6 Ağustos 1960'ta Trabzon’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1978’de Trabzon Sağlık Koleji’ni bitirdi ve iki yıl Yozgat/Yerköy’de, üç yıl Trabzon’da olmak üzere beş yıl hemşire olarak görev yaptı. Ankara Gevher Nesibe Sağlık Eğitim Enstitüsü’nde başladığı yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra 1986 yılında Sakarya Sağlık Meslek Lisesi’ne öğretmen olarak atandı. Halen Ankara'da yaşıyor, bir kız bir de erkek çocuk annesi.
Yazın dünyasına şiirle giriş yaptı. İlk şiirleri Hemşirelik yaptığı dönemde yayımlandı. İlk şiir kitabı 'Kanadı Atlas Kuşlar'ı 1991’de yayımlandı. Ardından 1993’de Çılgın Su, 1996’da Kapalı Gişe Hüzünler, 1998’de Bir Şehrin Hatıra Fotoğraflarından, 2005 yılında Dünya Tutulması adlı şiir kitapları yayımlandı. Bu arada pek çok dergide şiirleri ve şiir üzerine yazıları yayımlandı. Sağlık Meslek Liseleri için “Epidemiyoloji ve Sağlık İstatistiği” adlı bir ders kitabı da olan Sezer; 1993 Dünya Kitap Dergisi Şiir Ödülü, 1993 Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü, 1998 Arıburnu Şiir Ödülü, 2006 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü sahibi. 2007’de yayımlanan Kalbimin Kuzey Kapısı Trabzon adlı kent monografisi, yazarın doğup büyüdüğü kentle olan çok yönlü ilişkisini, kentin sosyal dokusu içinde eriterek okura sunuyor. 2005 İnkilap Kitabevi Roman yarışmasında ödül alan, “Aşklar ve Baharatlar” adlı romanı Şubat 2008’de okurla buluştu.
Nasıl anlatayım nasıl dile dökeyim duygularımı bilemiyorum. Bismillah diyerek başlayayım.
Kitabın kapağına bakınca pek dikkatimi çekmedi açıkçası. Hele ilk sayfasını okuyunca bildiğiniz çocuk kitabı girişi diye düşündüm. Ama bu kadar değilmiş! Okuduğum her yeni sayfa içimde depremlere yol açtı desem abartmış olmam. Bu satırları yazarken hâlâ o duyguları yaşıyorum. Öyle bir dille kaleme alınmış ki bir çocuğun hayallerini, umutlarını, duygularını hepsini yaşadım içimde. Bir çok yerinde ağladım! :( Dayanamadım çünkü, biz büyükler ne kadar hayatın düzenine alışsakta bir çocuğun dünyasında olan depremlerden habersiz yaşıyoruz. Bir çocuk düşünün hayal kurmaya çekinen, "mutlu olursam, arkadaşım küser belki" düşüncesiyle gülmeyi kendine yasaklayan. Savaşın en acımasız yönünü bir çocuğun dilinden okumak ve o acıyı kendi ruhunda yaşamak... Çok fazla alıntı paylaşmadım çünkü hangi cümleyi paylaşsam diğer cümlelere haksızlık yapacakmışım gibi hissettim. O kadar bağlantılıydı cümleler birbirine. Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen sarsan bir kitap okumamıştım. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Mutlaka okuyun derim..
Juju Beni UnutmaÇiğdem Sezer · Bilgi Yayınevi Çocuk Kitaplığı · 201535 okunma
2016 senesinde 8 Mart Kadınlar günü vesilesiyle ülkemin dört bir yanından gelen yerel kadın şairlerin dinletisine katılmıştım. Orada tanıştığım, şiirlerini dinlediğim ve kitaplarını imzalı olarak alabildiğim Çiğdem Sezer'in "Küçük Şeyler Mevsimi" ni okumak bugünlere nasip oldu.
Çiğdem Sezer Trabzon doğumlu ve asıl mesleği hemşirelik. Şiirle yazın dünyasına iyi ki girmiş de onunla tanışmışız. Sezer'in ilk şiir kitabı 1991 de basılmış ve pek çok eseriyle ödüller almıştır.
Bu eserde bütünlüklü anlatılardan oluşan üç bölüm var. Şiirlerde bir kadının duyguları ile hayatın zorluklarının nasıl incelikle aktarıldığını farkedebilirsiniz. Çiğdem Sezer ruha dokunan mısralarıyla kadın şairler arasında kesin olarak özel bir yere sahip.
"aklımla aramda mavi bir şey var
rüzgâr gibi mavi bir şey
ben onu gök yüzü sanıyorum
ben onu yitirmemek için
ya-vaş-lı-yo-rum
gördüğün rüyayı anlattığın bir rüya görürken
uyanmak gibi
oluyorum"
Ferda 59 bölümden oluşan tek bir şiir. Modern çağın hastalıklarını, kendi özgün imgelerini, duygularını, acılarını bir solukta hissediyorsunuz. Kusursuz bir çalışma olmuş
Tebrik ederim Çiğdem Sezer, değerli dost, geleceğe bırakılmış bir iz gibi yazdıklarınız, bu gün ne yaşıyorsak
onun sesi
benim sesim
sizin sesiniz
dizelerin buruk bir iz bıraktığı
Ferda'nın sesi...
#AliNamık / 27 Şubat Perşembe / Zafanos