Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aytaç Özkan

Aytaç ÖzkanFatih Sultan Mehmed - Büyük Kartal yazarı
Yazar
7.8/10
7 Kişi
31
Okunma
0
Beğeni
928
Görüntülenme

Aytaç Özkan Sözleri ve Alıntıları

Aytaç Özkan sözleri ve alıntılarını, Aytaç Özkan kitap alıntılarını, Aytaç Özkan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Languschi, sultanın amacının dünyada tek imparatorluk, tek iman ve tek hükümdarlık olduğunu yazar. İbn Kemal “tedbir-i cihangirlik zikrinde idi” diyerek Fatih’in bu cihan hâkimiyeti fikrine işaret etmiştir.
1204’teki Haçlı Latin istilasından sonra gittikçe nüfusu azalan, fakirleşen ve perişan hale gelen İstanbul’un kalkındırılması, şenlendirilmesi ve mamur kılınması için türlü tedbirler alındı. Kuşatma sırasında evlerinden ayrılan Rumların geriye dönmeleri için güvenceler verildi. Anadolu’dan getirilen Türkmenler şehrin çeşitli yerlerine
Reklam
II. Murad, bu acil durum üzerine Arnavutluk’tan süratle Sofya’ya gelerek savaş hazırlıklarını tamamladıktan sonra, düşmanı takip ederek Kosova Sahrası’na indi. İki ordunun mevcudu aşağı yukarı birbirine müsavi idi. İslam ananesi gereğince, Osmanlı padişahı tarafından, savaş öncesinde düşmana sulh teklif edildiyse de teklifin reddedilmesi üzerine
Osmanlı Türk tarihinin iyi bir analizinin yapıldığı “Akdeniz’de Türkler” kitabının yazarı Carretto, “Mehmed, Batı kültürüne olan ilgisine karşın iyi bir Müslümandı.” diyor. Dönemine göre oldukça açık ifadelerle nitelikli şiirler yazan Fatih Sultan Mehmed’in; İmtisali cahidu fillah oluptur niyetim, Din-i İslam’ın mücerret gayretidir gayretim… dizeleri onun dünya görüşü hakkında bize bir fikir verebilir.
Osmanlı Devleti’nin Rumeli topraklarındaki sınır bölgelerinde örgütlenen, düşman memleketlerine ani baskınlar düzenleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari birliklerine “Akıncılar” denirdi. Bu birlikler sadece akın yapmazlar, aynı zamanda düşmanın durumu, yolları ve kuvveti hakkında bilgi toplayarak bir çeşit istihbarat görevi de üstlenirlerdi.
1469’da donanmayı Kefe’ye gönderen padişah, 1470’te Kefe’nin vergisini artırdı. Yagellonların Kırım hanına karşı Altınorda ile ittifak yapması üzerine Kırımlılar, Moskova Knezliği ve Osmanlılar ile yakınlaşma gereği duydular. Boğdan voyvodası Stephan Çel Mare, Yagellonlara bağlanarak Osmanlı’ya vergi ödemeyi kesmişti. Voyvoda, 1469’da Boğdan’a
Reklam
Detaylı bilgiler için bkz; Emrah Sefa Gürkan
Babinger’in ifadesiyle Almanya ve Macaristan’daki toplantılarda planlanan her şeyden Türklerin anında haberleri oluyor ve planlamayı ona göre değiştiriyorlardı. Örneğin bir Türk casusunun bilgi gönderdiği, Alman imparatorluk makamlarınca kesin şekilde anlatılmasına ve tüm Bavyera eyaletinde tedbir alınmasına karşın, şehirden şehre dolaşan,“küçük bir atın üzerinde, kaba bir paltosu olan Aziz Valentin kılıklı bu adam” bir türlü yakalanamamıştı. Casusların çoğu akıncı sınıfından olup iyi yabancı dil konuşurlardı. İstihbarat teşkilatında yerli ahaliden parayla satın alınanlar da vardı.
Vlad Tepeş : Kont Drakula
Osmanlı kaynaklarınca “Kazıklı Voyvoda”, Ulahlar tarafından “Tepeş” (cellât), Macarlar tarafından da “Drakul” (şeytan) olarak adlandırılan, son derece zeki, atak ve cesur bir kişiliğe sahip olan III. Vlad, liderlik özellikleri ve kabiliyetiyle, kısa sürede kendini kabul ettirmiş, Boğdanlıları yenmiş, hatta Macarları dahi birkaç kez bozguna uğratmıştı. Ülkesinde kendi konumunu sağlamlaştırmasına paralel olarak gittikçe artan özgüveni, son zamanlarda acımasız bir zalime dönüşmesine sebep olmuştu.
Fatih Sultan Mehmedin Uzun Hasana gönderdiği mektup
Bundan önce annenin ricası ile pençe-i gazabımdan kurtulmuştun. (...) Bundan sonra elçimiz ok ve dilimiz kılıçtır! Sen vilayet yıkmayı padişahlık mı zannettin? Çekinmeden korkmadan topraklarımıza tecavüz etiğin için kılıçlarımız senin göğsünde kana bulanmalıdır. Mert isen meydana gel! Namert gibi delikten deliğe girme. Hazırlığını yap, haber verilmedi deme. Zira ki vücud-u habisin teleftir ve bu babda özür ve bahane bertaraftır!
Çirmen Zaferi’nden (1371) sonra ise Bulgar ve Sırp kralları Osmanlılara vergi vermeye razı oldular. Türklerin bu ani ve hızlı ilerleyişini durdurarak Balkanlardan atmak gayesiyle oluşturulan yeni bir Haçlı ordusu Kosova Ovası’nda perişan edilirken, savaştan sonra harp meydanını gezen Murad Hüdavendigar, yaralı bir Sırp askeri tarafından hançerlenerek hayatını kaybettiği için (1389), savaş meydanında şehit olan ilk Osmanlı hükümdarı olarak tarihe geçti. “Gazi Hüdâvendigâr ” unvanını taşıyan I. Murad döneminde, Rumeli Türklerin ikinci vatanı hâline gelmiş, Anadolu’da üstünlük sağlanmış ve böylece Devlet-i Aliyye’nin ilk taslağı ortaya çıkmıştır.
145 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.