Barış Özener

İnsan Çeşitliliği yazarı
Yazar
9.4/10
9 Kişi
43
Okunma
1
Beğeni
2.032
Görüntülenme

Barış Özener Sözleri ve Alıntıları

Barış Özener sözleri ve alıntılarını, Barış Özener kitap alıntılarını, Barış Özener en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Irk kavramı 19. yüzyıla gelindiğinde, Kolonyalist Avrupa’nın politikacıları ve düşünürlerinin sömürgecilik ve köleliği meşrulaştırmak için kullandığı sosyopolitik bir kavram olarak kalmadı. Kölelik ve sömürgeciliğin kurumsallaşması, ırk kavramının sadece politikanın değil, bilimin de onayını alması ile mümkündü. Avrupa merkezli ırk ve ırkçılık düşüncesinin bilimselleştirmesi görevi, aydınlanma çağının önemli anatomistlerden biri olan Johann F. Blumenbach tarafından üretilen bir bilim tarafından yerine getirecekti: Fiziki Antropoloji
Nadir görülmekte birlikte ölümcül bir sinir sistemi hastalığı olan Kuru, Yeni Gine’de insandan insana yamyamlık yoluyla geçer.
Reklam
Farklılıklarımız ve benzerliklerimiz üzerine Antropolojik yaklaşımlar...
İlk insan?
İnsan evrimindeki ilk anatomik dönüşüm, kuskusuz iki ayak üzerinde durmak ve yürümektir. İnsan insan yapan ikinci kilit uyarlanma, son 2,5 milyon yıl süresince kademeli olarak beyin büyüklüğünün artmasıdır. (…) Beynin büyümesin ve ellerin serbest kalması yaklaşık 2 milyon yıl önce doğadaki cisimleri alet olarak kullanmak üzere yeni bir adaptif dönüşümün kapılarını aralamıştır. Bu türün bireyleri çakıl taşlarını birbirine sürterek keskin ve sivri uçlu tas aletler yapmış, vahşi etçiller tarafından öldürülen hayvanların leşlerini parçalara ayırmış, lezzetli ve besleyici yağı ve iliği çıkarmak için kullanmıştır. "İlk insan" olarak anılmayı hak eden bu türe Homo habilis diyoruz. Tam da burada insan evrimi tartışmalarında sıkça yapılan bir hataya düşüyoruz. Aslında "ilk insan" ya da "ilk" Homo habilis diyebileceğimiz bir canlı hiçbir zaman olmamıştır. Hiçbir cinsin ya da türün ilk temsilcisi ya da ilk numunesi yoktur. Hiçbir anne kendinden farklı bir türe dâhil olabilecek yavru dünyaya getiremez; türler kesintisiz ve süreklidir. 3,5 milyar yıllık evrim tarihi boyunca yaşamış her canlıya ait fosil numeneler elimizde olsaydı bu kesintisiz süreklik içinde canlılara cins ya da tür ad vermemiz neredeyse imkânsız olurdu. İnsan evrimi dâhilinde cins ve tür ismi verdiğimiz numunelerin hepsi bu süreklilik içindeki rastgele bir ara basamaktan başka bir şey değildir. Sorunun ana kaynağı (…) biz insanların her şeyi isimlendirme ve kategorilere ayırma saplantımızdır.
Kafatasının ölçümlerinin odağında olmasının bir nedeni, çevresel koşullardan en az etkilenmesi, dolayısıyla bir popülasyonun kökenini ortaya koymak için ideal bir yapı, olduğu düşüncesiydi. Beden kuşaklar boyunca çevrenin etkisiyle değişebilirdi, ancak kafatası değişime üstün bir dirence sahipti. Bu hatalı anlayış Franz Boas’ın Avrupa kökenli Amerikalıların kafa şeklinin kuşaklar boyunca değişebildiğini gösterdiği 20. yüzyılın ortalarına kadar neredeyse tartışma kabul görmüştü.
Blumenbach ırk grupları hakkındaki fikirlerini, biriktirdiği bu seri üzerinde gerçekleştirdiği çok sayıdaki deneysel gözleme dayanıyordu. Koleksiyondaki Gürcü kadına ait bir kafatasını bütün gözleri üzerine çeken en güzel kafatası biçimi olarak betimliyordu. Diğer kafataslarına göre beyaza daha yakın bir renk tonuna sahip bu kafatasının ideal tipi temsil ettiğini diğer tiplerin ise bu ideal tipten dejenere olarak ayrıldığını düşünüyordu. Beyaz insanlığın ilk rengiydi, bu rengin dejenere olup koyulaşması çok kolayken, koyu rengin beyazlaması neredeyse imkansızdı.
Reklam
59 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.