1980/ Eylül zamanı geçen, sekiz öyküden oluşan 140 sayfalık kısa bir öykü kitabı. Açıkçası siyaset içerikli kitaplar okumayı hiç sevmem. Bütün öyküler sağ-sol çatışması ve bence genelde devrim tarafındaydı düşünceleri. Bu sebepten yazarın objektif değil de taraflı baktığını düşünüyorum ve desteklemiyorum. Her öyküde ayrı ana karakterler olsa da hepsinin birbiriyle olan bağlantısının olması ince düşünülmüş kaliteli bir hareketti bana göre. Yazarın dili akıcı, konusu asla ilgimi çekmese de okumakta hiç zorlanmadım. Çoğunlukla ana karakterlerin düşüncelerini okuyoruz, diyaloglar çok az.
Roman tadında çok güzel bir öykü kitabı okudum. Kaleminiz hiç tükenmesin
Ayşegül Bayar birbiri ile bağlantılı sekiz öykü . Hepsinde de 12 Eylül döneminin yaşanmışlıkları var. Fırat in Hayal e olan aşkı ve bu aşkı mezara götürmesi, Enver in 25 yıl geçse de Hayal i unutmaması, Hayal in Enver e olan aşkı , Güray ile Gülsüm ün kapana kısılan sevdası, Gülsüm ün işkenceci babasının intiharı , Gazeteci Nihat in ıssız bir sokakta vurulması , dedesi Fikret gibi bir son yaşaması, Pembe nin Perçem Efendi Mahallesinde yaşamasının vermiş olduğu çaresizlik, Nuri nin acılarla, üzüntüler ile dolu yaşamı. Muhakkak okuyun tavsiye ediyorum
@aysegul__bayar nasıl bir kitap, kalemine emeğine sağlık… döve döve bir anlatı… yoğun ama akıcı, sakin ama şaşırtıcı, ısrarlı ama kendini bırakıverdiğin… içinden cımbızla çekip aldığım çok iyi cümleler var kaşıma gözüme değen yakan yağmur damlaları… okuyun ki okuyacaksınız , bırakın kelimeler yüreğinizde yaşasın…