Bir arkaik insan meselesi daha! Ama biraz farkla; beynin -büyüklüğü, beyin alanları, bağlantı yollarının- evrimsel süreçle nasıl geliştiğini ve bu süreçte oluşan zeka, özfarkındalık, içebakışçı benlik ve otobiyografik bellek (geçmiş, şimdi ve gelecek ile ilgili düşenceleri bağlantılayarak gelecek ile ilgili plan yapabilme becerisi) gibi yetilerin kademeli olarak nasıl oluştuğu, yine kademeli olarak kolay anlaşılır şekilde gösterilmiş. Hatta bu yapılırken, evrimsel gelişimin aynı zamanda bizi "insan" yapan yetilerin yakın zamanda yani en son gelişen beyin bölgeleriyle bağımlı olduğunun sunulması da heyecan verici.
Peki, bir bireyin bebeklikten yetişkinliğe ilerlediği süreçte kazandığı yeteneklerin ilerleyişinin, evrimsel süreçle gelişen beyin alanlarıyla ve bu süreçte edinilen becerilerin gelişimiyle paralellik gösterdiğinin öne sunulması? Daha da heyecan verici...
Tüm bu kademeli olarak muhteşemliğe doğru ilerleyen yetilerle birlikte, biz olan yani Modern Homo Sapiens'in ilk inançlarına yönelik tespit ve kanıtların, yaklaşık 6500 yıl öncesinden itibaren şimdiki inançlara ne kadar benzediği görülen inançların varılığını görmek de gerçekten sarsıcı.
Seçilimin ve paralel evrimin de yine sahneye çıktığını görüyoruz. Daha önce başka kaynaklarda canlıların, kültürlerin, dilin (hem anatomik hem de iletişim olan şekliyle) ve inançların farklı yerlede birbirinden bağımsız nasıl paralel evrimle ilerlediğini görmüştüm. Ancak burada inançlar üzerindeki rolü de başarılı bir şekilde gösterilmiş.
Yeni bir bakış açısı kazanmaktan korkanlardan değilseniz...