Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Behçet Sabit Erduran

Behçet Sabit Erduran1915 Baharında Çanakkale yazarı
Yazar
8.6/10
21 Kişi
69
Okunma
4
Beğeni
1.316
Görüntülenme

Hakkında

Çanakkale Savaşları sırasında pek askerin yaşamını yitirmesine tanıklık etmiş Dr. Behçet Sabit Bey, 1930’lu 1940’lı yıllarda “Gençlik Aşısı” ile Türkiye’nin gündeminde kalmış, pek çok tartışmalara yaşanmış, olay mahkemeye bile intikal etmişti. 20.yüzyılın başlarında araştırmalarıyla dünyaca ünlü Doktor Sergey Voronof, Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransız Başbakanı Clemencea’yu ziyaret ederek bulduğunu ileri sürdüğü “Gençlik Aşısı” ile kendisini gençleştirebileceğini söyledi. Clemencea’nun cevabı “Teklifinizi şimdilik kabul edemeyeceğim. İhtiyarlayayım, o zaman belki düşünürüm!” Clemenceau bunu söylediğinde yaşı 83’tü ve Clemencea 1929’da hayata veda edecekti. 1930 yılların başında dünyada “Gençlik Aşısı” tartışması daha da şiddetle tartışılmaya ve uygulanmaya başlamıştı. Bu sırada “Serge Voronoff” adındaki bir bilim adamının “gençlik aşısını bulduğu” ve bunun başarılı olduğu dünyanın her tarafında geniş yankı uyandırmıştı. Çanakkale Savaşlarına katılan ve anıları 1915 yılı Mart ayında “Cephedeki Bir Doktorun Gözünden 1915 Baharında Çanakkale” yayınlanan Dr. Behçet Sabit Erduran da Türkiye’de uygulamaya girişmişti. Peki, bu nasıl olmuştu? Dr. Behçet Sabit Bey, Paris’ten getirdiği üç maymun ile Voronoff’un gençlik aşısının birini Darülaceze hademelerinden İsmail Ağa’ya, diğerini 500 lira karşılığında bir Erzurumlu tüccara, üçüncüsünü de meçhul bir şahsaki bunun “Doktor Besim Ömer Paşa” veya “Üstat Ubeydullah Efendi” olduğu iddia edilmiş ise de doğru çıkmamıştır- uygulamıştı. O zaman gazetelerde hatta maymunun resimleri ile intikal eden bu uygulamasının bir süre sonra olumsuz sonuçlar verdiği ve aşının faydasız bir şey olduğu iddia edilmişti. Zira İsmail Ağa birkaç ay sonra vefat etmişti. Diğerlerinden de yani “Doktor Besim Ömer Paşa” veya “Üstat Ubeydullah Efendi” bu aşının tesirlerine dair hiçbir bilgi alınamadığı gibi uygulamayı yapan Doktor Behçet Sabit Bey de aşının bunlardaki tesirine dair ortaya olumlu bir sonuç arz edememişti. O zaman uygulamanın başarısızlıkla sonuçlandığına dair yapılan yayınlar üzerine Dr. Behçet Sabit Bey’in bazı gazeteler hakkında açtığı dava da kendi aleyhine sonuçlanmıştı. Dr. Behçet Sabit Bey, iddiasında ısrar ederek tekrar mahkemeye müracaat etmiş ve bunun üzerine “Operatör Orhan”, “Dr. Kemal Cenap” ve “Baytar Aziz Bey”lerden oluşan bir uzman kurul oluşturulmuştu. Dr. Behçet Sabit Bey’in iddiası Voronoff aşısının olumsuz bir aşı olmadığıdır. Hâlbuki gazetelerin iddiası uygulamanın olumlu sonuç vermediğidir. Voronoff aşısının olumlu olduğuna dair bir belirti de yoktu. Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde bu aşıya önem verilerek dikkate dahi alınmamıştı. Doktor Serge Voronoff, kendi aşısını Cezayir’deki koyunlar üzerinde uygulamak için gitmiş, uygulamayı yaptıktan sonra tetkik için Fransa Hükümeti tarafından gönderilen bir sağlık heyeti yaptığı inceleme sonucunda “Voronoff aşısının hiçbir tesiri görülmediğine” karar vermişti. Doktor Voronoff bile iddiasında ısrarlı değildi. Ancak arkadaşlarından Doktor Davard, Paris civarında bu aşıyı zengin Amerikalı ve Mısırlılara uygulamak için bir muayenehane kurmuştu. Doktor Voronoff, kendisine başvuranları buraya göndermekte ve zengin Amerikalı ihtiyarlar tekrar gençleşmek hayali ile burada ameliyat yapıldıktan ve bir sürü para verdikten sonra ülkelerine dönmekteydi. 