Bilge Seyidoğlu Gönderileri
Bilge Seyidoğlu kitaplarını, Bilge Seyidoğlu sözleri ve alıntılarını, Bilge Seyidoğlu yazarlarını, Bilge Seyidoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Mitlerin hâlâ yaşamakta olduğu toplumlarda onlara "Gerçek hikâveler" adı verilerek mitleri fabllerden, diğer hikâyelerden ve masallardan ayırırlar. Mitlere verilen değeri belirtmek üzere fabllara ve masallara yalan yanlış hikâye adını verirler. Gerçek hikâyeler mutlaka dünyanın başlangıcı ile ilgilidir. Kahramanlar ilahî varlıklardır. Olağanüstü özellikleri vardır. Cennete veya gökyüzüne aittirler. İkinci olarak bu hikâyelerde milli kahramanların harikulade maceraları anlatılır. Mütevazi bir ailenin çocuğu halkının kurtarıcısı olur, onları canavarlardan, kıtlıktan, açlıktan kurtarır. Halk için güzel şeyler yapar. Ayrıca bu hikâyelerde tıp bilimi ile uğraşan insanların olağanüstü güçlerinin kaynakları açıklanır. Gerçek olmayan hikâyelerde ise başka şeyler mesela: bir hayvanın macerası anlatılır. Halbuki gerçek bir hikâyede kutsal ve olağanüstü unsurlar hakimdir. Gerçek olmayan hikâyede din dışı unsurlar bulunur.
Bu özelliğinden dolayı mitlere saygı gösterilir. Birçok kabilede kadınların ve çocukların önünde mitler anlatılmaz. Umumiyetle yaşlı öğretmenler öğrencileri ile ormanda inzivaya çekildikleri bir sırada ve giriş merasimleri sırasında bu mitler anlatılır. R. Piddington, Karadjan'lardan bahsederken: "Kutsal mitlerle kadınlar prensip olarak ilgilenmezler. Bilhassa giriş merasimlerine alınmazlar." demektedir.
Sayfa 17 - kadınların zihinlerini hayal ürünü şeylerle doldurmadıkları için ataerkil toplumlara ilk kez tşk.lerKitabı okudu
Yeryüzünde senin gamsız zannettiklerinin çoğu gam ve keder doludur. Allah yeryüzünü gamlı ve dertli insanlar üzerine kurmuştur.
Ey vefasız, bana vefasızlık edeceğini senden ummazdım,
Sana ne olduğunu bana söylemezsin,
İnsanı ateşlerde yakan bu uzaklık,
Ayrı yaşamak nedendir ?
Bir kimse bir kimseye söz verirse o sözü tutmak gerek.
Padişahlar bütün işlerinde tedbiri elden bırakmamalı.
Düşman karşısında hiç kimseye itimat etmemek gerekir.
İşin aslını bilmeyince hiç kimseye kötü davranmamalıdır.
Bir kimse doğuyu batıyı gezse, gamsız insan bulamaz, yeryüzündeki insanların hiçbiri gamsız değildir.
İnsanların dış görünüşüne bakarak onların dertsiz olduğu söylenemez.