Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barış Özener

Barış Özenerİnsan Çeşitliliği yazarı
Yazar
9.4/10
9 Kişi
42
Okunma
1
Beğeni
1.968
Görüntülenme

Barış Özener Sözleri ve Alıntıları

Barış Özener sözleri ve alıntılarını, Barış Özener kitap alıntılarını, Barış Özener en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Irk kavramının yerini etnik gruba bırakması
Montagu etnik grubu; coğrafi ve sosyal engeller gibi ayrıştırıcı mekanizmalar nedeniyle fiziki ve kültürel farklılıklar taşıyan topluluk olarak tanımladı. Bu tarihten itibaren çok fazla biyolojik anlam içermeyen etnik grup terimi antropologların ırk kavramı yerine yaygın olarak kullanacağı kavram olacaktı. Montagu, insan gruplar arasında var olan biyolojik farklılıkları reddetmedi; ancak gözlenen çeşitlilik dâhilinde keskin sınırların olmadığını vurguladı. Örneğin deri rengi çeşitliliği arada boşluk olmaksızın o kadar devamlıdır ki, bu devamlılık popülasyonları ayırmayı imkânsız hale getirir.
Reklam
Saç rengimiz, ten rengimiz gibi melanin etkinliğinin bir sonucudur. Saça renk veren aslında iki çeşit melanin vardır. Eumelanin olarak bilinen pigment tipi, derinizdeki melanositlerin ürettiği kahverengimsi pigmenttir. Feomelanin olarak bilinen ikinci tip ise, derimizde olmayan, sadece kullarımızda olan turuncu kızıl tonlarda bir pigment tipidir. Koyu saçlara sahip bireylerde eumelanin miktarı oldukça fazlayken, feomelarin oldukça azdır. Saç tellerinde feomelanin miktarı fazla olan bireyler dikkat çekici biçimde kızıl renkli saçlara sahip olur.
Alman zoolog Carl Bergmann 1847’de, memelilerde beden boyutu ve yıllık ortalama sıcaklık arasında ilişki olduğunu fark eden ilk araştırıcıdır. Bergmann kuralı olarak bilinen bu kurala göre, sıcak iklimlerde yaşayan bireyler daha küçük, soğuk iklimlerde yaşayanlar ise daha büyük olma eğilimindedir.
Karada yaşayan dört ayaklı hayvanların ayaklarının biçimi ve işlevi, bu özellikler sudaki yaşamdan köken aldığı için karadaki hayat için bir ekzaptasyondur. Ancak, bu bacakların karada işlevsel hale gelebilmesi için gerekli kemik ve kasların evrimleşmesi adaptasyondur.
Australopithecus olarak bilinen cins içinden ayrılarak izlole olan bir grup zamanla dallanarak insana giden yolu çizmiştir. Olasılıkla Homo cinsi tarih sahnesine çıktığında atamız olan Australopithecus türü hala hayattaydı. Gelişkin homo türleri bir milyon yıl önce Afrika savanlarını adımlarken Australopithecus henüz yok olmuşlardı. Kim bilir belki de birkaç bin yıl ata türümüzle çağdaş olarak yaşadık.
Reklam
Düşük güneş ışınının olduğu kuzey enlemlerinde açık ten rengi adaptif bir özelliktir. Ten renginin göstermiş olduğu çeşitlilik türümüz için yönlendirilmiş seçilime verilecek en güzel örneklerden biridir. Bir popülasyonda belli bit özelliğin ortalama değerlerinin avantajlı hale geldiği, dolayısıyla çeşitliliğin azaldığı seçilim türü ise dengeleyici seçilim olarak bilinir. Dengeleyici seçilime maruz kalan popülasyonlarda uç özellikler elenir ve ortalama değerler sahip olan varyanslar baskın hale gelir. Dengeleyici seçilime verilebilecek en güzel örnek türümüzün doğumdaki ağırlığıdır. İnsan bebekleri ortalama 2,5 ile 4.5 kg aralığında dünyaya gelirken, baş çevreleri ortalama 35 cm’dir. Bebeklikten, büyümenin tamamlandığı 18-19 yaşına kadar insan beyninin büyüklüğü dört katına ulaşır.
Aklimatizasyon
Yüksek takımlarda büyüyen çocuklar düşük oksijen basıncı nedeniyle daha geniş ve fıçı biçimli bir göğüs kafesine sahip olurlar.
Önemli evrimsel etkilere neden olduğu bilinen dört tip mutasyon vardır. Bunlar; nokta mutasyonları, kromozon inversiyonu, gen duplikasyonu ve poliployidir.
Yerleşik hayata geçmek insan yaşamını gerçekten iyileştirdi mi?
Tarihe ilerlemeci biçimde yaklaşan modernizm yanlıları için avcı toplayıcı yaşamı bırakarak neden tarım yapan yerleşik köyler kurduğumuz sorusunun yanıtı basittir. Yerleşik hayata geçerek tarım yapmak daha az emekle daha çok besin elde etmenin en basit ve mantıklı yoludur. Geniş düzlüklere bilinçli olarak ekilmiş tohumlar tabii ki dağınık arazideki öngörülemez yabani meyve ve yumrulara göre daha fazla besin sağlar ve böylelikle kalabalık kitlelerin doyurulması kolaylaşır. Bu ilerlemeci yaklaşım, yerleşik hayata geçişi tarihsel ilerlemenin kaçınılmaz bir devamı olarak görmekle kalmamış, çiftçilikle birlikte yaşamımızda da kayda değer iyileşmelerin olduğunu iddia etmiştir. Ancak çok sayıda arkeolojik ve antropolojik bulgu durumun hiç de böyle olmadığını gözler önüne sermiştir. Her şeyden önce yaklaşık 10 bin yıl önce insanların avcı toplayıcı yaşam biçimini bırakarak yerleşik hayata geçmeleriyle hayatlarında iyileşmeler olduğuna ilişkin hiçbir kant yoktur. Diamond'un vurguladığı gibi tarıma geçiş, aksine avcı-toplayıcı atalarımızın yabancı olduğu salgın hastalıklar, sınıfsal eşitsizlikler ve cinsiyet ayrımcılığı gibi çok sayıda felaketle tanışmamıza neden olmuştur.
Sayfa 204Kitabı okudu
74 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.