Lev Troçki ve "devrim" kavramını yan yana getirmek ancak "karşı-devrimci" demekle mümkün olabilir.
Vladimir İlyiç Lenin Ekim Devrimi ayaklanması için "dün erkendi, yarın çok geç" derken; Troçki ve yancıları Bolşevik Parti Merkez Komitesi'nde ayaklanmanın ne kadar yanlış olduğunun teorisini yapıp devrim kaçkınlığı yapıyordu.
Lenin ayaklanmaya karşı çıkan
Grigoriy Zinovyev ve Kamenev için MK'ya yazdığı mektupta "artık yoldaşlarım değiller" demiş; ve bu tutumu ihanetle eşdeğer tutmuştu. Aynı zamanda ayaklanmanın zorunluluğunu ortaya koymak adına bu ikisinin Merkez Komiteden ihraç edilmemesi halinde işçiler arasında ajitasyon propaganda faaliyeti hakkının saklı kalmasıyla beraber MK'dan istifasını sunuyordu.
İşte bu durum içerisinde her ne kadar Zinovyev ve Kamenev açık bir şekilde ayaklanma karşıtlığı yapsa da; Troçki bunun gizli bir tezahürünü sergiliyordu.
Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi derlemesindeki Bolşevik Parti MK tutanaklarında bu açıkça görülür...
Ayrıca emperyalizmin destek verdiği karşı-devrimci beyaz ordunun saldırılarına göğüs geremeyen Troçki saldırıları püskürtemezken; bu görev Kızıl Ordu'nun başına getirilmek adına Stalin'e verildi.
Josef Stalin ise Troçki'nin devrim kaçkını tavırları karşısında yalnızca onun bu konuda hiçbir yetkisi olmaması şartıyla görevi kabul etti ve karşı-devrimci saldırıları başarıyla bastırdı.
Aslında küçük bir tarihsel kesiti (yani devrimi gerçekleştiren ayaklanmadaki tavır ve karşı-devrimci saldırılara karşı iç savaşta devrimi koruma dönemi) bile Troçki'nin nasıl bir hain olduğunu ortaya koymaya yeter.