1985'in önemli olayı vardır: Çarşaflı bir genç mücahide, yazdığı "Gençliğin imanını Sorularla Çaldılar" kitabından ötürü tutuklanmıştı. Yine kimi nalına kimi mıhına vuruyor, bazısı ah vah ederken, kimisi de bu hanımı aşırılıkla suçluyordu. Bir sakıllı molla taslağının:
-"Bu kadın kişilere mi kaldı da, yazıp hapse giriyorlar" dediği nakledildi. Cevabım şu oldu:
-Söyleseydiniz o mollaya ki, senin gibi Hadım kişiler oldukça, bu dava kadın kişilere kalacaktır ... Ve o kadındaki yürek senin gibi bin tane sözde erkeği satar! ..
... Mutfakta herşey portatif dense yeri. Çünkü dolap kapağı açma yok. Çektiğin zaman, sandık tarzı dolap yüzünü sana çevirip içini gösteriyor. Bıraktın mı, yerine gidiyor... Buzdolabı, çamaşır makinası, fırın hepsi gömme tarzında... En esaslısı ise çöp sandığı (veya dolabı). Yanında poşetler asılı. Çöpten ne varsa ayırıp poşetliyorsun: Kâğıt, yemek artığı, meşrubat kapları ayrı ayrı. Ve çekiyorsun, atıyorsun. Herkes kendine ait makarayla (Hortum) en altta ki depoya iniyor. Vazifelilerde onları alıp sınıf sınıf vasıtaya koyuyor. Her tür, kullanacağın veya imha edileceği yere gidiyor.