Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Şimşek

Ali ŞimşekYeni Orta Sınıf yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
8.0/10
3 Kişi
20
Okunma
2
Beğeni
592
Görüntülenme

Ali Şimşek Sözleri ve Alıntıları

Ali Şimşek sözleri ve alıntılarını, Ali Şimşek kitap alıntılarını, Ali Şimşek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1990‘lı yılların en gözde kavramlarından “cool“ ise narsizim, ironik kayıtsızlık ve hazcılıkla yakından ilgilidir. İronik kayıtsızlık, kişinin gerçek duygularını gizleyerek bu duyguların tam tersini göstermesidir. Türkçeye “serin duruş“ olarak tercüme edebileceğimiz “cool” The Oxford English Dictionary’de şöyle tanımlanmaktadır.“ Heyecan ve coşku duygusunu kaybederek, daha hevessiz ve tutkusuz hale gelme. Tutku ve duygulardan etkilenmeyen, heyecansız, uzun uzun düşünen, sakin.”
‘Haftalık dergilerin çoğunun kapak konusu ya da dosyasında şu fark edilebilir: Adlandırma ve imaj,haberden ya da hikayeden önce gelir. Önce ad konur, imaj tasarlanır; sonra artık tanıdık kılınan hayat hikayeleri bu sözel ya da görsel adlandırmanın içine yerleştirilir.’Nurdan Gürbilek
Reklam
Peki, yeni orta sınıf (YOS) terimiyle ne anlatmak istiyorum? Aslında çok karmaşık değil. Bu kesimi oldukça dar bir anlamda ele almak yanlısıyım. 1990’lı yıllarda bütün dünyada sayıları artan, çoğu alt ve geleneksel orta sınıflardan devşirilmiş, üniversite mezunu ve ağırlıklı olarak neoliberalizmin kilit finans, bankacılık, bilişim, medya ya da yaratıcı sektör gibi hizmet alanında çalışan ücretli, beyaz yakalı bir kesimden bahsediyorum.Kendini mekansal ve kültürel olarak geldiği alt-orta sınıflardan, hatta burjuvaziden bile ayrıştırmaya çalışan, küresel etkilenmelere fazlasıyla açık, dinamik bir kesimden bahsediyorum. Ebeveynleri gibi 1945 sonrası Fordist düzenin hiyerarşik disiplini, liyakatcılığı ve meslek ahlakıyla belirlenmemiş, çileci bir tasarrufçulukla malul olmayan, tüketim ve haz odaklı, uyarlanabilir esnekliği alışkın bir arzulama pratiğine sahip olmaya çalışan, vitrini parlak bir eğitimliler ordusuydu YOS. 1980’li yılların sonunda diplomalarını alıp, 1990’lı yılların yükselen hizmetler sektörüne akmaya çalışan, yüksek maaşlar ile mest olmuş neşeli beyaz yakalılar, yani plaza arıları. Beni bu dinamik ve riskli sosyolojinin nasıl kültürel farklılaşma setleri inşa etmeye çalıştığı, farklılaştırma mekanizmaları ve arzu politikaları ilgilendirdi daha çok.
Sayfa 196
‘ Gülmenin ezilenler ve madunlar için olağanüstü bir gücü vardır: Nesneyi yakına getirir, onu parmağın bildik bir hareketle her yanına dokunabileceği somut temas bölgesine çeker, baş aşağı döndürür, içini dışına çıkarır, ona yukarıdan bakar, ondan kuşkulanır, onu böler, parçalarına ayırır; soyup sergiler, özgürce inceler ve onunla deneyler yapar. Gülme bir nesne karşısındaki, bir dünya karşısındaki korku ve acıma duygusunu ortadan kaldırır; onu tanınan bir nesneye Dönüştürür, böylece özgürce araştırılması için zemin hazırlamış olur. Gülme, korkusuzluk gibi bir ön koşulun gerçekleştirilmesinde yaşamsal etmendir; bu ön koşul olmaksızın dünyaya gerçekçi yaklaşmak olanaksızdır. Gülme bir nesneyi kendine çekip bildik kılarak onu gerek bilimsel gerek sanatsal sorgulayıcı deneyin ve özgür deneysel düşgücünün korkusuz ellerine teslim eder.’ Barry Sanders
Sayfa 108
Yeni orta sınıf ve adaylarının (üniversite öğrencileri) sayısına paralel artan, bar ve kafeler "buluşma karşılaşma" mekanları olarak kültürel yüzeyi belirleyecek; New York ve Londra çağrışımlı şehir (city), öncelikle bu karşılaşma mekanlarını ve gece hayatını vurgulayacaktır. Geçmişin üst sınıfları ve orta sınıfları hedefleyen yayınlarda
