Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Taşkın

7.0/10
5 Kişi
39
Okunma
5
Beğeni
1.893
Görüntülenme

Ali Taşkın Sözleri ve Alıntıları

Ali Taşkın sözleri ve alıntılarını, Ali Taşkın kitap alıntılarını, Ali Taşkın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Felsefesiz yaşamak, açmayı denemeden, gözü kapalı yaşamak demektir."
Sayfa 99 - Rene DescartesKitabı okuyor
"Tanrısal öz ya da ruh, nesnelerde barınan bir sanatçı gibidir; onların hem idesi, hem de yaratıcı gücüdür. Bütün tabiat bu tanrısal ruhu solur; bu ruh her yandan bütün nesnelere şekil kazandıran bir sanatçı gibi çalışır; nasıl bir sanatçı, ne kadar yaratırsa yaratsın, hep kendi kendisiyle aynı kalırsa, bunun gibi Tanrısal öz de nesnelerin sonsuz çokluğu içinde hiç değişmeden, hiç eksilmeden hep olduğu gibi kalır; değişen sadece dış gerçektir; asıl özden, iç gerçekten hiçbir şey değişmez"
Reklam
…tümevarım yöntemiyle ulaşılan "bütün ördekler gridir" sonucu, yeni gözlem ve rastlantilarla test edilip, diğer zaman ve mekânlarda elde edilen bilgilerle “yanlışlanabilir.”
On altincı yüzyıl, kilisenin dünyevi otoritesinin artik sonuna rupa ti. k kor ben di sanat sen uy C gelinmekte olduğunun isaretleriyle başlamişti. Hollandal manist bilim adami ve teolog Desiderus Erasmus (1469 1536)'un, Incil'in orijinal metinierinde Isa'nin da, Aziz Paul'un de hiçbir uygulamasının kilisenin o an yürürlükte olan pratiği ile uyuşmadığını, onların zamanındaki Hıristiyanlık ile uygula madaki Hiristiyanlik arasında neredeyse uçurum bulundugunu açıkça ilan etmesiyle reformasyonun geri dönülemez bir nokta ya geldiği anlaşılmaktadır.
"....İnsan düşüncesini, aşırı bir şübheciliğin sürüklediği kendisine güvensizlikten kurtararak, ona kendine güvenmeyi öğretiyor."
Sayfa 106 - Descartes uzmanı Charles Adam"ın onun haqqında düşüncələrindənKitabı okuyor
Reklam
Theophrastus Paracelsus
Geleneksel halk tibbina ilgi siyle birlikte, dağlar, ormanlar, yeraltı suları, toprağin derinlik leri de Paracelsus'un ilgi alanındaydı. Hem felsefe tarihi hem de tip tarihi açısından önemli bir yeri olan Paracelsus "iç dünya" ile "dis dünya" arasında bir uyum olduğu düşüncesinden yola çıkmiştır. Bu doktor filozofa göre, insan doğayı tanımalidır; ancak böyle bir yolla sağlıklı yaşayabilir. İnsanın doğayı tanı ması demek, doğanın kendini tanıması demektir; çünkü insan doğanin bir parçasıdır. "İyi doktoru felsefe dünyaya getirir."
Sayfa 29
"Evren, Tanrının kendisini gerçekleştirdiği bir yerdir; sonsuz bir etkinlik olan Tanrı, kendini ancak sonsuz bir evren içinde gerçekleştirebilir."
İlk yüzyıllarda Augusti nus'un etkisiyle yaygınlaşan Platoncu gelenek, Skolastik dönemle birlikte ağırlığını kaybedip, yerini Aristotelesçi (Peripatisyen) geleneğe bırakmıştır. Dini eğilimlere daha yakın duran Platoncu geleneğin, yerini Aristotelesçiliğe kaptırmasıyla, daha rasyonel, daha seküler bir anlayışın gelişmesine zemin hazırlayan realizm-nominalizm tartismaları alevlenmiş, Rönesans'ta iyice belirginleşen bir ayrışma ile önemli bir noktaya gelinmiştir. Artık sanat, felsefe ve bilim, dinin egemen olduğu bir statüden, duyuların ve aklın egemen olduğu “doğalcı” bir yola girmiştir.
Reklam
Schopenhauer, bir meşe ağacından kayısı üretmeye çalışmanın aptalca olduğunu söyler. Bunun gibi, insanlarda da türe özgü doğuştan bir karakter vardır. Schopenhauer, insanın, bir karakterin oluşabilmesi için deneyime ihtiyaç duyan düz, boş bir tahta olmadığına inanır. Ona göre biz, bilgiye sahip olmadan ya da dünyayı algılamaya başlamadan önce, üzerimizde etkide bulunan şeylere karşı pozitif ya da negatif hislerle tepkide bulunan isteme yaratıklarıyız. İnsanda, zihinsel dünya kavrayışı tarafından şekillenmemiş, kendisine özgü temel bir yapı vardır.
Sayfa 444
Bu sarsılma Katolik inancı yok etmediyse de, Hiristiyanlik, rtik ortaçağlarda uygulanan bir dini pratikten hizla uzaldaşıp, yeni yorumlar ve anlayışlarla bir anlamda sekülarizme ayak uydurmaya çalışarak, büyük ölçüde “dünyevi alanin" dışina çikarildi.
AKLINI KENDİN KULLANMA CESARETİNİ GÖSTER ..
İmmanuel Kant : Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir Ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu Ergin olmayış durumu ise , insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu Ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil , fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aramalıdır.
Sayfa 164 - Sentez YayıneviKitabı okudu
Tanrı kendi kendisini bildiği sürece Tanrı’dır ve yalnızca insanlar sayesinde kendisini bilir.
Sayfa 389
Francis Bacon’ a göre din ile bilimin , din ile felsefenin birbirlerine karıştırılmaması gerekir ; bu tavrı şu cümlesinde özetlenmektedir: “ Aklın zıddını, boyun eğerek kabul etmek müminlerin onurudur..
Sayfa 72 - Sentez YayıneviKitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.