"Belki de kedinin ruhunu gerçekten almalıyım. Benimki demin bedenimi terk etti de."
"Çillerinin böyle çıktığını biliyordum. Ruh çalarak."
"Bakıyorum da tanıştığımız zamanki kadar esprilisin."
Küre Dokuyucu'ya karşı kaybetmek eskiden canımı sıkardı. Ama şimdi? Ağın ardındaki kadınla tanıştıktan sonra? Gözlerinin gururla parladığını görmek için ona karşı bir kez daha kaybederdim.
Belki birden fazla....."
"Babamın armağanı,” dedim.
Sloane gözlerini soru sorarcasına benimkilere çevirdi.
“Dudağımdaki yara. Çok seksi olduğu için dikkatle bakıp durduğun hani.”
"Sloane," dedi gözleri dudaklarıma âdeta lehimlenmişti Bu sefer ismim dudaklarında kurtuluş ve ıstırap dolu bir fısıltıydı. Rowan sertçe yutkundu. "Seni kaybedemem."
"O zaman beni öpsen iyi olur," diye fısıldadım.
Rowan'ın gözleri benimkileri buldu. Elleri yanaklarımı ısıttı. Aramızda bir nefeslik mesafe vardı ve dudakları benimkilere dokunduğu an her şeyin değişeceğini biliyordum. Ve haklıydım da.
Her şey bir öpücükle değişti.