"Nostaljiyi" kültürel değiştokuşa satılabilir bir meta haline getirmiş bir toplum, geçmişte yaşam her yönden günümüzdekinden daha iyiydi varsayımını hızla reddeder.
Eski kendi kendine yetme geleneklerinin ölmeye başlaması, başkalarından yardım almaksızın gündelik yaşamla başa çıkma yeterliliğini her anlamda aşındırdı, dolayısıyla da bireyi devlete, kurumlara ve bürokrasilere bağımlı kıldı.
Yalanın söylendiği kişi, yalanın ima ettiği dalkavukça, kaypakça ya da körü körüne itaat rüşvetini olduğu gibi kabul ederek, aslında bunları doğrulukla takas etmeye hevesli olduğunu gösterir.
Herhangi bir ülkenin insanlarına çocukluklarından itibaren kendilerini bir "sınıfın" üyesi olarak görmeleri öğretilirse, toplumsal sürtüşme, sınıflar arası çatışma ve sınıfsal nefretten kaçınılması olanaksız hale gelir.