Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E. Nihan Durukan

E. Nihan DurukanSadece Bir Gecelik yazarı
Yazar
8.5/10
19 Kişi
86
Okunma
4
Beğeni
2.511
Görüntülenme

En Eski E. Nihan Durukan Sözleri ve Alıntıları

En Eski E. Nihan Durukan sözleri ve alıntılarını, en eski E. Nihan Durukan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşkın içindeki sır
Beni bilirsin. Tanışmışızdır mutlaka... Geçmişinde bir giz, vicdanında bir izim. Yaşadığım gerçek, sözde yalanım ben. Ya beni görür, başka şey görmez gözün; ya da her şeyigörür, beni göremezsin. Herkesçe yasak, aşkın ötesinde özgürüm. Bazen bir erkeğin aşkında defo, bazen bir kadının aşkında yamayım. Bazen bir erkeğin düşündeyken; bir kadının bedeninde ürpertiyim. Bazen bir gözyaşı, bazen bir tebessüm, bazen de aynadaki aksinim. Aslında bir kaçış; ama hep suçum ben. Şimdi; "Sadece bir geceliğim!" Adım İhanet... Aşkın içindeki sır'ım. Sırrımızı paylaşalım mı?
İnsanlar birbirini kırma ya da üzme endişesi taşımaksızın hatta tam tersine bilerek dilediklerini söylediklerinde her şey bir çıkmaza giriyor.Sözcüklerin kuralsızca ağızlardan dökülmesi,üç beş hamle sonra çıkmaz sokak gibi yolu tıkayıveriyor.Geri dönsen,hele bir yaştan sonra,boğazına takılarak çıkan özür,karşındakini tatmin etse de seni etmiyor.Ben doğruları söyledim,neden kişiliğimden ödün veriyorum diye kendi kendini yemeye başlıyorsun ve ve ve ….
Reklam
Ah İzmir, canım İzmir
İçimde bazı özlemler oluşturup, bazı özlemleri yok ediyor bu İzmir.
Her gidişimde bende de aynı his oluşur. Hep özlerim İzmir'i
İzmir'den ayrılırken içim sızlıyor. Bir daha kimbilir ne zaman gelirim buralara.
Açıklardaki özgürlük hissi. Bayılıyorum buna ben de...
Deniz öylesine mavi ki... İçine girip açıklara kadar yüzdükten sonra bağırıyorum kıyıya doğru "Ben mutluyum, ben çok mutluyum." Sanki dünyanın içinden sıyrılıp çıkmışım gibi. Buradan seyrediyorum hayatı. Özgürlük bu.
Bilmiyorum, bunu nasıl atlatırım bilmiyorum. Kendimi buruşturulup atılmış bir kesekağıdından daha değersiz hissediyorum.
Reklam
Başkasıyla paylaştığı düşüncelerini bile kıskanıyorum.
- "Sen anlat şimdi. Vazgeçemediğin neler var hayatında?" - "Çok şey, mesela kitap okumak. Okumadığım gün eksiklik hissediyorum."
Zaman ilerledikçe daha da kararsızlaşıyorum. Kendimi sürekli karar vermeye zorladıkça aklım karmakarışık oluyor.
Bazen her şeyden kaçıp uzaklara gitmek istiyorum tek başıma.
Reklam
O yoktu, hiç olmadı. Bir adam yaratıp ona aşık oldum ben. ... Paylaştığımızı zannettiğim ne varsa, bir anlık ve çok şiddetli bir sarsıtıyla enkaz halini alıverdi. İşte korkularım ve çaresizliğim yüzünden görmezlikten geldiğim, hep inkâr ettiğim, şu ana kadar bile tanımazlıktan geldiğim gerçekler yüreğimi buruşturuyor. Kendim belirleyemedim hayatın kurallarını, kendim gibi yaşamaya direndim, fakat hiçbir olayı yönlendirme yeteneğini gösteremedim. Cesaret edemedim belki de... Şimdi tüm cesaretimle, kırgınlığımın oluşturduğu güçle belirliyorum sonunu... Bir hayalmiş benim inandığım dünya. Yalan söylemenin çok zor bir şey olduğuna inanarak yaşamışım ilişkimi. İnsanların göründüğu gibi olduğunu, yüzlerine yansıttıklarının yürekleri olduğunu sanmışım bunca zaman. Insana insanın zarar verebilmesi, düşünce olarak bile geçmedi hayatımdan.
Bir kez tattın mı ihaneti, sonraki mutlulukların bile eksik artık.
Anlıyorum ki insan beyninde hiç beklemediğin anda, hiç beklemediğin bir şey, o ana kadar hiç fark etmediğin bir kapıyı aralayabiliyor. Ama artık her şeyin farkındayım. Bu farkındalıkla ruhumda kocaman bir yara açılıyor... Aşkları bile anlamsız, hayatlarında sadece tensel hazlar olan, kişilik sorunlarına teslim olmuş, duygularını dinlediklerini, onların emrettiği şekilde yaşadıklarını savunarak vicdanlarını rahatlatan, bu rahatlamayla başka hayatları yok etmeyi, kişilikleri ezmeyi, hatta bunu insanın gelecekte bile her yaşadığıyla hatırlayacağı bir yara haline getirene kadar uzatmayı umursamayan birileri. Bu birileri yüzünden yüzlerce, binlerce insan ruhunda yarayla yaşamak zorunda kalıp, güvensiz, kuşkucu, mutluluğundan bile şüphe eden kimseler haline geliyor. Tek gerçek aşk mutluluğunu, bu duyguları tanımadan yaşayabiliyor insan. İlk aşkta... ...bir daha aynı tadı alamayacağımı, bunları unutamayacağımı biliyorum. Bir kez tattın mı ihaneti, sonraki mutlulukların bile eksik artık.
Ona ait anılara dokunmaya korkuyorum. Onlar yok oldukça her şeyin avuçlarımda kayıp gittiğini fark ediyorum.
Yaptıklarımdan pişmanlık duymuyorum, yapılanları da inkar etmiyorum. Böyle olmak zorunda mıydı?
Beni, benimle konuşmayarak cezalandırıyorsun...
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.