Bülent Genç (Halil İbrahim Genç) Sözleri ve Alıntıları
Bülent Genç (Halil İbrahim Genç) sözleri ve alıntılarını, Bülent Genç (Halil İbrahim Genç) kitap alıntılarını, Bülent Genç (Halil İbrahim Genç) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah‟ın esrar-ı gaybisinde her şeyin ilmini bilen alim olarak, bilgisini istediği kadar ve
istediği biçimde nurani tecelli ile kulunun kalbinde vuku ettirmesi sonucunda, kulun
edindiği hikmet bilgisine ilm-i ledûn denir. İnsan mevcudiyeti ile “kaniatı yarattım
sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım” kelamında bulunan Hakk‟ınküre-i
arzda tecelli ettiği varlık katıdır.
Hakk katı olan insan, Hakk‟ın kendisinde nurani tecellisi sonucu hikmete ulaşır.
Hikmet sahibi mümin, hikmette feraset sahibi olan irfan ehlidir.
En büyük iki hile-i rabbani ise kulluk ve imandır. Hakk kuluna kulluk perdesinde
örtünür, Hakk kuluna kulluk perdesi üzerinden görünür. İman kulun ahadiyete
örtündüğü lakin ahadiyete ermesine vesile olan hile-i rabbanidir. Hakk‟ın ahadiyetine
varan için iman seyri bitmiştir. Lakin ahadiyete eren kul, marifetulaha ermesinin
sonucunda kulluk perdesinde halka yönlendirilirse eğer iman ile eminlikte bekâbillah
seyirlerinde bulunur.
Cenab‟ı Hakk, hadis-i kudside “Kulum şahsıma varana kadar hileme aldanmasın”
buyurmaktadır.
İmtihanlar, Hakk‟ın kuluna sebep ve vesile dairesindeki gerçekleşen her türlü olay ve
olgu üzerinden (dertler dahildir, pirin kendisi dahildir) örtünerek, örtündüğü olay ve
olgular üzerinden kulunun imanını denediği ve deneme sonucunda örtündüğü olay ve
olgular üzerinden bilinmeyi ve müşahede edilmeyi murad ettiği, müşahedeye tecrübe
denemeleri mahiyetinde hile-i rabbanilerdir.
Kudretimle, yaptıklarınızın karşılığıyla görünürüm sizlere.
Kâfirlere gafletten uyanmaları için müminlere de rahmet ve ihsanıma sevinçle ulaşmaları için musibetleri imtihana sebep
kılarım.
Öyle ise iman ve takvayla velilerim olarak dönün bana.
Varlığımda varlığıma erenlerim olarak seyrimde temaşa edin Beni.
Bende hata ve kusur zuhur etmez.
Bende vuku bulanlardan yana imanda tenzihle huzura erin, takvayla da selam kazanın, hamd ederek de her işte hakkıyla Beni bilerek ve temaşa ederek zevke erin.
Tecellimden yana tasalanmayın. İşlerimde noksansız olarak idare ettiğim
kâinat kitabımdaki işleri bir düzende hikmetle yaptığımı görmez misiniz?
Her işim nedenine bağlı olarak noksansız ve bir tertip üzeridir.
Bu sebepten dolayı size indirdiğimi inkâr
etmelerinden dolayı üzülmeyin.
İman etmeleri içinde gayretkeş olmayın. Sadece hak sözüm üzeri onları söz ve amellerinizle uyarın, ola ki iman edecek olanlardandırlar.
İmansızlıkları sebebiyle size bir sorumluluk da yoktur.
Onlar aklını kullanmayan, bilinç evini nefslerine ve nefslerinin uydurduklarına tapınıldığı mabet yapmıştırlar.
Bu da onları gerçeğe kör, gerçek olanın sözüne ise sağır yapan anlayışsızlar yapar.
Canları ve menfaatlerine dokunanlar
üzerinden uyandırılmaları gerçek olan vaadimdir.
Herkes yaptığının karşılığıyla gaflet
uykusundan uyandırılır.
Dil ile de yaşanılan gerçekliğe/ hakikate ayna tutar iken yaşanılanın
idrakini edinmekle bilinçlenmiş oluruz. Bu durumda gerçeklik,
bilincinde olarak yaşanılan olması ile bulunmuş olur.
Şöhret halkın negatif enerjisini kişinin üzerine almasına sebep olduğundan dolayı
tehlikelidir. Pirlerde ise bu durum tam tersidir çünkü pirler halkın kendisine iman
etmeleri sebebi ile halkın pozitif enerjisi doğrultusunda muhabbetlerinde kuvvet
bulurlar. Lakin bu pirlerin, halkın günah ve masivadaki negatif enerji yoğunluklarını
üzerine almayacakları veya bundan etkilenmeyecekleri anlamına gelmez. Bu
sebepten dolayı pirler, talipleri ile meşgul olmalı, halktan kaynaklanan negatif enerjiyi
muhabbet ve ibadet ile topraklayarak nötürleştirmelidirler.
Şöhret olma niyetinde bulunanlara er nasihati verirsek eğer; bir veliden nasihat
istenir, sorarlar “Allah sizi tanıyor mu?”, cevap “evet”, “öyleyse başkasının seni
tanımasına gerek yok”. Bir nasihat daha istenir, sorarlar “sen Allah’ı tanıyor
musun?”, “cavap “evet”, “öyleyse başkasını tanımana gerek yok