Leopold Mozart, her iki çocuğunun müzik eğitimi yanında temel bilgileri de ev ortamında almasını uygun görmüştü. O dönemde Salzburg’da soylu olmayan ailelerin çocuklarının eğitim alabilecekleri okullar yok denecek kadar azdı ve olanların durumu hiç parlak değildi. Bu nedenle, gençliğinde düzenli bir eğitim alan ve bunun önemine inanan Leopold Mozart, çocuklarını kendi eğitmekte kararlıydı. Genç adamın çabaları bir yönüyle ünlü Fransız düşünür Jean-Jacques Rousseau’nun Emile ou de l’education (Emil ya da Eğitim Üzerine) adlı kitabındaki düşünceleriyle paralellik gösterir.
Bestecinin çektiği onca sıkıntının temelinde, Çarlık Rusya’sının bir toplumu yok sayma girişimlerine karşı çıkması ve bu uğurda ülkesini işgal eden güçlerin isteklerine boyun eğmeme direnci yatmaktadır
Bestecinin ön adının nasıl yazılacağı yıllardır tartışma konusu olmuştur. Yakın zamana dek pek çok kaynak “Frédéric” şeklinde yazarken, son yıllarda Lehçe orijinal şeklini kullanıp “Fryderyk” yazma yönünde yaygın bir eğilim vardır.
"Ancak Praglılar için olağanüstü piyano çalmak dendiğinde akla hala yalnızca Mozart geliyordu. Bu nedenle Beethoven'ın çalışı 'abartılı ve ölçü tanımaz' sözleriyle tanımlanmış ve sonrasında yazı şöyle noktalanmıştı: 'Kalbimiz yerine yalnızca kulaklarımızı ele geçirdiğinden bizim için asla bir Mozart olmayacak.' "