Arif Tekin Kutlu Gönderileri
Arif Tekin Kutlu kitaplarını, Arif Tekin Kutlu sözleri ve alıntılarını, Arif Tekin Kutlu yazarlarını, Arif Tekin Kutlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı Devleti ilk dış borçlanmasını, Kırım Savaşı sırasında savaş maliyetlerini karşılamak için gerçekleştirildi. Ancak mali durumu düzelmeyen devlet, savaştan sonra da borç almayı sürdürdü. Bu borçları verimli kullanamaması sonucu, kısa sürede değil borçlar, faizleri bile ödenemez hale gelindi.
Sayfa 78Kitabı okudu
93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı -Rus Savaşı, Osmanlı Padişahı 2.Abdülhamid döneminde gerçekleşen bir savaştır. Hicri takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 harbi olarak bilinir. Hem Tuna cephesinde, hem de Kafkasya cephesinde savaşılan 93 Harbi Osmanlı Devleti için kötü sonuçlanmış; hem büyük bir toprak kaybına neden olmuş, hem de Rus Ordusunun İstanbul 'un eşiğine (Yeşilköy ) kadar gelerek Osmanlı Devletinin varlığını tehdit etmesiyle sonuçlanmıştır.
Sayfa 58Kitabı okudu
Kanuni Esasi,"Temel Kanun" ya da Anayasa anlamındadır. Osmanlı Devleti 'nin ilk (ve son) anayasası 23 Aralık 1876'da ilan edilmiş,1878'de 2.Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 ihtilali sonucunda yeniden yürürlüğe girmiş ve Osmanlı Devletinin hukuken sona erdiği 1 Kasım 1922 tarihine kadar yürürlükte kalmıştır.
Sayfa 52Kitabı okudu
Türkiye'nin ilk çocuk hastanesi ve modern hastaneciliğin uygulandığı sağlık kurumu Şişli Etfal Hastanesi'dir. 2. Abdülhamid Han tarafından ölen kızı Hatice Sultan'ın anısına kendi şahsi parasıyla yaptırılmıştır. Türkiye 'de ilk stetoskop kullanımı Dr. İbrahim Bey 'in Almanya'dan getirdiği 6 stetoskop Etfal Hastanesi'nde başlamıştır. Hastane Türkiye'de kaloriferle ısınan ilk hastane olma özelliğine sahiptir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Newlinski Herzl ile görüştükten sonra İstanbul 'a giderek, Filistin 'de oluşturulacak Yahudi yerleşim merkezleri karşılığında Sultan 2.Abdülhamid'e 20.000.000 pound önerdi. Fakat beklendiği gibi Abdülhamid bu cömert teklifi elinin tersiyle itti. Sultanın cevabı oldukça netti: "Bu toprakların bir karışını bile satmam, çünkü bu topraklar bana değil, halkıma aittir. Halkım bu toprakların her karışı için kanını feda etmiştir... Cesetlerimiz paylaşılabilir fakat yaşayan bir vücut üzerinde herhangi bir operasyon yapılmasına izin vermem
Sayfa 9Kitabı okudu
Nene Hatun o günleri şöyle anlatmıştır:
"Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti. Bir yandan ona bakarken, bir yandan da 3 aylık çocuğumu emziriyordum. Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü. Sabaha karşı minareden 'Moskof Aziziye 'ye girdi 'diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'Seni öldüreni öldüreceğim' diye ant içtim. Yavrumu Allah'a emanet ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım. Sel gibi Aziziye 'ye akıyorduk. Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yağdırıyordu. Düşmanda iyi silah vardı, bizde de İMAN. İleri atıldım. Dadaşlar arasına karıştım."
Sayfa 61Kitabı okudu
