Daniel Royot

Amerikan Edebiyatı yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
725
Görüntülenme

Öne Çıkan Daniel Royot Gönderileri

Öne Çıkan Daniel Royot kitaplarını, öne çıkan Daniel Royot sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Daniel Royot yazarlarını, öne çıkan Daniel Royot yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güçten düşen Amerika
Wall Street'in 1929'daki çöküşünü izleyen bunalım, 1920'li yıllarda yüceltilen "güçlü bireysellik" hayalleri tarafindan ihanete uğratıldığını düşünen ulusu bitkin düşürdü. Böylece kapitalizm, her türlü ahlaka yabancı korkunç bir soyutlama olarak algılandı. Bu arada Franklin Roosevelt'in başkanlığı sırasında hümanist bor akım, Amerikan rüyasının yeniden yeşermesini sağladı.
Transcendentalism
Aşkınsalcı düşünce, tuhaf bir şekilde,Tanrısallığın, doğada ve insanda kendiliğinden varlığına dayanır. Benzer düşünceler Nature(1836) adlı yapıtında yer alır. "The American Scholar" (1837), ABD'de düşünce uyanışına ve kültürel bağımsızlığa bir çağrıdır.
Reklam
Hawthorne, karanlık bir gücün etkisindeki yabancılaşma ile mücadele eden kahramanların "iç enerjilerini" ve "açık yürekliklerini" yeniden ortaya çıkararak, romantizmin odağında yer alır. Emerson'un meleksi heyecanının karşısına, insan trajedisinin ironik vicdanını yerleştirir. Sürei olarak ele aldığı sırla, yalnızlıkla, hoşgörüsüzlük ve suçlulukla ilgili temalar, hep sürgit süren bir kötülükle ilişkilidir. Tarihsel göndermeler ikincil sıradadır, hatta yokturlar. Önemli olan sadece, gerçekle olaganüstü arasında mitik bir değer kazanan kaderlerin kesişmesidir. Alınyazısı, eylemlerin kendiliğindenliklerini engelleyen, gurura ve nefrete bağlıdır. Öğretici olmaktan çok, istiareye dayanan Hawthorne'un kurmacası sıkıcı ahlakçılığa mesafeli durur ve gizleri devreye sokar.
Beatnik kuşağının diğer öncüsü Alan Ginsberg karşı çıkışın ilk örneğidir. Paraya tapanların kazanç düşüncesine sert eleştiriler yönelttiği "howl" adlı yapıtı,hareketi,bir şiir rönesansı içine yerleştirdi.
Walden adlı yapit, maddeci bir Amerika'nın "sakin umutsuzluğu" ile ilişkisi kesilen bir varoluşun ortaya çıkardığı çelişkileri onarmaya çalışır. Edebi belirsizliklerin aşırı bolluğu, kendini beğenmiş tavırlar ve tamamiyle incelikten uzak tasvirler dokunaklı duygusallığıb etkisini asla azaltmamıştır.
Bukowski'nin benmerkezci davranışları, alayın ardında derin bir umutsuzluğu gizler.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam