En Beğenilen Eleanor Estes kitaplarını, en beğenilen Eleanor Estes sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Eleanor Estes yazarlarını, en beğenilen Eleanor Estes yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akran zorbalığı, ne yazık ki çocuklar arasında sık rastlanan sorunlardan.
Zorbalığa maruz kalan çocuk, bir de 'ispiyoncu' damgası yememek için susarken, zorbalığa şahit olan çocukların çoğu da kendilerine yönelmesin diye susuyorlar. Hatta belki de onlar da ortak oluyorlar.
Kitap tam olarak bu konuya değiniyor.
Hayal gücü vurgusuyla, empatiye yönlendiren, sekiz yaşından itibaren herkesin okuyabileceği harika bir kitap.
Keyifli okumalar.
Kitapta günümüzde okullarda sıkça rastlanan akran zorbalığı konusu anlatılmıştır. Öğrencilere empati, hatalardan ders alma , özür dileme, pişmanlık, öz eleştiri yapabilme gibi güzel davranışları kazandırmaya yardımcı bir kitap. Ortaokul öğrencilerinin okumasını tavsiye ederim.
Wanda hergün okula giderken aynı kıyafeti giyiyor. Eskimeye yüz tutmuş bu elbisesi ile Peggy ve arkadaşları alay ediyor. Birgün Wanda'nın " Yüz elbisem var. Hepside dolabımda dizili" demesi onu daha fazla alay konusu haline getirir. Peggy yakın arkadaşı Maddy bu durumdan rahatsız olsa da sesini çıkarmaz. Wanda'nın okula gelmemesi ile işler farklı bir yön kazanır.
İnsanları giydiği kıyafet ve ayakkabılarla yargılanmamalı. Maddi durum bir tercih değildir.
Kısa ve ders verici bir konuya sahip. Ama çok bir beklenti ile başlamayın derim.
Wanda Petronski. Bu isim 13 numaralı sınıftaki çocukların çoğunun ismine benzemiyordu. Bu yüzden çocuklar onu her sabah okula girerken bekler ve alay ederlerdi.
Wanda'nın hiç arkadaşı yoktu. Okula yalnız gelip giderdi. Üzerine oturmayan, rengi solmuş bir mavi elbise giyerdi hep. Elbise temizdi ama doğru düzgün ütülü olmazdı. Hiç arkadaşı yoktu demiştik ya ama buna rağmen bir sürü kız onunla konuşurdu, tabi onunla alay edebilmek için...
Güzel güneşli bir gün sabahı,
Wanda, elbiselerinden bahsedip gülüşen kızların arasına sessiz ve ürkek bir şekilde yaklaşarak yanaştı. Kimse farkında bile değildi Wanda'nın yanlarında olduğundan . İşte belki de tam bu yüzden Wanda kendisini birşeyler demek zorunda hissetti ve hiç düşünmeden, Peggy'nin koluna dokunup alçak bir sesle "benim evde yüz tane elbisem var" dedi.
Bunun arkasından sorular, alaylar, kahkahalar geldi...
İşte bundan sonraki günler Wanda ile alay edilecek 100 elbise oyunu başladı.... Peki neden Wanda 100 elbisem var demişti?
Bu da kitabın devamında... Eleanor Estes, bu kitabı çocukluğunda başından geçen bir olaya dayanarak, hiç özür dileme fırsatı bulamadığı bir arkadaşına vicdan borcu olarak yazmış. Şefkat dolu bir kitap olması sebeplerinden biri de bu olmalı diyor kitabın arka kapağında.
Kesinlikle sevgi, şefkat, vicdan dolu bir kitap...
Wanda'nın farklı isimden olması, fakir olması onunla alay edebilme hakkını verebilir mi?
Çok ama çok güzel bir kitap gerçekten. Kitabın resimlerinde siluetler verilmiş, detaylar yok. Bu canlandırma da tamamen bize bırakılmış. *
#8 yaş ve üzeri
Wanda, Polonyalı öksüz ve fakir bir kızdır. 13 numaralı sınıftaki kızlar onun hep aynı mavi elbiseyi ve aynı topuklu kahverengi, bağcıklı ayakkabı giymesiyle alay ederler. O ise, dolabında 100 elbise olduğunu söyler.
Bir gün bir resim yarışması olur. Wanda çizdiği resimle 1. Olur ama ödülünü almaya gelmez çünkü onlar artık taşınmıştır. Onunla sürekli dalga geçen Peggy ve Maddie ise gitmemeye ikna etmek için evine kadar giderler ama bulamazlar. Sonra ona bir mektup yazarlar. Mektubun karşılığı da Noel günü gelir. Çizdiği mavi elbisenin Peggy’ ye , yeşil elbisenin Maddie’ ye verilmesini ister. Peggy anlar ki aslında resimler kozlara benzemektedir. Onlar ona kötü davransa da Wanda kendilerini sevmiştir.
Yazar yıllar önce okullarında dalga geçtiği sınıf arkadaşı için özür mahiyetinde bu kitabı yazmıştır. Bu daha güzel bir ayrıntı. Belki yollar sonra affedilme isteği…
" Bak, Peg, diye fısıldadı Maddie, bize bahsettiği o mavi elbise. Çok güzel değil mi?
Evet, dedi Peggy. Şu da yeşil olan. Vay canına, ben de güzel resim yaptığımı sanıyordum!"
Keyifli bir çocuk kitabı elimden bırakmadan okudum.İnsanın kalbine dokunuyor.Yazarın yaşadığı gerçek bir hikayeden yola çıkarak kitabı kaleme alması etkileyici.Yazarın
geç de olsa kitap sayesinde arkadaşından özür dilemiş olması ise büyük incelik