Arif Tekin

Kur'an'ın Kökeni yazarı
Yazar
7.5/10
478 Kişi
1.479
Okunma
173
Beğeni
26bin
Görüntülenme

En Yeni Arif Tekin Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Arif Tekin sözleri ve alıntılarını, en yeni Arif Tekin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an'da, inanç farklılıkları yüzünden tüm akrabalara karşı düşman kesilmek, dini bir vecibedir. Mesela, Tevbe Suresi'nin 23, 24 ve 123. ayetlerinde şöyle deniyor: "Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz küfrü imana tercih ederlerse, onları dost edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir, De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden meskenler size Allah'tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Ey iman edenler! Kafirlerden size yakın olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar… (Yani, onlara karşı çok şiddetli ve sert olun denmek isteniyor.)"
Sayfa 138 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
“Yine örneğimiz en çok Bedir ile ilgilidir. Ömer, bu savaşta kendi öz dayısı olan As Bin Hişam'ı öldürmüştü. Hz. Ali, Hz. Hamza ve Ebu Ubeyde de amcazadeleri olan Utbe, Şeybe ve Velid b. Utbe'yi öldürmüşlerdi. Ebu Bekir ise kendi öz oğlu Abdurrahman'ı müşriklerle teke tek savaşsın diye zorla muharebe meydanına sürüklemişti. Ebu Ubeyde bin Cerrah ise, kendi babası Cerrah'ı Uhud Savaşı'nda öldürmüştü. Mus'ab bin Umeyr de Uhud günü kendi kardeşi olan Ubeyd'i katletmişti. Bunlar, önemli olan isimler; bunlara benzer daha birçok kişi gösterilebilir. Dikkat edilirse, hemen hemen bu katillerin tümü, henüz hayatta iken Muhammed'den cennet müjdesini alan insanlar.”
Sayfa 137 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Yine örneğimiz en çok Bedir ile ilgilidir. Ömer, bu savaşta kendi öz dayısı olan As Bin Hişam'ı öldürmüştü. Hz. Ali, Hz. Hamza ve Ebu Ubeyde de amcazadeleri olan Utbe, Şeybe ve Velid b. Utbe'yi öldürmüşlerdi. Ebu Bekir ise kendi öz oğlu Abdurrahman'ı müşriklerle teke tek savaşsın diye zorla muharebe meydanına sürüklemişti. Ebu Ubeyde bin Cerrah ise, kendi babası Cerrah'ı Uhud Savaşı'nda öldürmüştü. Mus'ab bin Umeyr de Uhud günü kendi kardeşi olan Ubeyd'i katletmişti. Bunlar, önemli olan isimler; bunlara benzer daha birçok kişi gösterilebilir. Dikkat edilirse, hemen hemen bu katillerin tümü, henüz hayatta iken Muhammed'den cennet müjdesini alan insanlar.”
Sayfa 137 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
“O savaşlar Medine halkına karşı değildi; tam tersine Muhammed'e karşıydı. Mesela, Bedir, Uhud, Hendek vb. İşte misafir olan Muhammed, önce kendini korumaya almak için onlarla sözleşme imzahyor; bu anlaşmadan sonra az önce örneklerini verdiğimiz o beğenilmeyen eylemler gerçekleştirilince çevreden çok olumsuz bir puan alıyor. Bütün bunlar
Sayfa 126 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
“Bilindiği gibi, Muhammed aslen Mekkelidir; orada doğup büyümüştür. Ama orada tutunamayınca, bir gece Medine'ye göç etmek zorunda kalmıştır. Bu durumda kendisi Medinelilere misafirdir. Hatta diyebiliriz ki, Medine halkı onu kabul etmekle manlara olan glivensizliği daha da arttı. Öldürülen o insanın adı Fedekli Nahik oğlu Mirdas idi. Kimileri de onun adı Azbat oğlu Amr'dır demektedir. Katil ise, Zeyd bin Harise'nin oğlu Üsame idi, Katilde de ihtilaf vardır. Mesela, Cüsame oğlu Muhallem. ya da Esvedoğlu Mikdad'dır diyenler de vardır. Muhammed bu olay yüzünden çevreden olumsuz tepki alınca, savunma amaçlı ayet inmeye başlıyor. Ayetin anlamı şu: "Ey inananlar, Allah yolunda savaşırken iyice araştırın. Size selam verene, dünya menfaatını gözeterek 'Sen mümin değilsin' demeyin. Çünkü Allah katında ganimetler/zenginlik yolları çoktur." (Nisâ Suresi, 94, ayet.)”
Sayfa 125 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
“Hani Bedir'de Allah çok sertti; oysa neden Uhud'da Bedir'deki gibi "Siz onları öldürmediniz, ancak ben öldürdüm" demeyip de, tam tersine vaz-ı nasihata başvurdu? Başka bir deyişle, Bedir Savaşı sonrasında taarruzda olan bir Allah, Uhud'da savunma amaçlı ayetler göndermiş ve yenik düşen Müslümanları şehitlikle, ahiret mükáfatlarıyla ikna etme yöntemine ağırlık vermiştir. Bilindiği gibi, Müslümanlar Uhud Savaşı'nda kendilerini toparlayıp yok olmaktan kurtulmayı başarabilmişlerdi. Bakalım bu toparlanma aşamasında Kur'an aycıleri nasıl şekillenmiş. ilginçtir ki, Uhud Savaşı'nda Müslümanların mağlubiyeti aşamasinda savunma içerikli ayetler inerken, Müslümanlar galibiyete geçince, yine Bedir'deki gibi çok farklı ayetler inmeye başlıyor. Bu ayetlerde özet olarak, "Ben sizi kurtardım" deniyor. (Ál-i İmrán Suresi, 153-154 . ayetler.) Burada net olarak şu sonuç ortaya çıkıyor: Müslümanlar savaşı kazanınca Allah'a mal ediliyor; kaybedince de onlara, "Kazanmak varsa kaybetmek de vardır" deniyor. Yani Allah'ın yardım kriteri belli değildir. Neye göre yardım eder, ne kadar eder, ne zaman eder belli deglidir. Kur'an'da bu konu öylesine karmaşık ki, Allah'ın savaştan yana mı, yoksa barıştan yana mı olduğu belirsiz kalıyor.”
Sayfa 101 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.