1932 yılındaki Uluslararası Tıp Kongresi’nde bu konunun tartışılması için söz verilmemişti. Uzman doktorlar genç bir maymunun anatomisinin ihtiyar bir adamın anatomisinin yerine ikamesinin yeterli olabilmesi için, vücudun diğer organlarından da uyum ve kaynaşma gerektiğini söylüyorlar. Bu konuyla ilgili yapılan mahkeme oldukça ilgi çekmiş ve basında kendisine büyük yer bulmuştu. Çanakkale Savaşları’nda görev alan Doktor Behçet Sabit’in önemli olarak kabul edilen bir çalışması olan “Voronoff Aşısı” olarak adlandırılan “gref” uygulaması birçok bilim adamı tarafından hayvanlarda başarılı bir şekilde uygulandıktan sonra insanlarda da uygulanabileceği düşüncesinden yola çıkılmıştı. “Doktor Serge Voronoff Aşısı” olarak adlandırılan bu ameliyatının mucidi, Paris College de France cerrahi direktörü Dr. Serge Voronoff’tur. Doktor Behçet Sabit, Voronoff’u ziyaret etmiş, orada yapılan işlemleri incelemiş ve İstanbul’da da uygulanabileceğini düşünmüştü. Voronoff’un hediye ettiği iki (cynophak paviav) cinsi maymunla dört hastada başarılı sonuç alındığı bildirilmişti. Doktor Behçet Sabit Bey, hatıralarında bu hastaların birisinin 67 yaşında bedensel ve ruhsal düşkünlüğü olan bir kişi, ikinci hastanın 35 yaşında bir kişi, üçüncü hasta 75 yaşında 4 karısı olan ve 5. ile evlenmeye niyetli bir kişi, dördüncüsü ise 52 yaşında bekâr bir kişi olduğunu yazmaktadır. Her ne kadar Doktor Behçet Sabit Bey, “Gençlik Aşısı” olarak bilinen bu uygulamaların iyi sonuçlandığını belirtse de geriye dönüp baktığımızda bu uygulamaların Türkiye’de pek taraftar bulmadığı görülmektedir. Ancak dönemin en renkli kişilerinden biri olan ama bugün insanların ismini dahi hatırlamadığı Ubeydullah Efendi’nin ismi hem gençlik aşısı ile birlikte anılır olmuş hem de esprilere konu teşkil etmişti. Ubeydullah Efendi çok renkli ve zeki bir âlim ve siyasetçiydi. Osmanlı Mebusan Meclisi’nde ve Cumhuriyet döneminde TBMM’nde milletvekilliği yapmıştı. Türkiye’de ilk medeni nikâhı o kıymıştı. Ama kendisi hiç evlenmemişti. İngilizce bilmediği halde Amerika’ya gitmiş ve orada çok güzel günler geçirmiş bir Jöntürk’tü. Voronoff gençlik aşısı, haberleri 1930’ların başında Türkiye’deki gazetelerin baş sayfalarını süslemeye başladığında bütün gazetelerin birinci sahifelerinde aynı haberler çıktı: “Übeydullah Efendi kendisine Voronoff gençlik aşısı yaptırdı”. O sırada milletvekili de olan Übeydullah Efendi’ye rastlayan soruyordu: “Hayrola Üstad... Gençliğe kavuş­muşsunuz öyle mi?” Garip bir tesadüf eseri olarak bir süre önce Übeydullah Efendi bir ameliyattan dolayı hastanede yatıyordu. Bu rivayet kendisini çileden çıkarıyor: “Ben, bu ihtiyarlık yaşıma kadar beni takip eden gençlikten şikâyetçi iken hakkımda böyle dedikodular yapılsın... Olacak şey değil” diyordu. Bu dedikodunun çıkmasında gazeteler haksız da sayılmazdı. Übeydullah Efendi bir yazısında “Gevezelik en sevdiğim şeydir” diyerek, Voronoff aşısının çıktığı günlerde alay için; “Ben de kendime yaptıracağım!.. Hattâ teşebbüs halinde bulunuyorum” demişti. Bu sırada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gazeteciler de vardı. İşte Übeydullah Efendi Voronoff gençlik aşısı olması konusu da bundan çıkmıştı. Übeydullah Efendi, bu aşı dedikodusunun yayılmasına çok kızardı. Übeydullah Efendi hastaneden çıktı. Bir gün en sevdiği arkadaşlarından birine büyük bir tereddüt içinde, biraz da utana utana; “Ben artık evlenmek istiyorum” dedi. Arkadaşı hayretle kendisine bakarken ilâve etti: “Şimdiye kadar evlenmeyişimin sebebi hayatımın serseri rotası idi. Hâlbuki artık durulup oturacak bir yaşa geldim. Elime kimseye muhtaç olmayacak bir para da geçiyor (Übeydulah Efendi o zaman mebustu). “Yeni maceralara da gözüm yok. Binaenaleyh evlenebilirim. Sizin aileniz geniştir. Şöyle namuslu, genç ve hiç evlenmemiş bir genç kız varsa beni evlendiriniz” demişti. Hiç evlenmemiş Übeydullah Efendi o sırada 76 yaşındaydı. Arkadaşı, “Biraz fazla geç kalmışsın!.. Bu yaşta bir insanın nikâhını kıymak için kuvvetli bir nikâh memuru lâ­zım... Hâlbuki sen de artık o işi bı­raktın” diye dalga geçecekti.
Unvan:
Türk Ordinaryüs, Üroloji Uzmanı (Tıp Doktoru)
Doğum:
Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul, Sultanahmet, 15 Şubat 1886
Ölüm:
Türkiye Cumhuriyeti, İstanbul, 10 Eylül 1980

