Bir neslin hafızası boşaltılmış, içine hiçbir şey konmamış. Değer diye sunulan ve yerleştirilmeye çalışılan şey, fıtrata aykırı. Bu yüzden kaybedilen asıl değerlerin yerini hiçbir şey tutamamış...
Asimilasyonlar çerçevesinde korumaya çalıştığı dili ve inançları (madalina bahçesi adlı filmdeki gibi empati yoksunu bi dünyada oluşumuz) bana çok tanıdık geldi...:)
-Aşık, kuş gibi olmaşıdır. Aşık hiçbir şeyin kendisine yuva olamayacağını bilmelidir.
Böylece yuvası zanettiği her yerden tıpkı bir kuş gibi havalanıp uçmalıdır. Her gün başka bir iş üzerinde olmak ne güzel... O zaman her şey aynileşir ve eşya birbirinden farksız hale gelir. Öyleyse, hiçbir gün yok ki , âşık bir işten başka bir işe uçmasın...
"Eğer insan suretle insan olsaydı, Ebu Cehil ile Ebubekir bir olurdu.
Demek ki suretten sıyrılmanın sırlarını öğrenmeli. Suretlerimizin arkasında sakladığımız siretlerimizde masumiyet ve vahşet yanyana durur. İstersek saba rüzgarı oluruz, istersek kasırga.
-Allah'ın aslanı diyor ki:"Tamaha sarılan,kendini alçaltır.Düştüğü sıkıntıyı açıklayan zillete razı olur.
Dilini kendisi üzerinde emir sahibi yapan,kendine ihanet etmiş olur."
İstek vadisine girdin mi her an önüne yüzlerce zahmet gelir.
Her solukta bu vadide yüzlerce belaya uğrarsın.
Göklerin dudusu bile burada sinekleşir.
Burada yıllarca çalışıp çabalaman gerek.
Çünkü haller,burada halden hale döner,insan burada halden hale girer.
Burada malı atman, mülkten arınmak gerek.
Bu yolda kanlara bulanman, herşeyden sıyrılıp çıkman gerek.
Elinde hiç birşey kalmayınca gönlünüde varlıktan arındırman gerek.
Gönlün sıfatlardan arındı mı Allah katından zât nuru parlamaya başlar.
O nur , gönlünde parlayınca gönlündeki bir istek bin olur.