olmazlar. Edinilen yeni bilgilere göre değişirler. O nedenle hayatın hikâyesi daha birçok kez yazılmaya devam edecektir.
Aslına bakılacak olursa, yeni ortaya çıkan her yaşam şeklinin kendini çevresindeki yaşam denizi ile bütünleştirmesi gerekir. Eğer bu çevre evrim geçirirse, o zaman bu yaşam şeklinin de evrim geçirmesi veya değişmesi zorunludur. Dolayısıyla, bir toplumun bileşenleri olan bütün türler, değişik ritimlerle de olsa, sonsuz bir yarışın içinde koşuşturmaktadır. Evrim geçirmeyi soluk almaksızın sürdürmek, daima yeni durumlara uyun sağlamak zorundadırlar. Evrim, mükemmel şekil ve işlevi kazanmayı amaçlayan bir gelişme yarışı değildir. Evrim, bir hayatta kalma yarışıdır. Hangi düzeyde olursa olsun, bir yaşam şekli kendisiyle rekabet içinde olan yaşam şekilleri ve değişen çevre koşullan arasında yolunu bulmak zorundadır. Bu süreç, evrim seçeneklerinin çeşitlenmesine yol açar. Türlerin çoğunun hızlı bir şekilde evrim geçirmesi bu yüzdendir.
Sayfa 248 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Yaşam Nasıl Başladı - Evrimin Üç Kökeni Evrimin Üç KökeniAlexandre Meinesz · Odtü Yayınları · 201017 okunma
Hayvan ve bitki hücrelerinin ataları, daha küçük bakterilerle (bunlar, zamanla hücrenin akciğerleri olan mitokondriler haline geldiler) ortaklık kuran bakterilerdi. Yumuşak gövdeli bu atalar, etoburlara dönüştü. Gen aktarması ve gen sayılarında meydana gelen bir artış (kardeşleri olan diğer hücrelerle kaynaşmaları sonucunda) nedeni ile, bir çekirdekte toplanan kromozom çiftlerine sahip oldular. Eşeyli olarak üreyen tek hücreli hayvanlar oldular. Bunlardan bazıları, etobur hücrelerin içine kloroplast olarak eklenen çeşitli bitki benzeri bakterilerle beslendi. Bu ortaklık kurma silsileleri, çeşitli soylar halinde klorofil içeren bitkilerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu etobur bakterilerin daha aç gözlü olan diğer bazıları yamyamlaştılar ve ilk örnek hayvan ve bitkilerden bazılarını yutarak onları ehlileştirdiler, bazılarını da evcilleştirdiler. Bütün bu soylar arasında hiç şüphesiz bazıları, zamanla itici güçleri haline gelen hareketli, şerit biçimli bakterilerle (silliler ve kamçılılar) ortaklık kurmayı tercih etmiştir.
Sayfa 112 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
İki takım kromozomla donanmış bir hücre, orijinal hücrelere kıyasla daha gayretli, daha etkindir, çünkü bir kromozomda zayıf kalan bir genin rolü, onun kardeş kromozomunda taşınan bilgi tarafından telafi edilebilir. Hücre, sadece bir takım kromozoma sahip olan aynı tür hücrelerden daha uzun yaşar ve onlar üstünde hakimiyet kurar.
İnsanlarda, büyük olan yumurta, küçük olan spermi kolayca içine alır. Sperm yumurtanın içine girer girmez, çekirdeği yumurtanın çekirdeğine yapışır ve daha sonra onunla kaynaşarak tek bir hücrede bileşik bir genom üretir. İki eşey hücresi arasında meydana gelen bu evlilik, aslında bir tür kaynaşmalı ortakyaşarlıktır: Sperm ve yumurta, kaynaşmadıkları takdirde yaşamlarım sürdüremezler.
Sayfa 106 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu
Üreme hücrelerimiz (spermler ve yumurtalar) yalnızca birbirlerine rastladıkları zaman hayatta kalabilirler. Böyle bir durumda ise, sayısı azaltılmış kromozomlarım birleştirerek birbirine benzer iki takım kromozoma sahip olan tek bir hücre meydana getirirler. Bu bir " evliliktir,"bir birleşmedir, eşeyli üremenin nihai adımıdır.
Sayfa 104 - ODTÜ YayınlarıKitabı okudu