Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Arda Topkara

Arda Topkara
@Allmydreams
Reklam
Seyirci koltukları boş, sahnedeyse korkunç bir izdiham. Okumayı değil yazmayı, seyretmeyi değil göstermeyi, dinlemeyi değil konuşmayı, anlatmayı değil tartışmayı, sorgulamayı değil suçlamayı, anlamayı değil had bildirmeyi seviyoruz. Bu berbat gürültü bu yüzden.
Sayfa 52
Müzemde Bir Hayat
"Zaman zaman kendimi bir müze bekçisi olarak görüyorum. Kimsenin gezmediği, kendime sakladığım boş bir müzenin bekçisi." der Haruki Murakami. Ben de böyle hissediyorum. Ancak bazen müzeme ziyaretçi buluyorum, heyecanlanıyorum. Elim ayağıma dolaşıyor bir süre. Ama her şeye rağmen ona müzemin inceliklerini gösteriyorum. Bir eşya, bir oda, bir kat... Göstereceklerim bitince gezi de bitiyor. Ama her ziyaretçi aynı olmuyor. Kimileri oluyor kalbimin toz tutmaya başlamış noktalarına bir esinti getiriyor beraberinde. Kendi kalbinden gelen esintiler kalbime can veriyor, birazcık daha yaşıyorum hayatı. O zaman müzemin diğer katlarına geçiyoruz beraber. Bazen en sevdiğim odalara, bazen de kendimin tek başına girmeye cesaret edemediği zincirli odalara...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Siyahla beyazın birbirine karıştığı dönemde yaşamak
... Haksızlık et, haksız olduğun anlaşılsın Yaşamak bir sanrı değilse öc alınmak gerektir. -İsmet Özel, Esenlik Bildirisi
Gözler insanın aynasıdır
Kimi gözler hakikate cevaptır. Kimi gözler mürşittir. Kimi gözler irşat eder muhatabını. Kimi gözler öldürmekten beter anlar insanı. Kimi gözler aynasıdır kalbin. Kimi gözler ok oktur, maktulünü bir bakışıyla kurban eder. Kimi gözler namludur. Bakışlarında patlamaya hazır fişekler saklar hep. Kimi gözler sobadır, iç ısıtır. Kimi gözler kutup yıldızıdır. Karşısında durmanız gereken yeri gösterir size. Kimi gözler kuyudur. Bakışlarla yüzünde yürür, gözlerine düşersiniz. Ancak gözyaşıyla doldurursunuz kuyusunu. Kimi gözler karadeliktir. Karadelik gözlere düşeni Yakup bile bulamaz.
Sayfa 48
Reklam
Canımız acıdıkça anlıyoruz en güzel. Canımız acımadansa çok güzel acıtıyoruz yalnızca.
Sayfa 38
Bağışla ki bağışlanasın
Bağış, yüce gönüllülerin bahşişi değildir. Bağışlamalıyız, çünkü ancak bağışlayarak bağışlanmaya layık olabiliriz. Bağışlamak, bağışlanmanın bahşedilişidir ruhumuza.
Sayfa 39
Kendilerini yalnızca aynayla görebilenler kendilerini hiçbir zaman göremezler.
Kendini çarmıha germe kudreti bulamayan, kendini nesne etmeyi beceremeyen akıllar ancak başka benlikleri yok sayarak var olabilirler.
Sayfa 35
Sevdikleri benzemedikçe birbirine, sevmiyorlar insanlar birbirlerini. Acıları benzemedikçe birbirine, acımıyorlar insanlar birbirlerine.
Sayfa 29
110 syf.
10/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Yabancı
YabancıAlbert Camus
8.1/10 · 111,3bin okunma
Reklam
Uzun bir pazar günü daha geçip gitti, anne şimdi toprağın altında yatıyor, ben işime döneceğim, sonuç olarak değişen hiçbir şey yok, diye geçirdim içimden.
Doğa insana zorbaca davranır. İnsanlar birbirlerini kurtlar gibi parçalarlar. Bitkiler ve hayvanlar birbirlerinin üstünde gelişip birbirlerini boğarlar. Doğa onların gereksediği bakıma ve özene aldırmaz. Savaşlar uzun sürmüş sanat eylemlerinin kurduklarını ve koruduklarını parçalar.
Sayfa 11
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.