Sayfa 48 - 49Kitabı okudu
Basit anlamıyla sermaye hareketlerinin üretim ve sanayiden, başta finans-bankacılık ve borsa olmak üzere rant-faiz, spekülasyon faaliyetlerine kayması olarak nitelendirebileceğimiz neoliberalizm, özel-sektör merkezli bir hizmetler sektörünü geçmiş dönemle kıyaslanamayacak oranda genişletecektir. Bilgi işlem (IT), bankacılık, finans, medya, reklâmcılık, halkla ilişkiler, turizm, yeme-içme, eğlence sektörleri hem yeni orta sınıf için istihdam alanları hem de en 'şık' vitrini olarak onları hedefleyecektir. Kısaca söylemek gerekirse: 3B: Banka, Basın, Bilgi-İşlem; fabrikaya karşı ofis!
Reklam
Alayın gücünü yok etmenin en iyi yolu, insanın kendisiyle alay etmesidir.
Neo-liberalizm, yeni orta sınıfın parlaklığının gizlediği bir yoksulluğu derinleştirirken bir taraftan da yoksulların dalgaya alınması, 90'lı yılların daha önce eşine pek rastlanmayacak özelliklerinden biri olsa gerek. "Amele Yanığı" adı altında bronzlaşmaya dönük yapılan bir espriyi düşünmek bile bu "yeni"yi somutlamaya yetecektir sanırım.
Sayfa 116Kitabı okudu
Aristokrasiden geleneksel orta ve alt sınıflara 1945 sonrası "kitlesel üretim" ile ulaştırılan süslü mobilyalara karşı, yeni orta sınıf bir tür "yeniden başlama, hijyen ve tarihsizliği" vurgulayan minimalist formlarla kendini onlardan farklılaştıracaktır.
Gerçekten de 90'lı yıllar bütün dünyada medya ama en çok da dergi patlamasına yol açacaktır. Fakat bu sefer odakta geleneksel orta sınıflar değil yeni orta sınıf olacaktır. Aktörün değişmesi, anlayışı da değiştirecektir. Geçmişin temkinli üslubundan çok farklı bir anlayış 90'lı yıllarda Esquire ve Cosmopolitan gibi erkek ve kadın yeni orta sınıf dergilerinde somutlanacaktır. Beyaz yakalı, ağırlıklı olarak hizmetler sektörü çalışanı ve kentli olmayı önemseyen, markalara ve iyi yaşamaya, yemeye içmeye düşkün, cinselliği 'dobra dobra' konuşan ve yaşamaya çalışan, iyi kazanma planları olan 'genç profesyonelleri' hedefleyen; kendilerini 'geleneksel orta sınıflardan' ironik bir dışlayıcılıkla' ayırmayı sürekli vurgulayan bu dergiler; 90'lı yıllar kültürel yüzeyinin 'göze batan' unsurları olacaktır.
Sayfa 58 - 59Kitabı okudu
Reklam
Katı bürokrasi biçimlerini eleştirip, risk almaya vurgu yapılarak, esnekliğin insanlara kendi yaşamlarını şekillendirmede daha fazla özgürlük kazandırdığı söylenmektedir.
"[Yeni Orta Sınıf mensupları] Ayrıcalıklarını doğum ya da servet avantajlarına değil, kişisel üstünlüklerine borçlu olduklarına inanırlar. Geçimlerini de çoğu durumda maaş veya ücret olarak kazandıkları için... Dışarıdan bakanlara gelirleri ne kadar kabarık görünürse görünsün, her kuruşunu alımlarının teriyle kazandıklarına inanırlar."
Sayfa 79 - 80 Raphael Samuel'den alıntıKitabı okudu
Birey kapalı bir kutu, mahrem bir çekirdek haline gelirken, yoğun içsellik, bunu uygun edebi bir form ile beraber (roman) keşfedilmeyi bekleyen bir hazineye de dönüşecektir.
Risk ve belirsizliğin doğallaştırılarak estetize edilmesi, seksenlerde yaygınlaşan, genç profesyonellere kazanç ve başarı vaat eden, tiyo veren ekonomi, borsa dergileri (tümden belirsizlik ve risk üzerine kuruludur) ile doğu mistisizmiyle harmanlanmış, esnekliği öven yönetim ve kariyer kitaplarının da temel özellikleri olacaktır.
Sayfa 68 - 69Kitabı okudu
"Kültür ilk kez bu kadar önem kazandı, bir bakıma günlük hayatın kendisi kültürelleşti, öte yandan da kültür denen alan özerkliğini ve otoritesini ilk kez bu kadar kesin biçimde kaybetti."
Sayfa 66 - Nurdan Gürbilek'in Vitrinde Yaşamak kitabından alıntıKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.