Okurlar

4 okur beğendi.
69 okur okudu.
5 okur okuyor.
56 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsan yalnızlık zamanlarında bütün hissettiklerini tabiatın varlığında buluyor.
Reklam
Zafere azmedenler, ölür de geri dönmez. Gözümüz ileride, daima ileride.
Sayfa 133Kitabı okudu
Osmanlı'nın katıksız misafirperverliğiyle onları odalarda istiharete terk ediyorlar. Çaylar kahveler ikram ediyorlar. Onlar asırlarca Türkleri barbar bildiler de ; acaba bu izzet ikramdan sonra hala öyle mi düşünüyorlar?
Sayfa 108Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
184 syf.
9/10 puan verdi
1915 Çanakkale'de Bir Doktor
Hatıratlar tarihin en önemli vesikaları arasındadır. Bu tespitimizi doğrular tarzda Doktor Behçet Sabit Beyin Çanakkale Savaşı hatıratı çok önemli bilgiler içermektedir. Özellikle Çanakkale Savaşlarının en en şiddetli yaşandığı 1915 baharına dair yazdıkları genelde tarih bilimi için özelde ise harp tarihi için önemli verilerdir. Behçet Bey Yıldız Tabyasında gördüklerini günü gününe kayda almıştır. Savaşın genel tablosunu anlatan bilgileri fazlaca aktarmış olsa da bazen daha münferit özel bilgilerle yaşadıklarını hatıratına yazmıştır. Genel manada güzel bir Türkçe'yle edebi bir dille anılarını kaleme alan Behçet Bey savaşın o hengameli ölüm kalım mücadelesi içinde tasvirlerini bazen ziyadesiyle güzelleştirmiştir. Bir zabitin, doktorun ve askerin gözünden cephenin ahvalini merak edenler için kitap ufuk açıcı olmakla birlikte, deniz savaşının (18 Mart) ve kara çıkarmasının (25 Nisan) ayrıntılı anlatımı okuru bilgiye doyurmaktadır. Ayrıca cephenin sıhhiye boyutu da kitap vasıtasıyla takip edilebilmektedir.
1915 Baharında Çanakkale
1915 Baharında ÇanakkaleBehçet Sabit Erduran · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201569 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı cephelerinden Çanakkale cephesini, revirinden ve çadırından gözlemleyen bir sivil hekimin gözlerinden görmek isteyenler için bulunmaz bir nimet. Aynı zamanda biz okurlara ve meraklılara geliş hikayesi ise büyük bir tesadüf, büyük bir şans. Çanakkale'de bir tarih öğretmeninin eski bir sahafta rastladığı bu günlük-anı defteri, kendi ömrü yetmeyince kızına veriliyor. Bahsi geçen öğretmenin kızı Tamay Açıkel ise
Behçet Sabit Erduran
Behçet Sabit Erduran
'ın kızı ülkemizin saygıdeğer virtüözlerinden Ayla Erduran'a ulaşıp kitabı derliyor. Tarihimizin meraklısına, ısrarla önerilir.
1915 Baharında Çanakkale
1915 Baharında ÇanakkaleBehçet Sabit Erduran · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201569 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
Yillar sonra ortaya cikmis, bir doktorun gunluk hatiralaridir. En sevdigim tarafida gozlem ve yasayarak yazilmis bir gunluktur. Olumden kil payi kurtulmak. Deniz muharebelerini izlemek. Ve bir uctan bir uca gorev icin harwket etmek. Kotu yani ise cogu zaman caresiz kalmak.
1915 Baharında Çanakkale
1915 Baharında ÇanakkaleBehçet Sabit Erduran · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201569 okunma