Ece Özbaş Sözleri ve Alıntıları
Ece Özbaş sözleri ve alıntılarını, Ece Özbaş kitap alıntılarını, Ece Özbaş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aradığını bilmeyen bulduğunu anlayamaz.
Sayfa 66Kitabı okudu
“Millî hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak.Toplumsal hastalıklarımızı incelersek temel olarak bundan başka, bundan önemli bir hastalık keşfedemeyiz; hastalık budur.O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı bir şekilde tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır.Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır”.
Sayfa 111Kitabı okudu
"İstediğin zaman yanındayım, ben senin içindeki yüceliğim."
Sayfa 117Kitabı okudu
Bellek, öğrendiğin bilgilerin saklanması ve işine yarayacağı zaman geri çağrılması yetisidir, yani yapabilme gücüdür.Çok sevdiğim Platon, ki sen de tanıyorsun artık, anıların kalıbının çıkarıldığı balmumu tabletlere benzetiyor belleği."
Sayfa 67Kitabı okudu
Yeni Almanya'yı kurarken arınmak gerektiğini herkes biliyordu. Sessizliği paylaşanlarda arınmalıydı, hareket edenler kadar. Babası ailesini silip yeni hayat kuracak kadar tiksinmiş olmalıydı ölüm kokusundan. Çocukluğu konfor içinde geçsede evin ruhundaki kelimeler onu esir etmişti.
Sayfa 96 - Librum YayınlarıKitabı okudu
O kutsal rahibe Savitri savaş sonrası ne diyordu...
Alman halkı
Demokrasiler size ne verdi?
Savaş zamanı fosfor ve ateş,
Savaştan sonraysa açlık, utanç ve baskı.
Yıkılan fabrikalar,
Yok edilen ormanlar
Ve şimdide Ruhr İdaresi!
Ama 'Kölelik sadece kısa bir dönem daha sürecektir'
Führer'imiz hayatta.
Ve yakında, görülmemiş bir güçle geri dönecek.
Bizi ezenlere karşı direnin!
Umutla bekleyin...
Sayfa 59 - Librum YayınlarıKitabı okudu
Nereye baksa Selçuklu'nun geometrik şekilleri, Osmanlı'nın ihtişamlı figürleriyle göz göze geliyordu. Türklük sadece bir ırk değildi, bir medeniyetti, bakış açısıydı, ruhun sembolüydü, Ata'nın okuduğu kitaplardan da keşfettiği Mu'nun devamıydı, asil kan ruhun kendisiydi. Piramit tavanı mozaiklerle süslü mezar odasının büyük kapısı önüne geldiğinde ruhu hüzne bulanmıştı. Sandukanın içini gösteren videoyu tekrar tekrar izledi, kırmızı mermer sandukanın çevresindeki pirinç vazolara baktı, Türkiye'nin tüm illerinden gelen topraklar Ata'yı çevrelemişti. Bir süre huşuyla izledikten sonra yavaşça çıkışa doğru ilerlerken gözü sol taraftaki Nobel Ödülü'ne takıldı. Atatürk'ün yurt dışında okumaya gönderdiği gençlere söylediği sözse zihnine çivilenmişti:
"Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyoruz. Gür alevler olarak dönmelisiniz."
Sayfa 34 - Librum YayınlarıKitabı okudu
Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek, birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve düşünebilsin, yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı düzeltebilir. Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise, ancak bireyin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde bulunmak serbestisine sahip olmakla mümkündür.
Sayfa 113Kitabı okudu
Dünyaya korkmak için gelmedin, kendini tamamlamak için geldin.
Sayfa 235Kitabı okudu
"Çok okuyanlar dünyaya farklı baktıkları içinn söyleniyor bence, üzerinde durmaya gerek yok.Hangi konumda, hangi coğrafya da olursa olsun insan okudukça dünyaya faydalı oluyor. Tabi sadece okumakta değil okuduklarını değerlendirip bilgelik yolculuğuna çıkmak gerekiyor, yoksa zehirlenirsin, kibri kimse sevmez, kimse kimseden üstün değil."
Sayfa 25Kitabı okudu