Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edwin Fuller Torrey

Edwin Fuller TorreyBeynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı yazarı
Yazar
8.6/10
95 Kişi
310
Okunma
11
Beğeni
2.633
Görüntülenme

Öne Çıkan Edwin Fuller Torrey Gönderileri

Öne Çıkan Edwin Fuller Torrey kitaplarını, öne çıkan Edwin Fuller Torrey sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Edwin Fuller Torrey yazarlarını, öne çıkan Edwin Fuller Torrey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çok merakla almıştım, güya hemen okuyacaktim 🥲🤦‍♀️ Seneidevriyesi gelmişken yeniden aklıma düştü, bi bakayım bakalım 🤗
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Darwin ve inançsızlık
Daha sonraki yıllarda, oluşturduğu kuramlar Darwin'i tanrıya karşı tam bir inançsızlığa götürdü. Otobiyografisinde şunları yazmıştı: "İnançsızlık bana çok yavaş bir şekilde, süzülerek geldi ama sonunda tam olarak yerleşti. Bu öylesine yavaş bir hızda gerçekleşti ki hiçbir gerginlik hissetmedim, o zamandan beri de vardığım sonucun doğruluğundan bir an bile olsun şüpheye düşmedim."
Reklam
Darwin ve Tanrı inancı
Gençliğinde Darwin geleneksel Hristiyan inancına sahip biriydi, hatta papaz olmayı bile düşünmüştü. ... Kişisel notlarını tuttuğu defterine "din ile ilgili olarak epey düşündüğünü" yazmış ve kendine has kısa ve öz yazı tarzı ile "düşüncelerin (daha doğrusu arzuların) kalıtsal olmalarından ötürü beynin bir tür salgısı olabileceklerini "ileri sürmüştü. Bu doğruysa, diye devam etmişti "Tanrı inancının beynin kalıtsal yapısından, düzenlenişinin Tanrı sevgisine yol açan etkisinden başka bir şey olduğunu düşünmek zordur". Bu nedenle, Darwin'e göre düşüncelerin, arzuların ve Tanrı sevgisinin tümü beyin organizasyonumuzun ürünleriydi. O dönemde yalnızca 29 yaşında olan Darwin, bu düşünceleri halka açıklamaya henüz hazır değildi. Ortaya koyduğu doğal seçilim kuramlarının, insanın tanrının suretinden yaratıldığına dair Hristiyan inancı ile keskin bir farklılık gösterdiğini biliyordu; dini kurumları ve çok dindar biri olan karısını rahatsız etmekten çekinmesi doğal seçilimle ilgili kuramlarını 20 yıl daha yayınlamamasının önemli bir nedeniydi.
Darwin ve Tanrı inancı. "Ne çok acı var."
Dünyadaki bunca kötülüğün gerçekleşmesi sorunu pek çok insanda olduğu gibi Darwin'de de inanç kaybına katkıda bulunmuştu. En sevdiği kızının 10 yaşındayken muhtemelen tüberküloz nedeniyle ölmesi onu çok üzmüştü. Darwin, sözüm ona gücü her şeye yeter ve her şeyi bilen bir tanrının "milyonlarca tür hayvanın neredeyse sonsuza kadar acı çekmesine" nasıl izin verebildiğini de sorguladı. Bir arkadaşına şunları yazmıştı; "Etrafımızda tasarıma ve iyiliğe, ihsana dair bir kanıtı başkalarının gördüğü gibi açık bir şekilde göremiyorum ben. Bence dünyada çok fazla sefalet ve acı var." En nihayetinde Darwin, yaratılış sürecinde de bir tanrısal varlık algılayamaz oldu; ona göre "organik varlıkların çeşitliliğinde ve doğal seçilim eyleminde rüzgarın esme biçiminden daha fazla tasarım yoktu."
Tanrıların imal edilmesi
Tanrılar, yaklaşık iki milyon yıl süren bir hamilelik sonrasında doğdu. Hominin(insanımsı) beyinlerinin yapısal ve işlevsel olarak, primat benzeri beyinler olmaktan çıkıp modern Homo Sapiensin bilişsel kabiliyetlerine sahip olan beyinler haline gelmesi bu denli uzun sürdü. Tanrılar'ın evrimsel bir kökeni olduğu gerçek kabul edildiğinde, homininlerde yaklaşık 40.000 yıl öncesine kadar bir tanrı kavramı oluşmayacak, ayrıca tanrıların kendileri de muhtemelen yaklaşık 10.000 yıl öncesine kadar tam olarak görünür olmayacaklardı. İnsan beyni ve dolayısıyla kendisinin farkında olan insan dünyası, bahsettiğimiz süreden önce hazır olmayacaktı.
Bunu hiç bilmiyordum
Yeryüzünde geçirdiği süre açısından, Homo Erectus bu gezegende o zamana kadar yaşamış en başarılı hominin türü olup, yer yüzünde kendi türümüzün şimdiye kadar geçirdiği sürenin yaklaşık 15 katı daha uzun bir süre hayatta kalmıştır.
Reklam
Zihin kuramı ve Tanrı
Queen's Üniversitesinden psikolog Jesse Bering, bir tanrının zihnini ancak kendimiz bir zihin kuramına sahip olduğumuzda hayal edebileceğimize dikkat çeker. Tabii ki burada tanrının da bir zihin kuramına sahip olduğunu ve dolayısıyla onun da biz ölümlülerin ne düşündüğümüzü hayal edebildiğini varsayıyoruz. Bering'in özetlediği gibi: "Tanrı zihin kuramından doğmuştur."
Ölü Tanrılar
İnsanlık tarihi boyunca sürekli yeni tanrılar ortaya çıkmış, eski tanrılar ise ölüp gitmiştir. Şu an yaşayan tanrılar ibadet yerlerinde bulunurken, ölü olanların pek çoğu sanat eseri olarak sergilendikleri müzelerde arz-ı endam etmektedirler.
Darwin'in inanç hakkındaki görüşleri
Darwin'in doğal seçilim hakkındaki görüşlerinin dünyanın çeşitli yerlerine yaptığı yolculuklar sırasında karşılaştığı hayvanları gözlemlemesi ile biçimlenmiş olması gibi, tanrılar konusundaki görüşleri de karşılaştığı insanlar tarafından şekillenmişti. Güney Amerika'da, Yeni Zelanda'da, Avustralya'da, Tasmanya'da ve Atlantik ile Pasifik okyanuslarındaki sayısız adada yerlilerle yüz yüze gelmiş ve onların birçok tanrısı olmasından etkilenmişti. İnsanın Türeyişi adlı kitabında "her yeri kuşatan manevi varlıklara olan inancın evrensel gibi göründüğünü" ve "manevi varlıklara duyulan bu inancın kolayca bir veya daha fazla sayıda tanrının varlığına dair bir inanca dönüşebileceğini" belirtmişti. Beyin gelişimi kuramlarının habercisi olarak Darwin, bu inançların ancak "insanın akıl yürütme gücünde kayda değer bir ilerleme sağlandıktan sonra ve hayal, merak ve hayret etme yeteneklerinde ise bundan daha fazla bir gelişme görülmesiyle birlikte" oluştuğunu eklemişti. Darwin, insanlardaki "dini bağlılık duygusunu" bir köpeğin sahibine olan derin sevgisine "benzetmiş ve bir yazarın köpek sahibini bir tanrı gibi görür" sözüne atıfta bulunmuştur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.