Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derya Kılıçlar

Derya KılıçlarCevdet yazarı
Yazar
9.4/10
9 Kişi
23
Okunma
1
Beğeni
544
Görüntülenme

En Yeni Derya Kılıçlar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Derya Kılıçlar sözleri ve alıntılarını, en yeni Derya Kılıçlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cenaze namazının ardından, Beyazıt Meydanı'ından Edirnekapı'ya giden coşkulu kervanın kollarında umutsuz, savunmasız ilerliyordum. Bu kalabalığın, rüzgarın sis bulutlarını sürüklediği gibi beni de uğurlamasını, uzaklara çok uzaklara, her şeyi bırakıp sana getirmesini istedim. Yaşadıklarımdan kaçıp kurtulmak, yarını düşünmemek. Fatih sokaklarındaki mahşeri kalabalığa şaşkınlıkla bakıyor, bir koza gibi etrafımı saran kalabalıktan kurtulmak, baş başa kalıp görünmeyen, dokunulmayan, işitilmeyen ruhunla konuşmak istiyordum. Kollarını açmış bekliyordun. Bitmesini istemediğim yolda beraber yürüyorduk. Ayak seslelerimize çiseleyen yağmur, papatyalar, erguvanlar, kızıl laleler, topallayan kelimelerim eşlik ediyordu. İncir ağacının altındaki çukur kocaman ağzını açmış seni beklerken çığlıklar koptu. Nereye konacağını kestiremeyen bir kuş gibiydim. Sen bendin, ben de sen. Kanatların kanadım, tırnakların tırnağım, gözlerin gözüm. Nemli toprak önce yüzümü, sonra bedenimi ağır ağır örttü. Seninle gömüldüğümü kimse fark etmedi.
Ey Gazze! Sokaklarında yeseminler kokmuyorsa artık, evlerin serin avlularında oynamıyorsa çocuklar ve güvercinler sürüyle uçamıyorsa bil ki bunun yükü bizedir.
Reklam
Güvercinler barışı, martılar özgürlüğü, kumrular aşkı korurken denizden gemiye süzüldü yılanlar. Karanlık örttü maviliği. Kuşlar yok, yerin ve göğün kapıları kapalı, çöl suskun, dalgalar sancılı, deniz köpürdü, denizden gökyüzüne yağdı kurşunlar. Tarihin göğsündeki günahlar bir kez daha gün yüzüne çıktı. On gölge düştü Kudüs'e. Akdeniz utançtan simsiyah kesildi, kurudu zeytin ve incir ağaçları. Hz. Süleyman'nın adaletle hükmettiği, Hz. İsa'nın doğup şifa verdiği, Peygamberimizin miraca çıktığı topraklar bir kez daha şahit oldu İsrailoğulları'nın ihanetine. Hanzala arkasını döndü, Hz. Davud'un sesi yankılandı, Hz. Yakup'un gözleri bir kez daha gömüldü karanlığa.
"Onların katledilmesini izlerken çayımızı yudumluyor, yemeğimizi elimizden bırakmıyoruz. Ruhumuzu, insanlığımızı kaybediyoruz. Oysa bize kutsiyet kazandıran şey Allah'ın bize üflediği ruh değil mi? Ruhumuz gidince geriye sadece et ve kemik yığını kalıyor. Refah sınır kapısı Gazze'nin şah damarı. Burası kapatılırsa Gazze uzun süre dayanamaz. Gazze giderse Filistin de gider. Filistin çok uzak değil, Filistin bizim evimiz, Filistin bizim yatak odamız, Filistin bizim mahremimiz."
Bugün bu fotoğraflar benim oksijenim, suyum. Her biri koskoca bir hayat. Bir taraftan fotoğrafları karıştırırken diğer taraftan aşağıda yazıya döktüğüm, senaryolarını yazıp seslendirdiğin belgeselleri izliyorum. Yalnız fotoğraflarda yüzüne, ellerine dokunabilirken parmaklarım sesine nasıl dokunacağını bilemiyor.
İki ateş arasında kaldığım o günlerde telkin ettiğin ayet mezar taşında şimdi.
Reklam
Yarı açık gözlerine uzun uzun baktım. Bir cesed nasıl bu kadar diri olabilir.
Ey Gazze! Sokaklarında yaseminler kokmuyorsa artık, evlerin serin avlularında oynamıyorsa çocuklar ve güvercinler sürüyle uçamıyorsa bil ki bunun yükü bizedir.
Savaş ve işgal, sadece mazlumların bedenlerini katletmekle kalmaz, zalimlerin ruhlarını da öldürür.
Reklam
Şehadetin gönülden, cesurca yaptığın bir duaydı.
Filistin'in çocuklarına sunacağın bir canın, bir de duan vardı. Hayatta olsaydın beraber oynayacaktık Gazzeli çocuklarla.
Yorganları şefkatle sarsa da annesiz her çocuk üşür.
Gazze giderse Filistin de gider. Filistin çok uzak değil, Filistin bizim evimiz, Filistin bizim yatak odamız, Filistin bizim mahremimiz.
Bunca iletişim aracına rağmen Pakistan, Afganistan, Çeçenistan, Filistin, Etiyopya, Endonezya, Gambiya, Somali, Kongo, iran, Irak hala bize neden bu kadar uzak!
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.