Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aydede Dergisi

Aydede DergisiAydede 1922 - 1 dergisi
Dergi
0.0/10
0 Kişi
12
Okunma
0
Beğeni
779
Görüntülenme

Hakkında

ydede, Refik Halit Karay tarafından 1922 yılında İstanbul’da haftada iki gün yayımlanmış daha sonra 1948-1949’da yeniden çıkarılmış siyasi mizah dergisi. Kurtuluş Savaşı sırasında çıkan en etkili iki mizah dergisinden birisidir (Diğeri Güleryüz). Kurucusu ve başyazarı Refik Halid Karay’dır. Milli Mücadele’ye mizah yoluyla muhalefet eden dergi, kısa süren yayın hayatı boyunca çok sayıda yazar ve çizer yetiştirmiş, kendisinden sonra yayınlanacak mizah dergilerine zemin hazırlamıştır.[1] Yayın hayatı 1922 İlk sayı 2 Ocak 1922’de yayımlandı. Pazartesi ve Perşembe günleri, dönemin birçok yayını gibi dört sayfa olarak çıktı. 29x40cm boyutlarında idi.[2] Sabah Matbaası’nda basıldı. Düzenli olarak 90 sayı çıktı. Hemen hemen bütün yazı ve karikatürlerinde Milli Mücadele hareketinin eleştirildiği dergi; 30 Ağustos’ta zaferin kazanılmasından sonra Mustafa Kemal resimleri ve övgü yazılarına yer verdi. Derginin kurucusu ve başyazarı Refik Halid, Yüzellilikler listesinde yer alarak yurtdışına sürgün edildi. Derginin son sayısı Refik Halid’in İstanbul’dan ayrıldığı 9 Kasım 1922’de basıldı [2] Son sayıda Refik Halid’in hiçbir yazısına yer verilmedi. Refik Halid, sürgüne giderken Aydede’yi Yusuf Ziya’ya bırakmıştı. Yusuf Ziya Ortaç, bir ay sonra Orhan Seyfi Orhon ile birlikte aynı kadro, aynı biçim ve yapısı ile Akbaba dergisini çıkarmıştır.[3] 1948 1938’de Yüzelliliklerin yurda dönmesini engelleyen kanun kalkınca İstanbul’a geri gelen Refik Halid, dönüşünden on yıl snra dergiyi yeniden yayımlamaya başladı. Cumartesi ve Çarşamba günleri 8 sayfa yayımlana derginin ilk sayısı 8 Mayıs 1948’de çıktı. 104. sayıdan itibaren haftada bir gün 12 sayfa olarak çıkmaya başladı. Başlangıçta Tan Matbaası’nda, 110. Sayıdan itibaren Akça Matbaası’nda b asıldı. Sahibi F. Karay (Fatma Karay) olarak belirtilen derginin baş yazarı Refik Halid idi. Dergi bu dönemde antikomünist, başlangıçta büyük ölçüde Amerika yanlısı bir yayın yapmıştır.[3] İkinci dönemine Aydede eski başarısını yakalayamadı ve 1 Ekim 1949 tarihli 125. sayıda kapandı. Kadrosu 1922 Orhon Seyfi, Halil Nihad, Fazıl Ahmed, Rıza Tevfik, Osman Cemal derginin ilk yayın dönemindeki yazarları arasındadır.[4]. Refik Halid “Nakş-ı Berâb” başlıklı 89 başyazının tamamının "Aydede" imzasıyla kaleme aldığı gibi “Kirpi” ve “Refik Halid” imzasyla da yazılar yayımlamaktaydı. Dergideki imzasız yazıların da çoğunun ona ait olduğu düşünülür.[2] Dergide Refik Halid’ten sonra en çok Osman Cemal ve Abdulbaki Fevzi’nin imzalarına rastlanır. Karikatüristler arasında, Rıfkı, Cem, Münif Fehim, Ramiz, Ratip Tahir sayılabilir. Baş çizer Ahmet Rıfkı’dır. Türk karikatür tarihinin başarılı çizerlerinden olan Ahmet Rıfkı, “hain” ve “işkenceci” sıfatları ile de tanınır.[2] 1948 1948’de yeniden çıkarılmaya başladığı dönemde Cemal Refik, Fikret Ali, Semih Mümtaz, Melih Cevdet Anday, Fazıl Ahmet Aykaç, Ercüment Ekrem Talû gibi yazarlar ve Togo, Turhan Selçuk gibi karikatüristler dergiye katkıda bulundu.[4]
Doğum:
Ocak 1922
Ölüm:
Ekim 1949

Okurlar

12 okur okudu.
3 okur okuyor.
33 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
" İçmişim içtiğimin farkında değilim... Yemişim, ama ne ? Gezmişim, acaba nerede? Konuşmuşum, neye dair? Bu dört günden aklıma bir güzel söz, bir çift latif göz, bir dakika huzur, bir lahza zevk kalmamış! Buna mı yaşamak diyoruz? Yarın da mı bu böyle? Bu mu hayat? Yazık bize ! "
Reklam
Hayhuy-ı ehl-i dünya bitmeden dünya biter Dünya bitecek bu işler bitmeyecek, galiba!
Sayfa 187 - inkılapKitabı okudu
"Tagayyüb" eden Nedim Bey, geçen gün kendisini pençe-i adalete teslim ve tevdi etmiş... Kendisini teslim edeceğine yuttuğu otuz beş bin lirayı tevdi etse ve vücudunu ortadan kaldırsa idi, elbette, daha isabet ederdi... Şimdi tut kelin perçeminden... Nedim Bey elde ama otuz beş bin lira hâl-i tagayyübde! Nedim Bey hâl-i tagayyübde kalıp
Garplılık züppesi ona derler ki sevdiği puf böreğini yer veya tarhana çorbasını içerken bunların Frenkçe bir adı olup da söyliyemediğine ve Frenkçe adı olmıyan bir yemeği sevdiğine pek üzülür.
Sayfa 396Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok