Ölümü düşünmüyordum. Çoğu arkadaşım gibi bir kaygım vardı. Daha doğrusu ateş yediğimiz zaman korkardık, bir kurşun gelir de burnumuzu, çenemizi götürür de estetiğimiz bozulur diye.
Çevrenin durumunu yakından izliyor, halkla ilişkiler kuruyordum. Türkiye'nin gerçeklerine ayaklarımı basıyordum. Ne var ki bu gerçekleri değerlendirip yorumlamak, bir senteze ulaşmak başka ve çok zor bir iştir.