Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ali Fuat Türkgeldi

Ali Fuat TürkgeldiGörüp İşittiklerim yazarı
Yazar
9.1/10
7 Kişi
21
Okunma
6
Beğeni
530
Görüntülenme

Hakkında

Ali Fuat Türkgeldi (8 Temmuz 1867, İstanbul - 3 Şubat 1935, İstanbul), Osmanlı siyaset adamı ve tarihçi. Tanzimat devri Dahiliye müsteşarlarından Celal Bey'in torunu ve Tercüme odası Mühimme müdürü Cemal Bey'in oğludur. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi ile Lisan Mektebi'ni bitirdi ve 2 Temmuz 1895 tarihinde İstanbul Hukuk Mektebi'nden sınıf birincisi olarak mezun oldu. Dedesinin evinde oturan Hindli Hoca İskender Efendi'den de Fars edebiyatını okudu. 5 Aralık 1881 tarihinde mülâzimetle Dahiliye Mektûbî kalemine girdi. Bir taraftan tahsiline, diğer taraftan resmî görevine devam ile yavaş yavaş ilerleyerek bir çok komisyonlarda çalıştıktan ve kaleme müdür olduktan sonra 28 Haziran 1901 tarihinde Dahiliye mektupçusu oldu ve 9 Temmuz 1903 tarihinden itibaren Dahiliye Müsteşarlığı'na vekâlet etti. Meşrutiyet'in ilanı sırasında bu iki görevi aynı anda yürütmekteydi. 22 Eylül 1908 tarihinde Sadaret mektupçusu ve 8 Eylül 1909 tarihinde de Dahiliye Müsteşarı oldu ve bu görevdeyken Gazi Ahmed Muhtar Paşa kabinesinin iktidara gelmesinden sonra Hüseyin Hilmi Paşa'nın Meclis-i Vükela'da teklifi ve Sultan V. Mehmed Reşad'a tavsiyesiyle 31 Temmuz 1912 tarihinde Mâbeyn Başkitabeti'ne tayin edildi. Sultan Mehmed Reşad'ın ölümüne kadar bu görevde kaldı ve VI. Mehmed Vahdeddin'in tahta çıkmasından sonra da bu görevine devam etti. Damad Ferid Paşa'nın ikinci sadaretinde Kuva-yı Milliye'yi âsî ilân eden hatt-ı hümâyuna itirazı üzerine devamlı eleştirdiği Sadrâzam ile araları iyice açılarak 15 Nisan 1920 tarihinde Şura-yı Devlet Maliye ve Nâfıa Dairesi Başkanlığı'na atanarak saraydaki görevinden çıkarıldı. Ahmed Tevfik Paşa'nın son defa sadarete gelmesinden sonra 27 Ekim 1920 tarihinde Sadaret Müsteşarlığı'na tayin oldu. 1 Kasım 1922 tarihinde İstanbul Hükümeti'nin kaldırılmasına kadar bu görevde kaldıktan sonra emekli oldu. 3 Şubat 1935 tarihinde şeker hastalığından vefat etti. Cenazesi Yahya Efendi Kabristanı'na defnedildi. TBMM IX. ve X. Dönem İstanbul Milletvekili Celal Türkgeldi'nin babasıdır. Eserleri: Rical-i Mühimme-i Siyasiye Ma’ruf Simalar Mesail-i Mühimme-i Siyasiyye Edvâr-ı Islâhat Tarihi Fırkalar Âfâkî Fırkalar Görüp İşittiklerim
Unvan:
Osmanlı Siyaset Adamı ve Tarihçi
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 8 Temmuz 1867
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 3 Şubat 1935

Okurlar

6 okur beğendi.
21 okur okudu.
60 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Sultan Vahideddin 'Bizim hanedanımıza her türlüsü gelmiştir; sarhoşu gelmiştir, zalimi gelmiştir, delisi gelmiştir, aptalı gelmiştir, fakat dinsizi gelmemiştir. İçimizde en mübalatsızı olan Sultan Abdülaziz bile son nefesinde Kur'ana sarılarak öyle teslim-i ruh etmiştir...' dedi"
Sayfa 273 - TTK
"Vahdettin, Mahmud Şevket Paşa'nın çehresinin korkunçluğu ile beraber sert ve süratli adımları ile ayağındaki mahmuzlu çizmelerle parkeleri çatırdatarak huzuruna gelişinden adeta ürkerdi." -Ali Fuad Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, TTK.
Türk Tarih Kurumu (TTK)
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
290 syf.
9/10 puan verdi
Eser; yazarın, II. Meşrutiyet’ten 1920 Nisan ayına kadar döneme dair hatıralarını içermektedir. Osmanlı Devleti’nin uzun süren bir istibdattan sonra on yıl kadar bir süre içerisinde yıkılışının yakinen gören yazarın anıları dönemin olaylarının anlaşılması bakımından önem arz etmektedir. Sultan Reşat ve Vahdettin’in başkâtipliğini yapan yazarın gözlemleri, yazar dönemin siyasi olaylarının ya içinde ya da kenarında olduğundan okunmaya değerdir. Eserin dili sadeleştirilmediğinden eseri sözlük eşliğinde okumak gerekmektedir. Eserin editörlük hizmetleri maalesef yetersiz. Eserde yer alan bazı Fransızca ve Arapça ibarelerin anlamlarına yer verilmemesinden imla hatalarına kadar birçok konuda editörlük hizmetine ihtiyaç vardır. Yüzyılı aşkın süredir güncelliğini kaybetmeyen personel tasfiyesinin ehemmiyeti açık bir şekilde ortaya konulmuştur: “Enver ve Cemal Paşalar kuva-yı berriye ve bahriyeyi ellerine alınca, kendilerinden evvel mektepten çıkmış ne kadar erkân ve ümera ve zabitân var ise değerli, değersiz, genç ve ihtiyar demeyerek hemen kaffesini tekaüde sevk ile ordu ile donanmada güya bir teceddüt vukua getirdiler. Bundan sonra zimam-ı idare artık Bab-ı Âlî’nin elinden çıkarak Enver Paşa’nın eline geçti.” (s. 133)
Görüp İşittiklerim
Görüp İşittiklerimAli Fuat Türkgeldi · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 201020 okunma