Türkiye'nin birçok ilinde ve dünyanın birçok ülkesinde bulunmuştur. Heybesini yaşanmışlıklarla doldurmuş olan yazar; olayları acı, tatlı tüm çıplaklığıyla aktarmayı, okuyucunun olayların tüm gerçekleri ile yüzleşerek, onun hayal âleminden çıkıp, öz eleştiri yapabilmesini, en önemlisi farkındalığını arttırmayı hedeflemiştir.
Sindirilmeye alışılmış acıların keskin ve acı anlatımındaki tek amaç, çözüm ve çare arayışlarına ışık tutabilmektir.
Kaleme aldığı konuların hassasiyeti nedeniyle yazar eserlerinde müstear isim kullanmaktadır.
Bulunduğun ortamı kahrederek ya da söylenerek mi yaşayacaksın; taşların, betonların arasından boynunu güneşe uzatmayı başaran çiçeğin azmiyle mi yaşayacaksın? Seçim senin.
Hayal kurmak; bebeklerin, çocukların değil, büyüklerin işiydi. Minicik avuç içlerini ve burnunu vantuz gibi cama yapıştırmış; direkleri sayan o çocukta var olan, ama daha keşfedemediği duygular gizliydi. Küçük Mavi’mizin en yoğun yaşadığı duygu kıskançlıktı. O yaşta bir çocuk her şeyi kıskanmaz mı? Kıskanır. Annesini, babasını kıskanır, yeni doğan kardeşini kıskanır, kıskanır da kıskanır. Çocukluğunu geride bırakıp, hayatın bir parçası olma yolunda yaş aldıkça duyguları gizlendikleri yerlerden kendini göstermeye başlar. Tutku, hasret, aşk, kin, nefret, hırs, dostluk, düşmanlık, intikam gibi büyüklere özgü duygular belirginleştikçe hayal kurmalarını tetikler. Sonra kendini sürekli hayal kurarken bulur.
“Sırrın sırrımdır.”
Bu gizemli sözcük, insan olmanın ve güvencenin anahtarıydı. Bu öyle bir anahtar ki kaygı kapılarına kilit vuruyor; gurur ve sevinç kapılarını aralıyordu. Dövünmek yerine övünmek saklıydı; “Sırrın sırrımdır.”.
“Benim bir ailem yok… Senin ailen gibi bir ailem yok. Daha doğrusu aile nedir nasıl olur bilmiyorum. Sizinkilerle tanıştığımda; hissedeceğim duygular beni korkutuyor. Ya aile çok güzel bir şeyse… O zaman kaybımın ne kadar büyük olduğunu göreceğim. Bu yaşıma kadar ailenin değerini bilemeden ayakta durmaya başardım. Ya paha biçilemez bir oluşumsa aile… Tökezlerim ve sen elimden tutmazsan düşerim. Kalkamam.”
Pınar, ellerini bacaklarından çekti ve elini yakaladı. Sıkıca tuttu. Mavi, konuşmaya devam etti.
“Kaldığım yurt odalarında, tuvalet kapılarında ‘Aile her şeydir.’ yazıyordu. Her şey olan neydi? İçine neler sığıyordu? Aile hem acı hem mutluluk muydu? Hem üzüntü hem neşe miydi? Neydi her şey olan aile?
Bu sorular yıllarca beynimi kemirdi durdu. Tam tüm cevapları buldum diyorum… Ama birden sorular değişmiş. Yoruldum bu kısır döngüden, sorulara cevap aramaktan. Pes ettim uzunca bir süre önce.”
Ansızın bir yerden çıkıp gelen; ‘Ailen nerede yaşıyor? Annen baban nasıllar?’ sorularıyla karanlık bir boşluğa düşüyordu Mavi. Her seferinden yalan uydurmak, geçiştirmek canını acıtıyor; doğmadan ölmek istiyordu o anlarda. Onları görmese de varlıklarından, dünyaya gelirken yükledikleri görevin tanımlarından kurtulamıyordu. Bir anne babası vardı ve bunu kimsenin değiştirmeye gücü yetmezdi. Sevgili olsa, alt kat komşu ya da dostu olsa; insandır, ‘içinde bok vardır’ deyip başımızı öne eğer; vazgeçeriz, hayatımızdan uzaklaştırır ve unuturuz. Hatırlatan hiç kimse olmaz. Anne baba öyle mi oluyor? Yok. Bok çukurunda da yaşasalar atamıyor, satamıyorsun. Onlardan ne kadar uzağa gidersek gidelim fark etmiyor. Toplum onları unutmana izin vermiyor.
