Ayaklı Kütüphanelerde adı geçen ‘ayaklı kütüphanelerin’ sahip oldukları, peşinde koşturdukları, devlet kütüphanelerine bağışladıkları kitap, yazma miktarlarını, adı geçen şahıslarla hatırlarını anlatan, toplanılan meclisleri, bahsedilen konu ve olayları aktaran yerleri okudukça sahip olamadığımız bu tecrübelerin yoksunluğuna üzülüyorum.
Kitap, içinde başlıklar altında muhtelif konuları barındırıyor. Genellikle konular içerisinde şahıslar, kitaplar, anılar ve yer yer de tarihi olaylar birbirleriyle ilişkilendirilerek anlatılmış. Akıcı bir eser, farklı konuları ele alması okuyucuyu fazla sıkmıyor.
Kitap kültür tarihini ele alıyor desek yanılmayız. Dursun Gürlek’in çoğu kitabı gibi bu kitabı da sohbet havası içinde geçiyor.
"(O sayılı günler, Ramazan ayı), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.”
(Bakara Suresi 185. Ayet meali)
Kültür dünyamızın önemli bir yazarı olan Dursun
Kitap karikatür şeklinde bir solukta okunacak duygusal bir kitap. Kahramanları Ömer ve Hasan hem şanslı hem şanssız diyebileceğim nitelikte çocuklar. Somalideki savaştan kaçan iki kğçük çocuk Kenya'da BM kampına yerleştiriliyor ve Fatıma adında bir kadın onlara koruyucu annelik ediyor. Kitapta annelerinden ayrı düşmüş bu çocukların annelerine ve köylerine tekrar kavuşma umudu, yaşadıkları zorluk ve fakirlik anlatılıyor. Hasan mükteci kampına kaçarken korkudan dilini kaybediyor ama abisi Ömer onu iyi koruyor. Tabii Fatıma da sevgiyle bu yaralı çocukları iyileştiriyor.18 yaşında ancak başvuruları kabul ediliyor ve BM tarafından Abd'ye mülteci olarak gönderiliyorlar. Sonra annelerinin de yaşadıklarını öğreniyorlar. Kitabı okurken onların yaşadığı hissettiği her şeyi hissettim. Rabbim kimseyi savaş ortamında bir yudum suya muhtaç bırakmasın derim. Ömer sosyal hizmetlerde çalışıyor ve mülteci olarak giderken onlara yardım eden Saura'nın ailesiyle görüşüyor. Saurayla da evleniyor. Annelerinin yaşadıklarını da yıllar sonra öğreniyorlar ve annelerini de yanlarına almaya çalışıyorlar.
Bu kitaba da Ramazan’da başladım. Bir kitap hariç hiçbirini o ay düzgün yaşayamadığım için bitiremedim. Ctesi bitti ama yazmayı bile erteliyorum işte. Bayram artık benim için eski bayramlar değil. Sabahını zaten hiç sormayın. Tıpkı bazı insanlar için aynı olmadığı gibi. Kitap Dersaadette Ramazan Akşamları gibi bayram konusunda yazılmış yazı ve şiirlerin derli toplu hali diyebiliriz. Ramazan’da okurken beni çok mutlu ediyordu tabi eski İstanbul ve bayramı anlattığı için. Bayram geleneklerini de sürdürmeyi çok istiyordum ama güzel mendil bile bulamadım çocuklara verecek. Geçmiş gerçekten çok zarif ve narinmiş. Süleymaniye’de bayram namazı ise artık çok hüzünlü. İnşallah sizin için olmaz.
Edebiyat ve tarih brançından saygun isimlerin bayram konulu makale ve metinlerinin derlendiği kitap ile ilgili inceleme yazım
"Bizim Semaver Kültür Edebiyat "sitesinde
bizimsemaver.com/4491-2
