Duygu Türk 1980'de doğdu. ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu, yüksek lisansını aynı yerde yaptı. Yüksek lisans çalışması VDM Verlag tarafından The Third Way and Its Reflections on Turkish Politics: Search for Social Solidarity within Neo-Liberalism adıyla yayımlandı. Doktora çalışmasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamladı. Halen siyasal teoriyle ilgilenmekte ve Siyasal'da araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.
[Teknik-endüstriyel gelişme sayesinde kitlesel imha silahlarının üretilmesi ile] insanlığın yarısı, atomik kitle imha silahlarıyla donanmış diğer yarısının yöneticilerinin rehinesi haline geldi. Böylesi mutlak kitle imha silahları bir mutlak düşman gerektirir... nihai tehlike kitle imha silahlarının varlığında ve insanların önceden tasarlanmış kötülüklerinde bile değildir. Bu silahları diğer insanlara karşı kullanan insanlar, diğerlerini yok etmeyi ahlaki bir zorunluluk olarak hissederler, yani kurban veya nesne gibi. Karşıtlarını tümüyle suçlu ve insanlıkdışı, tümüyle değersiz ilan etmek zorundadırlar. Yoksa, kendileri suçludan veya hayvani olandan/ canavardan başka bir şey olmaz. Değer ve değersiz mantığı tümüyle yok edici sonucuna ulaşır ve [sürekli] yeni, daha derin ayrıştırmalar, kriminalizasyonlar ve değersizleştirmeler üretir, [ta ki] tüm değersiz hayatlar yok edilene dek.
Bugünkü görünüm, Marx’ın yüz elli yıl önce öngördüğü dünyadır: Nesnelerin, metaların, finansın serbest dolaşımına dayalı küresel piyasaya karşılık insanların serbest hareket ve yerleşim hakları yoktur ve servet hâkim güçtür.