En Yeni Demet Kurtoğlu Taşdelen Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Demet Kurtoğlu Taşdelen sözleri ve alıntılarını, en yeni Demet Kurtoğlu Taşdelen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her ağaç kendi meyvesinden tanınır. Bazen iki meyvenin birbirine çok benzediği olabilir: biri sağlıklı ve lezzetlidir, diğeri mayhoş ve zehirli. Bazen zehirli olan meyve de lezzetlidir ve sağlıklı olan meyve de acı bir tattadır. Aşk da aynı şekilde kendi meyvesinden tanınır. Eğer bir kimse hata yaparsa, meyveleri tanımadığı ya da o özel durumda karara tam anlamıyla nasıl varacağını bilmediği içindir."
Kierkegaard
"Her ağaç kendi meyvesinden tanınır. Bazen iki meyvenin birbirine çok benzediği olabilir: biri sağlıklı ve lezzetlidir, diğeri mayhoş ve zehirli. Bazen zehirli olan meyve de lezzetlidir ve sağlıklı olan meyve de acı bir tattadır. Aşk da aynı şekilde kendi meyvesinden tanınır. Eğer bir kimse hata yaparsa, meyveleri tanımadığı ya da o özel durumda karara tam anlamıyla nasıl varacağını bilmediği içindir."
Sayfa 99 - Pinhan Yayıncılık, 1. Basım, Eylül 2020
Gerçek aşk, asla olmadığımız ya da sahip olamayacağımız bir şeye yönelerek, tamamlanma yolunda sürekli yol alabilmektir. Eksikliği hissedilmediğinde ya da tamamlandığında biten aşk, gerçek aşk değildir. Salt güzellik, Tanrısal güzellik ya da öz güzelliği, yani son basamak aslında bu anlamda eksikliğini hep hissedeceğimiz ve asla sahip olamayacağımız basamak olma durumudur.
Sayfa 77 - Pinhan Yayıncılık, 1. Basım, Eylül 2020
Gözleri,uzama değilde süreye ve zamanın henüz var olmayan bir noktasına bakmaya çalıştı. Elleri ele gelmeyen ve gerçek dışı olan bir cisme dokunmaya çabaladı.
Maurice Blanchot
Karanlık Thomas
Paris YayıncılıkKitabı okudu
Nerede kalmıştık ?Yeni tanıştığımız birisine bu olsa hoş olmaz mı?"Nasılsıniz"? ya da "adınız nedir?" diye sormak yerine, "nerede kalmıştık?" Hem de hiç tanımadığınız bir insana sorsanız.Seni uzun zamandır tanıyorum aslında bakışıyla Yıllar var belji de aramızda ama tanıyorum seni sonsuzlukta. Seni daha önce görmüşlügüm,görüp de yüzünü ezberlemisligim var. Ezberlediğim yüzünün tam ortasında kalmışlığım var. Orada dokunuyorum sana. "Nasılsın?" diye sorsam, ne öğrenmiş olacağım ki karşılığında ? O yüzden işte "nerede kalmıştık?" diye soruyorum sana.
Sayfa 151 - Paris YayıncılıkKitabı okudu
Ve insanoğlu yeryüzüne vardığımızda zaman soyunun olmadığını öğrenmek zorunda kaldı.Giyinik doğduğunu,yaşamı ilerledikçe soyundugunu.Öyle ki ,derisi iyice kalınlaşan bütünüyle soyunmaya hazırdı.Tüm mesele deriyi kalınlaştırmaktı meğerse. Ağırlığı taşıyamayacağı değişmek zorunda kalacaktı. Öyle kurulmustu yeryüzünün düzeni ,ana rahmi sonrası kıvamlı yaşamı.
İnsan deri değiştirebilir mi?Kuşkusuz,şayet değiştirmek isterse.Giyinik vücudunu kaplayan onca ağırlığı üzerinden çıkarması olanaklı elbette.Belki de bir anda.Öylece ...
Sayfa 97 - Paris YayıncılıkKitabı okudu