Nasıl ki felsefe alanında başlayan Alman irrasyonelizmi, Nietzsche ve Weber üzerinden Martin Heidegger ve Carl Schmith’le zirvesine ulaşmış ve Hitler faşizmine varmışsa, Weber’in kültürcü sosyoloji anlayışı da soğuk savaş döneminde özellikle üçüncü dünyanın akademik varoluşlarında yankılanıp bugün postmodernizm ve post yapısalcılıkla tahtını sağlamlaştıran uzun bir yol izlemiştir.