Mutasavvıf şair/yazar olan Derviş Celâl Er-Rühâvi, 1975 yılında Şanlıurfa'da dünyaya geldi. Kendine has tasavvufi şiir, füyuzat ve sohbetleri ile gönüllere hitap etmeyi şiar edinen Rühâvî, NetKent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu olup, Şanlıurfa'nın manevi büyüklerinden Eş-Şeyh Seyyid Dede Osman-ı Avni Veli Hazretleri'nin ismini taşıyan, Merkezi Şanlıurfa olan (DOA-DER) Dede Osman Avni Derneğinin kurucusu ve onursal başkanıdır.
Seviyorsanız Allah için sevin, yoksa kimseye yük olmayın!
İnsanları sadaka verir gibi sevmeyin! Acıdığınız için sevmek yerine sevdiğiniz için acıyın!
Size sizden habersiz dua eden insanlar biriktirin hayatınızda!
Bencil olmayan, kırılınca kırmayan, kırınca özür dilemesini bilen...
Hoşgörülü insanlar biriktirin hayatınızda!
Sizi olduğunuz gibi kabul eden…
Sizi hatalarınızdan dolayı terk eden değil hatalarınızı terk etmenize yardımcı olan dostlar biriktirin!
Sır saklamasını bilen, gönlünüzü ferahlatan, ruhunuzu okşayan, "Yük olan değil yük ALAN insanlar biriktirin..."
“Yâr mısın, yara mı?” bir dost selamı, gözyaşlı bir Derviş kelamıdır…
Bazen bir ağıt, bazen bir tebessüm, bazen de delidolu bir sitemdir…
Dünya denilen iki kapılı handan geçerken söylenivermiş birkaç sözden, yürekleri kasıp kavuran közden ve çokça ‘insan’ denen özden dem vuruyor Sürgün Ülke Şiirleri.
Şair, hüzün bahçelerinden derdiği güllerle, aşk çöllerinde kavrulmuş sinelerle sesleniyor okuruna.
Şiir burcundan kanatlanan her mısra, aralarında gönülde gönüle yollar gözüken canlar için bir teselli, sinelerdeki firak yaralarına bir merhem, dili kilitli, gözleri milli yürekler içinse bir tercüman mesabesindedir.
Şair, tepeden tırnağa samimiyet, vecd ve ilham ile oluşan şiirlerini, dünya sürgünü ifadesinden mülhem ‘Sürgün Ülke Şiirleri’ diye tavsif edip gönüllere yürüyor.
Şiirlerin yolu bazen mecazi aşka, çokça hakiki aşka uğrarken, bazen de zamane divanında demleniyor.
Ve Şair, tüm vicdanların sesi olarak evrene bir ses, bir nefes bırakıyor:
“Yâr mısın, yara mı?”
Gelişi Güzel, ilham bahçelerinden sudur olan rengarenk aşk çiçekleri, sevda sözleridir.
Olduğu gibi gelen, öyle geldiği ve O’ndan geldiği için güzeldir Gelişi Güzel.
Zaten O’ndan gelen ne güzel değildir ki?
Söz mü, şiir mi, nağme mi güzel değildir?
Ondan gelen, ona dönen her sözün gelişi de güzeldir, dönüşü de!
Şair Derviş Celal Er-Rühavi, Gelişi Güzel’de okurlarını mütefekkir kimliği ile selamlıyor.
Aşkla, hikmetle, irfanla, vicdanla, insanla selamlıyor.
Gelişi Güzel - Dünya Sürgünü Sözleri, Mütefekkir’in uzun soluklu fikir ve aksiyon yolculuğunda sevenleriyle irticalen paylaştığı, hem akla hem kalbe seslenen aforizmalardan oluşmaktadır.
Sözler, Gelişi Güzel olsa da, onlara biraz şiir, biraz güfte, biraz berceste gibi de bakabilir okur.
Çünkü onların sinesinde tını, mana ve güzellik at başı gitmektedir.
Mütefekkir Derviş Celal Er-Rühavi, okuruna irfan burcundan Gelişi Güzel sesleniyor ve eseri okuruna emanet ediyor.
Kalemden mürekkep mi akıyor yoksa göz yaşı mı !
Okurken başka alemlere götüren ayaklarınızı yerden kesen hayranlığınızın artacağı muhteşem
bir eser…
Bağımlısı olacağınız sürgün ülke sözleri…
Dünya yokuşunda biraz dinlenip kalbinizin kıyısında ,
Ruhunuza güzel gelecek olan
“GELİŞİ GÜZEL” kitabını okumanızı hepinize tavsiye ediyorum tüm içtenliğimle….
Gelişi GüzelDerviş Celâl Er-Rühâvi · Halk Kitabevi · 20238 okunma