Değerli Okur Arkadaşlar,
Görüldü romanını 'Beğenip' ve 'Okuyacaklarım' listesine almanız durumunda 100 kişiye... İlk baskısından hem inceleme hem de eleştiri yapmaları için keyif alarak göndereceğim.
Aktif 1k üyesi olmak. Yani okuyan, alıntı yapan gerçek hesapları dikkate alacağım.
Değerli Okurlar, Cezaevi Yaşam Rehberi’ne imzalı olarak sahip olmak için lütfen bana DM’den mesaj atınız. Mesaj detayında; kargo için, alıcı isim-soyisim, adres ve tlf bilgileriniz olsun.( kargo ücretini biz ödüyoruz.) Gerçek okuyucu ve analiz-eleştiri-alıntı yapan ( profilleri kontrol edilecektir.) arkadaşlara Cezaevi Yaşam Rehberi’ni ücretsiz olarak göndereceğim. Ayrıca; 'OKUYACAĞIM' diye listenize eklemeniz gerekiyor. Amacım aramızda hiçbir çıkar ilişkinin olmadığı siz okuyucular tarafından kitabımın okunması, yorumlanması ve objektif olarak analiz edilmesidir. Mesajlarınızı bekliyorum..
Geçen hafta yaptığım duyuru iştirak ederek; okunacaklar listesine alan ve isimlerini yazdıran dostların kitapları yola çıktı. Adresini verdiği halde listede olmayan varsa lütfen Dm den ulaşsın.
Arif Bilgili
Elinde ufak bir bavul, gerçek dünyada belki yanıp tutuştuğun markaların hepsinden uzaksın. Zira burada ayakkabı giymek bile, kavgaya hazırlanmakla eş değer sayılıyor. O pahalı ayakkabıların hükmü yok anlayacağın. Bulutları, çimenleri, herşeyi özleyebileceğin bir mekana uğurlanıyorsun. Köstekli saat tıkırtısıyla ilerleyen
Kendime bir yenilik yaptım ilk defa e-kitap okudum. Kitabımız 21 bölüm ve ayrıca özel iki bölümden oluşuyor ama kitapta sadece bir bölüme yer verilmiş e-kitap da ikisinede yer verilmiş.
Kitabımız bize doğru bilinen yanlışları, ya da yanlış bilinen gerçekleri gün yüzüne çıkarmak. İlla ki içeri girerken değil dışarıda da bu hayatı tanıyalım öğrenelim diye yazmış.
Kişisel gelişim ama değil roman hiç değil daha çok cezaevinde yaşayan insanlara ya da suça meğilli olan insanlara ışık tutacak bir rehber hatta cezaevinde yakını olanların okuyabileceği bir rehber kitap....
Gerçekten hayatınıza değer veriyor musunuz? Burada gerçekten sizin nazınızı çekecek kimse yok sıkıldım diyemiyorsunuz.
Yazarın da dediği gibi bu kitabın temel noktası, cezaevi yaşamını, ceza çekmeye yönelik değil fırsata çevirmeye yönelik...
Kitabı okurken gerçekten nereye düştüm ben diyorsun. Sonra kitap sana cevap veriyor Cezaevine, empati yapabildiğim bir kez daha hayatımı ve özgürlüğümü imkanlarıma daha çok şükrettim diyebilirim.
Sayfa sayısı 272 ama kitap hakkında sayfalarca çok şey yazabilirim. O derece derin bir kitap bilmediğimiz farklı hayatları nasıl yaşadıkları ile bilgi sahibi oluyoruz.
Anlatılacak o kadar çok şey var ki. Bundan sonra anlatırsam kitabı almanıza gerek kalmayacak, o nedenle burada kesiyorum, keyifli okumalar....
Büyük emekler sonucu ortaya koyulan ciddi anlamda bilgilendirici bir kitap. Kitabı direkt e kitap formatında satın alabiliyorsunuz, basılı halde almak isteyenler içinse üç farklı kapak seçeneği var. Yer yer empati yaptım, üzüldüm ve yoğun hislerle okudum kitabı. Yazarımızın emeğine sağlık. Bu kitap tüm insanların önyargılarını kırması ve mahkum