Cumali Sever Sözleri ve Alıntıları
Cumali Sever sözleri ve alıntılarını, Cumali Sever kitap alıntılarını, Cumali Sever en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Alacaklı iken verecek duruma düşen biz...
"Avrupa, bugünkü gelişimini ve refahını Müslümanlara borçludur."
Gayesiz okumalar egoları tatmin eder....
En büyük amacı; dünya bilimine yön veren kendi bilim adamlarımızı ve gizlenen gerçekleri ortaya çıkarmaktı...
"Hayata kattığımız değer, hayatın bize verdiği değer olacak aslında."
Sayfa 170Kitabı okudu
Hayata yeniden başlasaydım, saniyelerin nabzını tutardım.
Sayfa 159Kitabı okudu
Bir işe karar verip başlamaktan ziyade, o işi devam ettirmek ve her şeye rağmen tamamlamak ise en zorudur.
Sayfa 58Kitabı okudu
okumanin canini okuyan biz ne kadar yol kat ettik....
"6 aylik mecburi tatil günlerinde Arapça ogrenmeye ayırdı.Alti aylik sure sonunda babasindan kalan Arapça Taberi tefsirini gazete okur gibi okumaya baslamisti.O günlere ait soylemlerinde Arapca calismalarina sadece ezan okunduğunda ara verdiğini ve günlük 17-18 saat çalıştığını ifade ediyordu Fuat Sezgin Hoca.."
ilimde ömür dediğin böyle yaşanmalı...
"Çünkü Fuat hocaya göre bir müslüman,asla yerinde duramaz ve yerinde sayamazdi.Kendisini calisirken en cok ateşleyen ise peygamber efendimizn(s.a.v) şu sözüydü:
"İki günü eşit olan zarardadır." O halde nasıl durabilir,nasıl yerinde sayabilirdi?
....
Her günün sonunda mutlaka şu soruyu soruyordu kendisine:
"Ben bugün ne öğrendim?"
Biliyor musunuz?
Müslümanların 8. yüzyılda İspanya, Portekiz ve İtalya topraklarında kurmuş oldukları ülkenin (Endülüs) sadece bir şehri olan ''Kurtuba'' kütüphanelerinde altı yüz bin yazma eser vardı. Diğer şehirleri de düşündüğümüzde elle yazılmış kitap sayısı, milyonları geçiyordu.
1200' lü yıllarda sadece Bağdat şehrinde 40 kütüphanenin olduğunu tarihi kaynaklardan öğrenmekteyiz. Bugün şehirlerimizde kütüphanelerin sayısı ne kadar acaba?
Tarihte olduğu gibi ne zaman kitaba, kütüphanelere ve okumaya gereken önemi verirsek işte o zaman, medeniyetler ufkunda bir güneş gibi doğacağımız günün müjdecisi olacaktır.
Sayfa 24 - Ensar YayınlarıKitabı okudu
O güneşle yarıştı. Sizler de güneşle yarışmaya var mısınız?
Ne demek güneşle yarışmak?
Bedel ödemektir hedef için. Yani yaptığımız işin çilesini çekmek, saniyelerle yaşamak ve dakikaların öylesine kaybolup gitmesine razı olmamak.
Unutmayınız, bedelini ödemediğiniz hiçbir işin başarısını göremezsiniz.
Başarı bedel ister!
Böyle birinin çabaları tarihin tozlu rafları arasinda kalmamalı....
"Üniversitede öyle yoğun calisiyordum ki, Frankfurt'ta yaşadığım kasabanın 17 yıl boyunca gündüz halini göremedim."
Müslümanların elinde bilim teknoloji 800 yıl sürdü. Onlar Yunanlılardan ve farklı coğrafyalardan aldıkları bilimi çok geliştirdiler. Bilim, sanat ve teknikte önder konuma geçtiler. Bir çok alanda çığır açan eserler ortaya koydular. Mesela ilk üniversite (medrese) ve ilk gözlem evi (rasathane) Müslüman bilim adamlarının çalışmalarıyla gerçekleşti.
Müslüman bilim adamlarının yazdığı kitaplar, ortaya koydukları icatlar ve tıp alanında yakaladıkları gelişmeler 10. yüzyıldan itibaren Avrupalıların ellerine geçmeye başladı. Müslümanların 711 yılında İspanya ve Portekiz topraklarını fethetmelerinden itibaren Avrupalılıar, Müslümanların elindeki gelişmiş bilim ve tekniği daha yakından görmeye başladılar.
Sayfa 106 - Ensar YayınlarıKitabı okudu
Okumak İbadettir.
Okumak, o kadar kutlu bir alışkanlık ki ona bağlananlar, onsuz yaşayamazlar. Çünkü gerçek kitap dostları için okumak, nefes kadar yaşam kaynağı, su kadar rahmet ve ekmek kadar kutsaldır. Bundan olsa gerek değerli dostlarım, gerçek kitap severler güzel kitaplara dört elle sarılmış ve kitaplara, gözleri gibi bakmıştır. Onlar inen ilk ayet ''oku'' emrinden ilhamla okumayı ibadet saymışlar. Bir de kitap okumaya ibadet gibi sarılmayanlar vardır. İşte onları da okudukları kitaplar sarmıyor zaten. Çabucak sıkılıyorlar okumaktan maalesef.
Elbette okunacak kitap da ilmimizi, seviyemizi, değerimizi ve azmimizi arttırmalı ki, kitap da değerli olsun ve onunla ruhumuz huzur bulsun.
Değerli canlar candan dostlarım.
Okumak; zihnimizin inşası, kalbimizin neşesi ve ruhumuzun dirilişidir. Okumaya bu ruhla bakmadıkça, kitaplara bu inançla sarılmadıkça ve ibadet aşkıyla yaklaşmadıkça okuduklarımızdan bir sonuç elde edemeyiz. Aynı zamanda okuduklarımızın bir hayrını göremeyiz. Sadece boş vakitlerimizi doldurmuş oluruz ki o kadar. Sahi, kitap bir boşluk doldurma aracı mıdır ki, boş zamanı doldursun? Hem hangi vakit, boş ki?
Sayfa 130 - Ensar YayınlarıKitabı okudu
Anne ve babanın kapanmayan hasene defteridir evlat....
"Bazen sorarım kendime Allah'a inancım olmasaydı haksızlıklarla örülü bu dünyaya nasıl tahammül edebilirdim? Bana bu dayanma gücünü ve sağlam inancı kazandıran anne ve babamdır."
Milli değerlerde gurbet yaşarlar taki sahipleri ile bulusuncaya dek....
Dünyanın neresinde bulunursa bulunsun eğer İslâm bilim Tarihî alaninda yazılmış bir eser varsa arayıp bulmaya çalıştı.Bu yüksek hedefi dogrultusunda 60 ülkenin kutuphanesinde incelemeler yaptı, arastirmalar da bulundu.Bu arastirmalar dogrultusunda yaklaşık 400 bin cilt yazma eser inceledi.Kendi çalıştığı kurumda özel gayreti ve kendi birikimiyle bilim Tarihî ile ilgili 45 bin ciltlik muhteşem bir kütüphane kurdu.
Asıl sorulması gereken soru:
"Yaşadığımız hayat ne kadar bizim ve ne kadarı bizden?"