En Eski Cemal Madanoğlu kitaplarını, en eski Cemal Madanoğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Cemal Madanoğlu yazarlarını, en eski Cemal Madanoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demirkırat
Bu belgeselde beni çok etkileyen bir isimden de söz etmek istiyorum.
Elinde bütün imkanlar mevcutken askerin
ülkeyi gereği gibi yönetemeyeceğini anlayıp TC idaresini elinin tersiyle iten,
ihtilalden sonra derhal erken seçim yapılarak demokrasiyle yeniden bir hükümet kurulmasından ve askerin kışlalarına dönmesinden yana ısrarcı olan cuntacı TÜMGENERAL CEMAL MADANOĞLU..
Elbette cuntacılığın iyisi kötüsü olmaz ama gelmiş geçmiş bütün cuntacılar arasında, bence farklıydı.
Belgesele dahil olduğu her bölüm çok etkileyiciydi. Ama bir bölümden özellikle bahsedeceğim.
Şunu söyleyebilirim.Madanoğlu kendisini ve gerçekleştirdiği ihtilâli sürekli tenkit eden neredeyse tek askerdi. İhtilalden hemen sonra şöyle diyor kendi kendine: "Ne yapacağız yahu? Beş-on subayla koca devleti nasıl hâle yola sokacağız? Biz ne anlarız devlet idaresinden?"
Hemen ertesi gün, Cemal Gürsel Milli Birlik Komitesine bağlı subaylarla birlikte bakanlar kurulunu oluşturmaya başlıyor. Madanoğlu son anda toplantıya dahil oluyor. "Askerlerle birlikte devletin idaresinde görev almayacağımıza dair yemin ettik" deyip orada bulunan bakanlık koltuklarına gözlerini dikmiş askerlere şöyle sesleniyor:
" Bre köftehorlar!! Sizin hanginiz maliyeden, hanginiz iktisattan, hanginiz ticaretten anlarsınız? Menderes de böyle yaptığı için bu duruma gelmedi mi?"
dönemin şartları altında; baskıcı, faşizan, gerici bir halk düşmanı iktidara karşı elini taşın altına koyan, devrimci ve yurtsever bir generalin hayatına dair aklında kalan anılarını kendi ağzından dinlemek çok keyif verdi. paşamın ruhu şad olsun.
Çevrenin durumunu yakından izliyor, halkla ilişkiler kuruyordum. Türkiye'nin gerçeklerine ayaklarımı basıyordum. Ne var ki bu gerçekleri değerlendirip yorumlamak, bir senteze ulaşmak başka ve çok zor bir iştir.
Ölümü düşünmüyordum. Çoğu arkadaşım gibi bir kaygım vardı. Daha doğrusu ateş yediğimiz zaman korkardık, bir kurşun gelir de burnumuzu, çenemizi götürür de estetiğimiz bozulur diye.
İnsanoğlu iyi ya da kötü, şartlanmışlığı içinde ömür tüketiyor. Ama açık fikirli olmak, iyi yürekli olmak bir noktada insanı gerçeğe yakınlaştırabiliyor.
Ben korkuyu doğal sayarım; korku insan içindir, hepimiz korkarız.Günlük yaşamında korku geçirmeyen insan var mı?Hastalıktan,ölümden,işsiz kalmaktan,aç kalmaktan,her şeyden korkup çekinebilir insan.
Ölümü düşünmüyordum.Çoğu arkadaşım gibi bir kaygım vardı.Daha doğrusu ateş yediğimiz zaman korkardık,bir kurşun gelir de burnumuzu,çenemizi götürür de estetiğimiz bozulur diye.Arkadaşlarım arasında bu korku yaygındı.