""Zaman zaman Sadri Alışık gibi
"Bu da mı gol değil?"dediğimiz anlar oluyor ama önemli olan dimdik ayakta kalıp
Adile Naşit gibi GÜLEBİLMEKTİR HAYATA..."""
Kadınlar ne ister?
Diye bir söz vardır çok saçma! Kadınlar ne isteyecek?
Sevildiğini bilmek,
Sahiplenildiğini görmek ister.
En çok ta bütün bunları hissetmek ve inanmak ister!
Hepsi bu!
Kadınlar ne istermiş?!!
Düğün hediyesi olarak uzay mekiği ister!!
Alıcan mı?..
BEN O ESKİ BEN DEĞİLİM..
Affedemeyeceğim insanlar var bundan sonra!
Ne olursa olsun görmek istemediklerim hayatımda!
Ve baş başa kalması gerekenler; unutamadığım hatalarıyla!
Affetmek erdemse de önemli bundan sonra
Bir erdem de eksik oluversin hayatımda(!)
Yaptıkları onca çirkinliğe rağmen hala insanım diye gezenler varken ortalarda; sanmıyorum bir eksik çok şey eksiltmez varlığımda(!)
Ne masal kahramanıyım ne polyanna, çok kırıldım anlatabilmek keşke mümkün olsa!
Ne hoşgörülü olmak istiyorum, ne eyvallah etmek yapılanlara
İçimde yer kalmamışken içime ata ata ve korkuyorum bir nefeslik yer kalmayacak sonra!
İçim bu kadar doluyken başkalarının artıklarıyla!
Kimi nasıl affedip sığdırayım; nefesim bile kalmışken ayakta!
Öyle izler var ki sırtımda; ağırlığının altında kamburlaştığım varlığıyla!
Öyle sözler ki hala kulaklarımda hiç bir zaman kaybolup gitmeyen boşlukta!
Kırıklarımdan geçtim önemli değil ama hala kanatıyorlar dokununca!
Pardon duyamadım; affetmek mi demiştiniz bana?
Affetmek nedir yenilir içilir mi acaba.. .?
Kadınları mutlu etmek zor değildir aslında, yeter ki samimi olun onlara. Çiçek almayı unuttum değil; param yoktu diyin mesela.
"Patron mesaiye bıraktı" değil, "arkadaşlarla çıkacağız" diyin onlara.
Arkadaşlarınızla çıkmanıza kızıp, dudak düşürüyorlarsa da; sizle daha çok vakit geçirmek içindir o tafralar da. Yoksa turşunuzu kurmayacaklar; emin olun hiç bir zaman asla.
Aldığınız çiçekler değildir onları mutlu eden, duygularınızı somutlaştırıp kalbinizi ellerine bırakıvermenizdir yüzlerindeki çocukça tebessümü ettiren.
Ve kalbinizin çiçeklere dönüşmüş halidir onları güldüren...
"Mutlu olmak" için olağanüstü şeyler olması gerekmiyor. Ayrıca bir gün mutlu edecek şeylerin gerçekleştiğini görmek için öncelikle yaşıyor olmak gerekiyor.
Demek ki nefes alıyor olman mutluluğun "başlangıç noktası" ve şükürle birlikte öncelikle bunun bilinmesi gerekiyor.
Üzdüler dimi seni, kırdılar, canını sıktılar Bırakıp gitmek istedin ne varsa. '' Allah belasını versin '' dediğin anlar oldu mutlaka. Gözyaşın aktı, Annenin öpmeye kıyamadığı yanaklarına. Çıkmak istemedin evden, bazen sarılıp yastığa. Kimsede hissedemediğin sıcaklığı aradın yatağında. Üs-tüne üstüne geldiler, Anlamını yitirdi sevdiğin ne varsa. Yaklaş bir şey söyleyeceğim kulağına. '' Boş-ver aptal onlar halden anlamazlar. '' Sen kendine iyi bak. İyi beslen, sıkı giyin. Çorapsız yere basma. Gördün işte kimsen yok senden başka. İçindeki çocuğun ellerini bırakma. ...ve sıkı sıkı sarıl inandıklarına !